18.6.20

Virüs Dijitalleşmenin Önünü Açtı-Yılmaz Parlar



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout

Virüs Dijitalleşmenin Önünü Açtı


Dijitalleşme göçmenlere avantaj sağladı


ENHANCER etkinliklerinin üçüncüsünde koronavirus döneminde herkesin dijitalleşmeyi daha fazla kullandığı vurgulandı ve bu durumun göçmenlerin önünün açtığına dikkat çekildi.




Suriyelilerin Türkiye'deki yerel ev sahibi topluluklara sosyo-ekonomik katılımı için kapsamlı, yenilikçi ve kapsayıcı destek sunmak, her iki taraf için girişimciliğin geliştirilmesi ve

Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesini hedefleyen ENHANCER (Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik Kapasitelerinin İyileştirilmesi) Projesi kapsamında yapılan online etkinlikler devam ediyor.


Etkinlik Avrupa Birliği tarafından 26.4 milyon avro bütçe ile finanse edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Kalkınma Ajansları ve Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) tarafından yürütülen projeye ilişkin bilgi veren ENHANCER Kıdemli Proje Direktörü Pınar Yapanoğlu'nun açılışı  konuşması ile başladı.


Etkinlikte söz alan IBM Orta Doğu ve Afrika Dijital Strateji Danışmanı Asma Shabab göçmenlerin deneyimlerini ekonomiye kazandırmanın mümkün olduğunu belirterek, bunun için de dijitalleşmeye uyumun önemine vurgu yaptı.



Covid 19 salgını ile birlikte dijital dönüşümün giderek daha da hız kazandığını belirten Asma Shabab şöyle devam etti:

“Örnek vermek gerekirse annem öğretmen neredeyse emekliliğe yaklaştı ama birden zoom kullanmaya başladı. Yeni insanlara açıldı. Artık göçmen topluluklar da daha fazla fırsata sahip. Artık dijital ortamda daha büyük kitle ile bağlantı kurabiliyoruz. Zaten, salgınların tarihine ve ekonomik durgunluk dönemlerine bakarsanız bu dönemlerde her zaman inovasyon ve girişimciliğin arttığını görüyoruz."


 GİRİŞİMCİLİĞİN GÜNCEL TANIMI


Coronathon Türkiye Girişimi Sözcüsü ve Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü Dr. Oğuzhan Aygören de girişimcilikle ilgili şu önemli bilgileri paylaştı:


“Girişimcilik  sadece göçmenler için değil tüm ülkelerde ekonominin büyümesi için ihtiyaçtır. Bu anlamı ile girişimcilik tanımını yaparken ‘girişken olmak, tuttuğunu koparmak, risk almak, yaratıcı düşünebilmek ve fırsatları görebilmek, yakalayabilmek’ ifadelerinin de kullanılması gerekir. Bütün bunları topladığımızda girişimcilik dediğimiz şeyin şirket kurmanın ötesinde bir beceri olduğunu düşünüyorum. Bence girişimcilik konusunda göçmenler avantajlı. Çünkü onlar ayakta kalma mücadelesi veriyorlar.”


Apple’in kurucusunun Suriyeli,  “Zoom” programının kurucusunun da Amerika’daki Çinli bir göçmen olduğunu vurgulayan Dr. Oğuzhan Aygören, “Bunları başarmak elbette bir mülteci için kolay değil. Bu her mültecinin yapabileceği bir şey değil. Şu anda Türkiye en fazla göçmene sahip ülke. Göçmenler arasında gençlerin ve çocukların sayısının çok fazla olduğunu görüyoruz. Burada enerji var. Bu enerjinin hayata geçmesi eğitimle mümkün. Ben özellikle göçmenlerin eğitimi alanında büyük fırsatlar olduğunu düşünüyorum. Eğitimi geleneksel anlamı ile örgün eğitimi kastetmiyorum. Girişimcilik becerileri edinme anlamında bir eğitim olabilir” diye konuştu.


DİJİTAL GÖÇEBE


Girişimcilikte kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşu faktörlerine değinen Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır, pandemi ile birlikte dijital göçebe kavramının oluştuğunu belirterek, “Artık nerede bulunduğunuz önemli değil. Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaşayan insan Amerika’daki bir hocadan eğitim alabilir. Artık hepimiz dijital bir göçebeyiz. Ancak, pandemi süreci dijital erişimde de eşitsizliği beraberinde getirdi. Teknolojik altyapısı ve donanımı olmayan insanlar bunlara ulaşmak konusunda sıkıntı yaşadı. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre bu süreçten en olumsuz etkilenen kesim göçmenler ve mülteciler oldu” dedi.


