PARLAR MEDYA: Haziran 2012Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor Türkiye
ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörüLin Photo, free website template, XHTML CSS layout
Düzensiz Göçlerin Terörizmle Mücadele Bağlamında Analizi
Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Uğur Özgöker' in
"Avrupa Birliği’ne Yönelik Düzensiz Göçlerin Terörizmle
Mücadele Bağlamında Analizi" Kitabı Nobel Yayınevinden çıktı.
Çalışma, 2011 yılında baş gösteren Suriye İç Savaşı sonrası
Avrupa Birliği (AB)'nin düzensiz göç ile terörizm gibi kritik sorunlarla
mücadelede benimsediği yönetim stratejilerini ve politikalarını, zirve sonuç
bildirgeleri, programlar ve yıllık raporlar aracılığıyla analiz etmektedir.
Ayrıca AB Kolluk Kuvvetleri İşbirliği Ajansı (EUROPOL) ve Avrupa Birliği Ceza
Adaleti İşbirliği Ajansı (EUROJUST) tarafından yürütülen uygulayıcı ağların ve
yıllık raporların, düzensiz göç ile güvenlik arasındaki ilişkiyi nasıl ele
aldığı ve bu bağlamda üstlendikleri roller ile etkinliklerinin incelenmesi de
çalışmanın kapsamı içerisindedir. Kitap, AB'nin düzensiz göçmenler ile
terörizmle mücadeledeki iç ve dış politikalarına özellikle EUROPOL ve EUROJUST
gibi kurumların faaliyetlerine odaklanarak güncel ve tarihsel bir perspektif
sunmaktadır. Araştırma; öğrenciler, akademisyenler, politikacılar ve hukukçular
için AB'nin güvenlik ile adalet alanındaki yaklaşımlarını anlamalarına yardımcı
olacak kapsamlı bir kaynak niteliğindedir.
Prof. Dr. C. Uğur ÖZGÖKER
DMW - Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkan Yardımcısı
Türk-Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı
TÜRDER - Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Derneği
Başkanı
REVAK - Rekabet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
İSTCEF- İstanbul Çevre Konseyi Federasyonu 1. Başkanı
AREL ÜNİVERSİTESİ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
PARLAR MEDYA: Haziran 2012Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor Türkiye
ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörüLin Photo, free website template, XHTML CSS layout
Ukrayna -Rus Savaşı Ve Rum Patrikhanesi İlişkileri
Başkanlığını Y.Müh.Mim. Zehra Bilge Eray’ın yaptığı Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi Kiev' de yaşayan
Doğu Avrupa Uzmanı gazeteci yazar Deniz Berktay’ın konferansına ev sahipliği yaptı.
26 mart 2024 Salı günü gerçekleşen hiperaktif söyleşiye
Diplomatlar, Akademisyenler, Kıbrıs gazileri, üyeler katıldılar.
Zehra Bilge Eray’ın açılış konuşmasında Patrikhane konusunun
bizler için neden önemli olduğunu, bu konunun Ukrayna savaşı ile alakasını
Deniz Berktay’ın anlatacağını belirtdi.
Deniz Berktay Ukrayna -Rus Savaşı Ve Rum Patrikhanesi
İlişkileri konusuna girmeden önce geniş bir Hıristiyanlık ufuk turu attırdı.
Deniz Berktay’ın konuşmaların özetinde;
Ukrayna-Rusya savaşı ve Rum Patrikhanesi ilişkileri hakkında
son zamanlarda gelişmeler yaşandı. Ukrayna, Rusya ile olan gerilimin artmasıyla
birlikte, Rum Patrikhanesi ile ilişkilerini güçlendirmeye yönelik adımlar
atıyor.
Ukrayna-Rusya savaşı, 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak
etmesi ile başlamıştı. Ardından Rusya, Doğu Ukrayna'da ayrılıkçı grupları
desteklemeye başladı. Bu durum, Ukrayna ile Rusya arasındaki ilişkilerin
gerilmesine ve savaşın çıkmasına neden oldu.
Bu süreçte Rum Patrikhanesi de adımlar atmaya başladı. Rum
Ortodoks Kilisesi'nin en önemli lideri olan , Fener Rum Patrikhanesi patriği
Dimitri Bartholomeos Ukrayna'nın bağımsız bir Ortodoks Kilisesi kurma
taleplerine destek verdi. Rus Ortodoks Kilisesi, Ukrayna'nın bağımsız bir
kiliseye sahip olmasına karşı çıktı ve bu durum Rusya-Ukrayna ilişkilerinde
gerilimin artmasına neden oldu.
Ancak geçtiğimiz yıl, Rum Patrikhanesi tarafından Ukrayna'da
bağımsız bir kilisenin kurulmasına ilişkin karar alındı. Bu karar, Ukrayna'nın
bağımsızlık mücadelesine destek oldu ve ayrıca Ukrayna-Rusya ilişkilerinde de
önemli bir dönüm noktası oldu.
Son olarak, Ukrayna-Rusya savaşı devam ederken, Rum
Patrikhanesi'nin Ukrayna'ya olan desteği artmış durumda. , Fener Rum
Patrikhanesi patriği Dimitri Bartholomeos Ukrayna halkının yanında olduğunu
defalarca ifade etti ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediğini belirtti.
Patrikhanesi'nin bu iki ülke için ne anlama geldiğine ve
nasıl bir etkisi olduğuna odaklandığımızda;
Öncelikle, Rusya açısından Fener Patrikhanesi'nin önemi
oldukça büyüktür. Rus Ortodoks Kilisesi, Ortodoksluğun en büyük pazarlarının
biri olarak kabul edilen Rusya'da büyük bir etkiye sahip olan bir kurumdur.
Fener Patriği'nin Rus Ortodoks Kilisesi lideri olarak tanınması, Rusya'da dini
ve siyasi etkileri dolayısıyla büyük bir dış politika aracı haline gelmiştir.
Özellikle, Rusya'nın Ukrayna'daki etkisi ve Ortodoks Kilisesi'nin bölünmesi
gibi konularda, Fener Patrikhanesi'nin yaptığı açıklamalar ve aldığı kararlar
büyük tartışmalara yol açmıştır.
Ukrayna açısından da Fener Patrikhanesi'nin önemi göz ardı
edilemez. Ukrayna, tarihsel olarak Rus Ortodoksluğu'nun önemli bir merkezi
olarak kabul edilmektedir. Ancak, son yıllarda yaşanan siyasi ve dini
gelişmeler, Fener Patrikhanesi'nin Ukrayna'da daha da büyük bir önem
kazanmasına neden olmuştur.
Ukrayna, Rusya ile olan ilişkilerinde giderek daha fazla
bağımsızlık arayışında olduğundan, Fener Patrikhanesi'nin bu süreçte oynadığı
rol büyük bir anlam taşımaktadır. Ukrayna'daki Ortodoks Kilisesi'nin
bağımsızlığını ilan etmesi ve Fener Patrikhanesi'nin bunu tanıması, Ukrayna'da
büyük bir dini ve siyasi dönüşümün başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Fener Patrikhanesi'nin Rusya ve Ukrayna açısından büyük bir
önemi vardır. Rusya'da Rus Ortodoks Kilisesi'yle olan ilişkisi ve dini-siyasi
etkileri, Fener Patrikhanesi'ni Rusya'da önemli bir dış politika aracı haline
getirmektedir. Ukrayna'da ise Fener Patrikhanesi'nin Ukrayna Ortodoks Kilisesi
bağımsızlık sürecindeki rolü ve tanıması, ülkenin dini ve siyasi dönüşümünde
etkin bir rol oynamaktadır.
ABD’nin Türkiye Fener Rum Patrikhanesi Ekümenik statüsünü
tanımalı baskısına göz atalım
Ekümenik ne demek ;
Ekümenik, Fransızca kökenli bir kelime olup "evrensel
birleşme" anlamına gelir. Ekümeniklik ise bu evrensel birleşmeyi ifade
eder. Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenik olup olmadığı tartışmalıdır.
Türkiye'deki hükümet yetkilileri ve dini kurumlar, Fener Rum Patrikhanesi'nin
ekümenik olmadığını ve sadece dini bir kurum olarak kabul edilmesi gerektiğini
savunmaktadır. Lozan Antlaşması ve yargı kararları da bu görüşü
desteklemektedir. Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenik olup olmadığına ilişkin
tartışmalar devam etmektedir.
Ekümeniklik tartışması ise Türkiye'de ilk kez 1517 yılında
Yavuz Selim'in Mısır'ı fethettiğinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde İskenderiye ve
Antakya patrikhaneleri İstanbul'daki Rum Patrikhanesi'ne bağlanmış ve patriği
de "ekümenik" (cihan patriği) ilan etmiştir. Fener Rum
Patrikhanesi'nin ekümenik olup olmadığı ise tartışmalı bir konudur. Fener
Patrikhanesi Ortodoks dünyasında birinci olarak kabul edilse de diğer kiliseler
tarafından gerçek liderlik kabul edilmemektedir.
Bu konuda ABD'nin politikaları ve baskıları da rol
oynamaktadır. Türkiye ise Fener Patrikhanesi'ni Türkiye’daki Rum Ortodoks
cemaatinin dini kurumu olarak kabul etmektedir ve ekümenik yetkilere sahip
olmasını istememektedir.
Bu durum Fener Patrikhanesi'nin özellikle Moskova
Patrikhanesi ile çatışmasına sebep olmuştur. Ekümenik olarak tanınması
durumunda Fener Patriği ve diğer rahiplerin Türk yurttaşı olma şartının
kalkması, Türkiye'nin denetleyemeyeceği bir devlet içinde devletin oluşmasına
neden olabilir.
