Ukrayna -Rus Savaşı Ve Rum Patrikhanesi İlişkileri
Başkanlığını Y.Müh.Mim. Zehra Bilge Eray’ın yaptığı Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi Kiev' de yaşayan Doğu Avrupa Uzmanı gazeteci yazar Deniz Berktay’ın konferansına ev sahipliği yaptı.
Ukrayna-Rusya savaşı ve Rum Patrikhanesi ilişkileri hakkında
son zamanlarda gelişmeler yaşandı. Ukrayna, Rusya ile olan gerilimin artmasıyla
birlikte, Rum Patrikhanesi ile ilişkilerini güçlendirmeye yönelik adımlar
atıyor.
Ukrayna-Rusya savaşı, 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi ile başlamıştı. Ardından Rusya, Doğu Ukrayna'da ayrılıkçı grupları desteklemeye başladı. Bu durum, Ukrayna ile Rusya arasındaki ilişkilerin gerilmesine ve savaşın çıkmasına neden oldu.
Ancak geçtiğimiz yıl, Rum Patrikhanesi tarafından Ukrayna'da bağımsız bir kilisenin kurulmasına ilişkin karar alındı. Bu karar, Ukrayna'nın bağımsızlık mücadelesine destek oldu ve ayrıca Ukrayna-Rusya ilişkilerinde de önemli bir dönüm noktası oldu.
Patrikhanesi'nin bu iki ülke için ne anlama geldiğine ve nasıl bir etkisi olduğuna odaklandığımızda;
Öncelikle, Rusya açısından Fener Patrikhanesi'nin önemi oldukça büyüktür. Rus Ortodoks Kilisesi, Ortodoksluğun en büyük pazarlarının biri olarak kabul edilen Rusya'da büyük bir etkiye sahip olan bir kurumdur. Fener Patriği'nin Rus Ortodoks Kilisesi lideri olarak tanınması, Rusya'da dini ve siyasi etkileri dolayısıyla büyük bir dış politika aracı haline gelmiştir. Özellikle, Rusya'nın Ukrayna'daki etkisi ve Ortodoks Kilisesi'nin bölünmesi gibi konularda, Fener Patrikhanesi'nin yaptığı açıklamalar ve aldığı kararlar büyük tartışmalara yol açmıştır.
ABD’nin Türkiye Fener Rum Patrikhanesi Ekümenik statüsünü tanımalı baskısına göz atalım
Ekümenik ne demek ;
Ekümenik, Fransızca kökenli bir kelime olup "evrensel birleşme" anlamına gelir. Ekümeniklik ise bu evrensel birleşmeyi ifade eder. Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenik olup olmadığı tartışmalıdır. Türkiye'deki hükümet yetkilileri ve dini kurumlar, Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenik olmadığını ve sadece dini bir kurum olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Lozan Antlaşması ve yargı kararları da bu görüşü desteklemektedir. Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenik olup olmadığına ilişkin tartışmalar devam etmektedir.
Ekümeniklik tartışması ise Türkiye'de ilk kez 1517 yılında
Yavuz Selim'in Mısır'ı fethettiğinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde İskenderiye ve
Antakya patrikhaneleri İstanbul'daki Rum Patrikhanesi'ne bağlanmış ve patriği
de "ekümenik" (cihan patriği) ilan etmiştir. Fener Rum
Patrikhanesi'nin ekümenik olup olmadığı ise tartışmalı bir konudur. Fener
Patrikhanesi Ortodoks dünyasında birinci olarak kabul edilse de diğer kiliseler
tarafından gerçek liderlik kabul edilmemektedir.
Patrikhanesi'ni Ekümenlik Statüsüne Kabul Etme: Avantajlar ve Dezavantajlar Göreceli görüşlere Bakalım;
Türkiye'nin Fener Rum
Patrikhanesi'nin ekümenlik statüsünü tanıma konusundaki süregelen tartışmaları,
hem iç politika hem de uluslararası ilişkiler açısından önemli bir konu olarak
öne çıkıyor. Bu tartışma, Patrikhanenin dünya genelindeki Ortodoks
Hristiyanlarının liderliği üzerindeki etkisini ve Türkiye'nin dini azınlıklarla
ilişkilerini şekillendiriyor.
Avantajları Savunanlar;
Uluslararası İtibarın Artması: Ekümenlik statüsünün kabul
edilmesi, Türkiye'nin dini özgürlükler ve azınlık hakları konusundaki
taahhütlerini güçlendirebilir. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası alanda
itibarını artırabilir ve ülkeyi demokratikleşme ve insan hakları alanında daha
olumlu bir şekilde konumlandırabilir.
Dinler Arası Diyalogun Teşviki: Ekümenlik statüsünün kabul
edilmesi, Türkiye'nin dinler arası diyalog ve hoşgörüyü teşvik etme çabalarını
destekleyebilir. Bu durum, ülkenin farklı dini topluluklar arasında barış ve
işbirliğini teşvik etmesine yardımcı olabilir.
Tarihî Mirasın Korunması: Fener Rum Patrikhanesi,
İstanbul'un tarihî ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Ekümenlik
statüsünün kabul edilmesi, Patrikhanenin tarihî ve kültürel önemini
vurgulayabilir ve bu mirasın korunmasına yönelik çabaları güçlendirebilir.
Dezavantajları savunanlar
İç Politikadaki Tartışmalar: Türkiye'de Fener Rum
Patrikhanesi'nin ekümenlik statüsüne ilişkin tartışmalar, iç politikada
gerilimlere neden olabilir. Bu durum, milliyetçi ve dini muhafazakâr kesimler
arasında gerginliklere yol açabilir ve toplumsal kutuplaşmayı artırabilir.
Dini Azınlıklara Yönelik Baskılar: Ekümenlik statüsünün
kabul edilmesi, dini azınlıklara yönelik baskıları azaltmaya yönelik olumlu
adımlar atmış olsa da, pratikte bu durumun uygulanması zor olabilir. Bazı
çevrelerde, bu statünün kabul edilmesi dini azınlıklara yönelik ayrımcılığı
artırabilir.
Uluslararası İlişkilerdeki Dinamikler: Türkiye'nin Fener Rum
Patrikhanesi'nin ekümenlik statüsünü kabul etme kararı, uluslararası
ilişkilerde karmaşık dinamiklere yol açabilir. Bazı ülkeler bu adımı olumlu
karşılarken, diğerleri bu durumu eleştirebilir veya istismar edebilir.
Türkiye'nin Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenlik statüsünü kabul etme konusundaki tartışmalar, iç politika ve uluslararası ilişkiler açısından önemli bir konuyu gündeme getiriyor. Bu adımın avantajları, ülkenin uluslararası itibarını artırması ve dini azınlıklara yönelik taahhütlerini güçlendirmesiyle ilgili olabilir. Ancak, bu adımın dezavantajları da iç politikadaki gerilimleri artırabilir ve dini azınlıklara yönelik baskıları azaltmada pratik zorluklarla karşılaşılabilir.
Fatih Kaymakamlığı, Fener Rum Patrikhanesi patriği Dimitri Bartholomeos ve patrikhanenin zaman zaman "ekümenik" kavramınına noktayı koydu.
Fatih Kaymakamlığı, Fener Rum Patrikhanesi patriği Dimitri Bartholomeos ve patrikhanenin zaman zaman "ekümenik" kavramını kullanmasının ardından açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu belirtti.
Açıklamada;
Türkiye ile
Yunanistan arasında imzalanan Türk ve Rum ahalinin mübadelesine dair mukavelede
patrikhanenin durumu ve statüsü ile ilgili bir hüküm bulunmadığı ifade edildi.
Lozan Antlaşması'nda da patrikhane ile ilgili bir hükme yer verilmediği
belirtilerek, patrikhanenin sadece dini yetkileri olduğu ve siyasi faaliyetinin
bulunmadığı vurgulandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder