17.12.22

Sağlık Turizminde, Türk Mutfağının Özgünlüğü, Marka Gücü -Yılmaz Parlar



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout
 
info@parlarmedya.com

 Gıda, Turizm ve Sağlık Bir Sinerji mi?


Sağlık Turizminde, Türk Mutfağının Özgünlüğü, Marka Gücü 


Gıda, turizm ve sağlık arasında köklü bir karşılıklı ilişki vardır. Aslında, turizmin ilk biçimlerine katılma motivasyonları, esenlik, zindelik ve sağlık fikirleriyle ve algılanan sağlık yararları sunmaya odaklanan yerler veya destinasyonlarla yakından ilişkilidir. 



Çağdaş turizm, algılanan sağlık ve esenliğe katkıda bulunmaya devam etmektedir. bu bağlamda turizmin sosyal mantığını anlarken,  sağlık sektörünü güçlendirmenin bir yolu olan medikal turizmin bölgesel ekonomideki etkileri yadsınamaz.  

Sağlık, gastronomi ve turizm üçgeninde önem teşkil eden yiyecek ve içecek üretimine dair tüm faktörlerin önemi, Bu sinerji, Gastronomi Turizm Derneği Gürkan Boztepe, Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti “Kanaat Önderleri Konuşuyor” temalı Gastro Talks toplantısında cevap buldu. Çapraz desteklemeye örnek oldu.

Turistler için yaklaşık %33'ü seyahat konaklaması oluştururken yemek harcamaları ise toplam bütçenin %40'ını teşkil eder. 

Gastronomi potansiyeli bilincinde yemekleri ve mutfağıyla dünyada çok güçlü bir konuma getirmek misyonuyla Türk mutfağını Dünyaya tanıtmaya kendini adamış Gastronomi Turizm Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe, Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti önemli bir adıma başladılar.. 

Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) ve Liv Hospital iş birliği ile düzenlenen “Kanaat Önderleri Konuşuyor” temalı Gastro Talks toplantısı yoğun ilgi gördü.

Türk mutfağının özgünlüğü ve gücüyle sağlık turizminde 

katma değer yaratılabileceğini vurguladı. 



15 Aralık Perşembe günü Liv Hospital Vadistanbul’da gerçekleştirilen toplantıda Gastro Talks toplantısının konuğu olan Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti, “Sağlık Turizminin Geleceği, Sürdürebilirliği ve Türk Mutfağının Sağlık Sektörüne Yansıması” başlıklı bir konuşma yaptı.


Meri İstiroti,  “2021 ve 2022 yılı sektör için toparlanma yılı oldu. Türkiye’ye gelen sağlık turisti sayısı 2021 yılında, pandemi öncesi dönemi yakalayarak 671 bine yaklaşırken, rakamlar 2022’yi yaklaşık 1 milyon 200 bin sağlık turisti ve iki buçuk milyar dolara yaklaşan gelirle kapatacağımızı gösteriyor” dedi



Meri İstiroti, 2023 ve sonrasında sağlık turizminden beklentilerin büyük olduğuna değindi.  “Yabancı hastalar daha iyi doktor becerileri, gerçek multidisipliner yaklaşım, nitelikli tıp ve hastane yönetimi, tıbbi sonuçlarda ve tedavide yüksek kalite, modern tıbbi teknoloji, bekleme süresinin olmaması, yakın uçuş mesafesi ve uygun tedavi maliyeti gibi avantajlardan dolayı ülkemizi tercih ediyor” şeklinde avantajlarımıza değinirken, Türkiye’de batıya göre %40 civarında tedavi gideri tasarrufu sağlandığını vurguladı.


Türk mutfağının sağlık turizminde nasıl değerlendirilebileceği hakkında Meri İstiroti, “Geleneksel tatlarımızın, sağlıklı ve besleyici yemek kültürümüzün uluslararası arenada daha fazla tanıtılması, ülkemizin markalaşma sürecinin en güçlü destekleyicisi olacaktır. Bu doğrultuda, sağlık hizmeti almaya gelen turistlere sağlıklı beslenme öğretileri, ürünlerin temini, online ürün tanıtımı birleştirilerek sunulabilir. Ege mutfağının kendine has özellikleri ise sağlık turizminde ayrıca değerlendirilebilecek büyük bir zenginlik. Gastronomi turlarının hastanelerde tanıtımı, hastanelerde ise gastronomik özelliklerin tüm dillerde tanıtımı yapılabilir. Gastrointestinal hastalıklar ve kanserle ilgili hastalıklarda ise doğru beslenme programı tedavi sonrasında da devam ettiği için bu alanda, tedaviye ek oluşturularak destekleyici çalışmalar yapılabilir. Ayrıca online mutfak kursları yabancı hastalara ve yakınlarına sunulabilir, yurtdışından yerel bölgelere yapılacak gastronomi turlarına check-up programları eklenebilir” şeklinde açıklamalarda bulundu.  Dünya sağlık turizminde en çok kanser nedeniyle seyahat edildiğini,  sırasıyla kök hücre terapisi, kronik hastalıkların tedavisi, diş hekimliği, kalp hastalıkları ve organ naklinin izlediğini belirtti. 

Bizde bu ilişkiye bakarken; Yiyecekleri kültürel sermaye ve sosyal prestij yaratmak için bir araç olarak kullanmak adına, Turizm yeme ve alışveriş deneyimi ile sonuçlanan bir yiyecek ve içecek tedarikçileri yoğunluğu yaratmak, İyi kalite ve adil fiyatlandırmaya dayalı yerel otantik bir potansiyel  oluşturma, Gastronomi ve Turizm alanlarında yiyecek ve içeceklerin sağlıklı bir biçimde üretilmesi günümüzün en temel araştırma konularından biridir. 

Sağlıklı üretim söz konusu olduğunda yapılan araştırmaların gıda güveliği ekseninde olmasına rağmen zamanın getirdiği yeni eğilimler, hastalıklar ve tercihlerin de etkili olduğunu söylemek mümkündür.

Sağlıklı beslenme, katı beslenme felsefeleri, gerçekçi olmayan bir şekilde zayıf kalma veya kendimizi sevdiğimiz yiyeceklerden mahrum bırakma ile ilgili değildir. 

Bunun yerine, harika hissetmek, daha fazla enerjiye sahip olmak, ruh halimizi dengelemek ve kendimizi mümkün olduğunca sağlıklı tutmakla ilgilidir; bunların hepsi, bazı beslenme temellerini öğrenerek ve bunları bizim için işe yarayan bir şekilde kullanarak elde edilebilir. 

Gastronomi Turizm Derneği tüm bu alanları kapsayıcı Yerel mutfakları keşfetmek, tatmak ve mutfak deneyimleri kazanmak için organoleptik özel ilhamları temsil edebilir ürünleri marka yapan hizmete kilitlendiğini gözlemliyoruz. Takdir ediyoruz.


yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder