28.5.22

9.ACE of MICE Exhibition fuar-Yılmaz Parlar



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout

 


Hedefimiz MICE Sektörünü Büyütmek


Türkiye’de MICE sektörünün gelişimine öncülük eden ACE of MICE Exhibition fuar açılışında Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, “Hedefimiz MICE Sektörünü Büyütmek”dedi

 


Teması Sürdürülebilir Gelecek” olarak belirlenen ACE of MICE Exhibition by Turkish Airlines, gerçekleşen görkemli törenle İstanbul Kongre Merkezi’nde 9’uncu kez kapılarını açtı. 


Türk Hava Yolları’nın isim sponsorluğunda, TÜRSAB’ın stratejik partnerliğinde ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı- TGA, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Odası, TUROFED, TUROB, Antalya Tanıtma Vakfı, AKTOB ve Nirvana Cosmopolitan Hotels, Jolly Mice, Kaya Hotel & Resort ve Palazzo Luxurty Collection  destekleriyle düzenlenen Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra Eresin, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yaşık, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya’nın katılımıyla gerçekleşen zirve, Sağlıklı bir gezegenin ancak çevreye saygılı olmakla mümkün olduğunu vurgulayan fuar, B2B toplantılar, oturumlar ve network etkinlikleriyle Türkiye’nin adını bu alanda duyurmayı hedefliyor.



Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, “ACE of MICE organizasyonu, turizm ve MICE sektörümüzü İstanbul’da buluşturmaya, ileriye taşımaya ve motive etmeye devam ediyor. Bu etkinliğin sektörümüz için önemli iş fırsatları yaratacağına, potansiyel ortaklıklara olanak yaratacağına inanıyoruz. Ülkemizi dünya MICE endüstrisinde tanıtmayı ve konumlandırmayı amaçladığımız bu organizasyonla pandemi süresince durgunluk yaşayan sektörümüzü hareketlendirmek en önemli hedefimiz. Fuarda 20 ülkeden toplam etkinlik bütçesi 57 milyon 60 bin dolar olan ve 76 bin 150 kişilik grup potansiyeline sahip 46 uluslararası olmak üzere toplamda 124 satın alıcıyı ağırlayacak ve B2B toplantılarımızla sektörümüzün ticari hacminin artmasına katkıda bulunacağız.”dedi.




Türkiye’nin Potansiyeli Açığa Çıkmalı


Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra Eresin, “MICE turizmi Türkiye için vazgeçilmez. Tüm altyapı ve üstyapı imkanlarımızla MICE sektörü için kaynak yaratmak için çabalıyoruz. Türkiye Otelciler Birliği olarak MICE sektörüne değer veriyor, Türkiye’nin potansiyelinin açığa çıkıp gelişmesi için gayret sarf ediyoruz. Pandemi dönemi sonrasında MICE sektörünün Türk turizmine ne kadar katlı sağlayacağını biliyoruz. Bu nedenle MICE sektörüne ve ACE of MICE organizasyonuna destek vermekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Daha önce olduğu gibi bugün de inancımızı hiç kaybetmedik, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinden umudumuzu hiç kesmedik. Dünyanın MICE potansiyelini Türkiye’ye getirmek için el birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz.” Şeklinde birlikdeliğini ifade etdi



Pandeminin İzlerini Silmeye Başladık


İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan, “Türkiye’nin en güçlü olduğu alanların başında turizm geliyor. Salgında yaşanan kötü gelişmeleri geride bıraktık. Yıllardır düzenli olarak turizmde dünyanın en büyük 10 başkentinden birisi olan İstanbul, pandeminin üzerindeki izlerini silmeye başladı. İstanbul Turizm Platformu’yla şehrimizde turizmin geleceğini planlamaya yönelik yenilikçi ve yaratıcı adımlar atıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun belirttiği üzere İstanbul’un ziyaretçi sayısı ve ziyaretçi gelirleri açısından dünyanın en önde gelen üç kentinden biri olması için yöntem sunmaya çalışıyoruz. Kentimizin uluslararası kongre ve fuarlar bakımından güçlendirilmesi, turizm vizyonunun temel unsurlarından bir tanesi.”açıklamalarında bulundu



Amacimiz İstanbul’un Payını Artırmak


İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkan Yardımcısı Bahadır Yaşık ise şu açıklamaları yaptı: “Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen turizm sektörümüz olarak kaldığımız yerden devam etmek istiyoruz. Bugün burada gerçekleşen bu organizasyon sektör için artı değer yaratacaktır. Turizm ülkemiz için lokomotif bir sektör. İstanbul’un küresel turizm pastasından alacağı payı artırmak, tüm dünyayı İstanbul’da buluşturmak en önemli hedefimiz. Pandemi döneminde turizm sektörü her türlü darbeyi aldı. Biz turizmciler olarak en kötüyü geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” Turizm önemine vurgu yaptı.