Pandeminin dünyayı eşitlendiğini belirten Hazır, bu süreçte Türkiye’nin göçmenler konusundaki iyi uygulamaları ile dünya örnekler oluşturabileceğini ifade ederek, “Bu nedenle mülteciliğin ve göçmenliğin artık uzun vadeli olarak hayatımızda olacağını unutmadan sürdürülebilir bir göç politikası oluşturmak gerektiğini düşünüyorum. Yeni normalimiz bu olacak” değerlendirmesini yaptı.




BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ


Kahramanmaraş’ta kurduğu tekstil firması ile başarı öyküsü yazan Hussam Eddin Tatari CEO’su Hussam Eddin ise duygularını dile getirirken Türkiye Cumhuriyeti hükümetine teşekkür ederek sözlerine başladı.


Suriye’den göç ederken paradan ziyade bilgileri ile geldiklerine vurgu yapan Hussam Eddin, kurdukları tesisle tekstilde ilk 50 şirket arasına girdiklerini, üretimlerinin yüzde 50’sini ihraç ettiklerini belirterek, “Biz deneyimlerimizi sunduk ve Türk paydaşlarımızla paylaştık. Covid salgınının ardından da çalışmalarımızı dijital ortamda genişletmek için Suriyeli ihracatçılar ile birlikte bir grup kurduk. Şu anda uzaktan eğitimle arap ülkelerinde faaliyet gösteren bir firma ile işbirliği yapıyoruz ve dolayısıyla başarı için herkese fırsat vermeye çalışıyoruz” dedi.


 Hussam Eddin, göçmenlerin girişimciliğinde ve topluma entegrasyonunda önemli bir işlev üstlenen ENHANCER’ın başarısı için de çalışmak istediklerini sözlerine ekledi.





Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi ICMPD Hakkında


Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD), 17 Üye Devlet ve 250'den fazla personeli olan uluslararası bir kuruluştur.  Dünya çapında 90'dan fazla ülkede faaliyet gösteren göç yolları boyunca verimli işbirliği ve ortaklıklar oluşturmak için çalışmalarında bölgesel bir yaklaşım benimsemektedir. ICMPD, üye devletleri, Avrupa Komisyonu, BM ve diğer kurumların yanı sıra bağışçılardan fon almaktadır. 1993 yılında kurulan ICMPD, BM gözlemci statüsüne sahiptir ve AB kurumları ve BM ajansları dahil 700'den fazla ortakla işbirliği yapmaktadır.

Kuruluşun amacı:

Yenilikçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir göç politikalarının geliştirilmesini araştırma


Kapasite artırma faaliyetleriyle desteklemek


Göç yönetimi alanında devletlerarası gayri resmi istişareler için uluslararası bir platform sunmak


ICMPD, insan haklarına saygılı ve devletlerin ihtiyaçlarına duyarlı bir “ortaklık” anlayışı ve çalışma etiğine sahiptir. Bu anlayış etrafında ICMPD Avrupa’da, Avrasya’da, Orta Asya’da, Ortadoğu’da, Afrika’da ve Latin Amerika’da faaliyet göstermektedir. Viyana merkezli kuruluşun Brüksel'de bir temsilciliği, Malta'da bir bölge ofisi ve çeşitli ülkelerdeki proje ofisleri bulunmaktadır.


CMPD, Türkiye'nin konu ile ilgili politika girişimlerini desteklemek amacıyla ülkedeki göç ve mülteci kalıplarını ele almak için teknik yardım sağlamaktadır.



Göç Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün kalkınmaya duyarlı ve tutarlı bir göç politikasının geliştirilmesi ve uygulanmasını desteklemeyi amaçlayan “Sessiz Destek - Kalkınmaya Duyarlı ve Tutarlı Bir Türk Göç Politikası Çerçevesinin Desteklenmesi” projesi ve “Türkiye'de Kalkınmaya Duyarlı Göç Politikalarının Uygulanması”- SIDEM projesi,  entegre, kanıta dayalı ve kalkınmaya duyarlı göç politikaları tasarlamayı ve uygulamayı, göçün Türkiye'deki coğrafi bölgeler üzerindeki etkilerine dair veriler elde etmeyi hedeflemiştir. Ayrıca, bu projelerin tamamlayıcısı olarak SUMMIT projesi, hem bölgesel hem de merkezi düzeyde yerel paydaşlar tarafından uygulanan entegrasyonu güçlendirme girişimlerini sürdürmektedir.

Bu projelerden edinilen tecrübelerden yararlanan ENHANCER projesi, ICMPD'nin politika geliştirme ve uygulama desteğini özellikle girişimcilik, girişimcilik ekosistemi ve politika tasarımına odaklanarak ölçeklendirmektedir. Proje özellikle geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin Türkiye'deki yerel ev sahibi topluluklara sosyo-ekonomik katılımı için kapsamlı, yenilikçi ve kapsayıcı bir destek sunmayı amaçlamaktadır. Her iki taraf için girişimciliğin geliştirilmesi ve Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi projenin temel hedefleri arasındadır.




yilmazparlar@yahoo.com