Patrikhanesi'ni Ekümenlik Statüsüne Kabul Etme: Avantajlar
ve Dezavantajlar Göreceli görüşlere Bakalım;
Türkiye'nin Fener Rum
Patrikhanesi'nin ekümenlik statüsünü tanıma konusundaki süregelen tartışmaları,
hem iç politika hem de uluslararası ilişkiler açısından önemli bir konu olarak
öne çıkıyor. Bu tartışma, Patrikhanenin dünya genelindeki Ortodoks
Hristiyanlarının liderliği üzerindeki etkisini ve Türkiye'nin dini azınlıklarla
ilişkilerini şekillendiriyor.
Avantajları Savunanlar;
Uluslararası İtibarın Artması: Ekümenlik statüsünün kabul
edilmesi, Türkiye'nin dini özgürlükler ve azınlık hakları konusundaki
taahhütlerini güçlendirebilir. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası alanda
itibarını artırabilir ve ülkeyi demokratikleşme ve insan hakları alanında daha
olumlu bir şekilde konumlandırabilir.
Dinler Arası Diyalogun Teşviki: Ekümenlik statüsünün kabul
edilmesi, Türkiye'nin dinler arası diyalog ve hoşgörüyü teşvik etme çabalarını
destekleyebilir. Bu durum, ülkenin farklı dini topluluklar arasında barış ve
işbirliğini teşvik etmesine yardımcı olabilir.
Tarihî Mirasın Korunması: Fener Rum Patrikhanesi,
İstanbul'un tarihî ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Ekümenlik
statüsünün kabul edilmesi, Patrikhanenin tarihî ve kültürel önemini
vurgulayabilir ve bu mirasın korunmasına yönelik çabaları güçlendirebilir.
Dezavantajları savunanlar
İç Politikadaki Tartışmalar: Türkiye'de Fener Rum
Patrikhanesi'nin ekümenlik statüsüne ilişkin tartışmalar, iç politikada
gerilimlere neden olabilir. Bu durum, milliyetçi ve dini muhafazakâr kesimler
arasında gerginliklere yol açabilir ve toplumsal kutuplaşmayı artırabilir.
Dini Azınlıklara Yönelik Baskılar: Ekümenlik statüsünün
kabul edilmesi, dini azınlıklara yönelik baskıları azaltmaya yönelik olumlu
adımlar atmış olsa da, pratikte bu durumun uygulanması zor olabilir. Bazı
çevrelerde, bu statünün kabul edilmesi dini azınlıklara yönelik ayrımcılığı
artırabilir.
Uluslararası İlişkilerdeki Dinamikler: Türkiye'nin Fener Rum
Patrikhanesi'nin ekümenlik statüsünü kabul etme kararı, uluslararası
ilişkilerde karmaşık dinamiklere yol açabilir. Bazı ülkeler bu adımı olumlu
karşılarken, diğerleri bu durumu eleştirebilir veya istismar edebilir.
Türkiye'nin Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenlik statüsünü
kabul etme konusundaki tartışmalar, iç politika ve uluslararası ilişkiler
açısından önemli bir konuyu gündeme getiriyor. Bu adımın avantajları, ülkenin
uluslararası itibarını artırması ve dini azınlıklara yönelik taahhütlerini
güçlendirmesiyle ilgili olabilir. Ancak, bu adımın dezavantajları da iç
politikadaki gerilimleri artırabilir ve dini azınlıklara yönelik baskıları
azaltmada pratik zorluklarla karşılaşılabilir.
Fatih Kaymakamlığı, Fener Rum Patrikhanesi patriği Dimitri
Bartholomeos ve patrikhanenin zaman zaman "ekümenik" kavramınına
noktayı koydu.
Fatih Kaymakamlığı, Fener Rum Patrikhanesi patriği Dimitri
Bartholomeos ve patrikhanenin zaman zaman "ekümenik" kavramını
kullanmasının ardından açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu belirtti.
Açıklamada;
Türkiye ile
Yunanistan arasında imzalanan Türk ve Rum ahalinin mübadelesine dair mukavelede
patrikhanenin durumu ve statüsü ile ilgili bir hüküm bulunmadığı ifade edildi.
Lozan Antlaşması'nda da patrikhane ile ilgili bir hükme yer verilmediği
belirtilerek, patrikhanenin sadece dini yetkileri olduğu ve siyasi faaliyetinin
bulunmadığı vurgulandı.
Ayrıca, patrikhanenin ekümenik olduğu iddiasının hukuki bir
dayanağı olmadığı ifade edildi. Lozan Anlaşması ve yargı kararlarına dayanarak
Fener Rum Patrikhanesi'nin dini bir kuruluş olduğu ve ekümenik sıfatının
bulunmadığı vurgulandı.