MICE 50 Sektörü İlgilendiriyor


TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya; “Son zamanlarda yapılan konuşmalara göz gezdirdim. Herkes aynı şeyleri söylüyor. Destek, ilgi istiyor, rakamları ortaya döküyoruz. Biz aslında ihracatçıyız diyoruz. Ülkemizi içinde bulunduğu sıkıntıdan çıkaracak olan turizm. Turizm ile değil turizmci ile uğraşılırsa beklenen faydayı alamayız.  M.I.C.E yani etkinlik turizmi üzerinden tekrar tekrar anlatacağız. Sorunlarımız çözülmüyor, anlaşılmadığımızı düşünüyoruz. Sektör olarak özel bir destek almadan biz destek veriyoruz. Bu dönemde üzerine mali yük binen başka bir sektör var mı? Ben bilmiyorum” dedi. Bağlıkaya ek olarak, “Bu ülkeye inanan biz turizmciler son 30 yıldır büyük başarılara imza attık. Her şeye rağmen başarı hikayeleri yazıyoruz. 9. ACE of M.I.C.E‘da yine bir araya geldik. Sürdürebilirlik kavramını ele alacağımız sektörü ayrıştırmadan kendi alanında öncü olmuş ACE of M.I.C.E gibi etkinliklere her türlü katkının verileceği sektörden alınan kaynakların şahsi tercihlere değil sektörün beklentilerine göre daha adil ve şeffaf harcanacağı günleri özlemle bekliyoruz.TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya konuşmasında, M.I.C.E sektörünün önemine de değindi, “Toplantıların verimli geçmesi için çalışıyoruz. M.I.C.E sektörünün turizmde büyük önemi var. 50’ye yakın sektöre etkisi, ekonomiye katkısı var. Turizm ülkemizin en önemli sektörü” diye belirtti.



TÜRSAB’ın stratejik partnerliğinde düzenlenen 9. ace of M.I.C.E fuarı’nın 2. gününde, “yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir turizm” paneli gerçekleşti.


KKTC turizm ve çevre bakanı müsteşarı Serhat Aktunç ve stratejik iletişim ve öğretim tasarımı uzmanı Prof. Dr. Murat Barkan’ın konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü, TÜRSAB hukuk başdanışmanı İlker Ünsever yaptı.



Panele konuşmacı olarak KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Müsteşarı Serhat Aktunç ve Stratejik İletişim ve Öğretim Tasarımı Uzmanı Prof. Dr. Murat Barkan katıldı.


İlker Ünsever, “Kavramsal olarak sürdürülebilirlik sözcüğünü sakız gibi kullanıyoruz. Her alanda, her sektöre eklenen bir sıfat oldu. UNDP’nin tanımlaması ile gerçekleşen turizm hareketi arasında makas açılıyor. Turizm, endüstriyel anlamda daha çok turist, daha çok gelir kavramlarını sever. Bu kavramlar zehirlemeye çok elverişlidir. Turizmde bu bir paradoksa yol açıyor. Sayı artıkça gelir de düşer. Değer kaybeder. Kuşadası iyi bir örnektir. Fethiye’nin Ölüdeniz’ini öldürmeyi başardık aslında. Bir destinasyona giden kişi sayısı kontrolsüz olarak artınca destinasyonun değeri de düşüyor. BM, UNDP’nin kalkınma kavramına takılıp bunu büyüme olarak kullananlara şöyle diyorum; Çok da kalkınma! Sürdürülebilirlikle kalkınmayı bu anlamda çelişik buluyorum” dedi.




Türkiye’den 4 Milyon Kişi Düzenli Olarak Kktc’ye Geliyor.

KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç ise, “KKTC’nin ekonomisi turizme çok bağlı. 2019’da cari açığının yüzde 63’ünü kaplıyordu. Pandemide bu oran yüzde 23’e kadar düştü. Kalkınma ve sürdürülebilirlik arasında fayda zarar değerlendirmesi yapmak lazım. KKTC’nin ekonomisi turizme bağlı. KKTC’ye yurt dışından gelen iş gücü de çok yüksek. Kıbrıs’ın 2019’daki turizm geliri 960 milyar dolardı. Ama havuzumuzun altı delik. Çünkü çalışanlar yabancı ve alınan maaşlar dolar olarak yurt dışına çıkıyor. Ekonomi çok yüksek. Uçak biletleri çok yüksek. Bir adayız. Çözüm bulmalıyız. Türkiye’den 4 milyon kişi düzenli olarak KKTC’ye geliyor. Ama 80 milyonun haberi yok. KKTC’de “casino” var diye düşünüyorlar. Topluma mal olmayan hiçbir şey sürdürülemez. Pandemide üniversiteler online eğitime geçti, esnaf üniversiteyi bastı. Çünkü esnaf üniversitelerden para kazanıyor. Türkiye bizim en büyük destekçimiz. Kültür, dalış, gastronomi gibi turizm çeşitlerimiz var. Ama KKTC’de casino turizmi yapıldığı algısı çok yüksek” sözleriyle Türkiye’nin KKTC için önemini vurguladı.



Otellerin Yerel Ekonomiye Katkısı Çok Düşük


Stratejik İletişim ve Öğretim Tasarımı Uzmanı Prof. Dr. Murat Barkan ise konuşmasında şunları aktardı: “Kalkınma biraz daha algıları sınırlıyor. Fazla alan bırakmıyor. Yaşamın içerisinde pek işe yaramıyor. Bir dönem Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde çalıştım. Kıbrıs’ın en büyük üstünlüğü çaresizliğiydi. Sanayi olmadığı için doğa da kirlenmiyor. Bu da şansıydı. Reklam ve haber eskidendi. İletişim seçeneklerinin az olduğu yerlerde reklam ikna eder. Seçeneklerin çok olduğu yönde ikna gücü azalır. İnsan ilişkileriyle oluşan tanıtım belki de dedikodu daha etkili. Küresel ölçekte güven çok öne çıkıyor. Otellerin yerel ekonomiye katkısı çok düşük. Doğrudan aile yanında kalma daha çok katkı sağlıyor. İnsan ilişkilerini güvene dönüştüren bir atmosfer çok güzel iş yapıyor”




Endüstriyel Turizmin Geleceği Çok Karanlık Çünkü Sürdürülebilir Değil


TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever; “Turizm endüstrisinde romantizme yer yok. Endüstriyel turizmin geleceği çok karanlık çünkü sürdürülebilir değil. Burada karbon ayak izini konuşmak lazım. En çok izi uçak yolculukları bırakıyor. Yeniden karayolu ve denizyolundaki zamana döneceğiz. Hızı azaltacağız. Hız, hazzı azaltıyor. Doğada hızlı gidenlerin yaşamı daha kısa oluyor. Sürdürülebilirlikle hızın çok büyük bir ilgisi var” diye konuştu.

Uçak biletlerinin fiyatlarının yüksek olması ve çevreye zarar vermesi gibi nedenlerle alternatif ulaşım arayışında olduklarını belirten Serhan Aktunç; “Yat turizminde adımlar atarak alternatif ulaşım yollarını arıyoruz. Kruvaziyer turizminin gelişmesi benim öğrenciliğimden beri hayalimdi. KKTC’nin içinde bulunduğu siyasi durum nedeniyle bunu yapamıyoruz. Hatay’dan gemi seferleri başladı. Diğer adalara giden gemiler Kıbrıs’a da gelir mi? Akdeniz Çanağı’nda gezen gemiler Yunan Adaları’na uğruyor. Yunanistan Magosa’ya uğrayan gemilere diyor ki; Kıbrıs’a gidersen bize gelemezsin. Yunanistan Akdeniz’deki gemi ticaretini tek başına yönetiyor. "Burada da bir şeyler yapılabilir mi ?" diye herkesle konuşuyoruz. Türk bayraklı gemilerle farklı rotalar oluşturulabilir. KKTC hepimiz için çok önemli. Avrupa’dan gelen turistlerin çoğu Larnaka üzerinden geliyorlar. Ercan Havalimanı’nı kullanmıyorlar. Bu konuların desteklenip sübvanse edilmesi önemli. Stratejik önemde bir adayız. Ortak hareket edip ortak strateji uygulamalıyız” diyerek alternatif çözüm önerilerinde bulundu.

İlker Ünsever’in; “Yaşam bir yolculukken biz ne yazık ki varmak odaklı yaşıyoruz. Bu çok yanlış değil mi? Yavaşı, sakini giderken de öğrenmek mümkün değil mi? Hızı nasıl yavaşlatırız?" sorusuna Murat Barkan:" Turizm talebi artık hızı geçti ama talep şu an “bana yaşamı kolay kıl” diyor. Pandemide bireysel talepler ortaya çıktı. Bu talepleri birleştirebilirsek doğru yönlendirebiliriz. Benim çıkarımım ‘yaşamı yaşanabilir kılmak’ üzerine. X, Y, Z kuşağı talepleri tetikliyorlar. Ben bu kuşakların bizim beceremediğimiz yavaşlama, sürdürülebilir kılma noktasında başarılı olacaklarını düşünüyorum. Gelecek kuşaklar insanileşen dönüşümü, yaşamına aktarıyor. İnsanın insanla kurduğu ilişkinin yaygınlaşması hızı dedikoduda çok yüksek” cevabını verdi.


yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder