siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30.1.24

75. Hindistan Bağımsızlık Günü -Yılmaz Parlar



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout

 75. Hindistan Bağımsızlık Günü 

İstanbul Hindistan Başkonsolosluk Cumhuriyet Bayramı'nın 75. yılını Görkemli kutlaması “Jai Hind”



Hindistan Cumhuriyet Bayramın 75. yılını kutlama kapsamında İstanbul Konsolosluğunca düzenlenen resepsiyonda ATA’mız anıldı. “Mahatma Gandi, Rabindranath Tagore, ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk birbirlerinden ilham almışlar ve hala milyonlarca vatandaşlarımıza ilham olmaya devam etmekteler.”



26 Ocak Hindistan Bağımsızlık Günü Kapsamında, İstanbul Hindistan Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen ve coşkulu bir atmosferde kutlanan Hindistan Bağımsızlık Günü Resepsiyonda, Atamız Yine anıldı yine onur Misafir oldu. 



1938'de Ataturk'a övgüde, Rabindranath “Kemal, Yeniden Dirilen Asya İçin Bize Örnek Oldu.” demiştir

Hindistan İstanbul Başkonsolosu Mijito Vinito ve eşi Shin Jung Lee davetlileri karşılamasıyla başlayan, İstanbul Başkonsolosluğu tarafından Hilton Boshorus Hotelde düzenlenen, renkli coşkuyla kutlanan Hindistan'ın zengin tarihini ve kültürünü biraz daha yakından tanıma fırsatı veren Hindistan'ın bağımsızlık günü resepsiyonda Türk ve Hint toplumları, bir araya geldi.



Hindistan ve Türkiye arasındaki dostluğu ve işbirliğini güçlendirmenin yanı sıra, iki ülkenin kültürel bağlarını da pekiştirmeyi amaçlayan etkinliğe Başta İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, 

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, İstanbul Ticaret Odası İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı ve Montenegro (Karadağ)  Balıkesir Fahri Konsolosu  Dr. Akkan Suver, TÜRSAB Temsilcisi Berna Akar olmak üzere yabancı Konsoloslar, Temsilcileri, Diplomatlar, Yerel Yetkililer İş- Siyaset Dünyası önde gelen isimleri Akademisyenler ve İstanbul'da yaşayan Hindistanlı vatandaşlar katıldılar.



26 Ocak Hindistan Bağımsızlık Günü kapsamındaki resepsiyon İki ülkenin Milli marşları "Jana Gana Mana" ve “İstiklal Marşı “nın söylenmesiyle başladı. Ardından Başkonsolos, Mijito Vinito bağımsızlık mücadelesinin anlamını vurgulayan bir konuşma yaparak, Hindistan'ın geçmişten günümüze olan evrimini ve bağımsızlık kazanma sürecini anlattı.



Genel olarak; Hindistan'ın Bağımsızlığından önce, 1930'dan itibaren her sene bu bayram “Purna Swarajya” günü ya da "Tam Bağımsızlık Günü" olarak kutlanıyordu ve buna uygun şekilde, ülke özgürlüğünü elde ettiğinde bugün anayasanın kabul olduğu gün olarak belirlendi. Hindistan'ın bağımsızlık süreci 19. yüzyılda başladı ve İngiliz sömürge yönetimine karşı birçok ayaklanma ve protesto gerçekleştirildi. 15 Ağustos 1947'de Hindistan, Britanya İmparatorluğu'ndan resmi olarak ayrıldı ve bağımsız bir ulus olarak kuruldu. Bu tarih, Hindistan'ın modern tarihindeki dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.



Başkonsolos, Mijito Vinito Özetle; “26 Ocak 1950 senesinde Hindistan Anayasa kabul edildi. Böylece Hindistan dominyonlukdan, Hindistan Cumhuriyetine dönüştü, Nobel ödüllü Rabindranath Tagore tarafından yazılan, 24 Ocakda Milli marş "Jana Gana Mana” oluştu. Hindistan Kurucu Meclisi tarafından kabul edildi. Ataturk, Tagore'a Türk edebiyatı ve kültürü hakkında 41 kitap göndermişdir. 1938'de Ataturk'a övgüde, Rabindranath Tagore, “Kemal Yeniden dirilen Asya için bize örnek oldu”demiştir.



Cumhuriyetlerimiz kurulurken, iki ülkenin sömürge sonrası mücadeleleri, Mahatma Gandhi ve Tagore gibi kişiliklerin bir nesil Türk halkına ilham vermesine izin veren bir bağlantı faktörüydü. Ve Türk gazetelerinin ve belgelerin kapsamında çok sayıda kanıt var. Büyük Türk halkıyla ilişkilerimiz tarih, kültür, dil ve toplumda derin köklere sahiptir. Karşılıklı saygı ve destek bu ilişkide tutarlı bir özellik olmuştur ve Türk arkadaşlarıma anlatmak istediğim gibi, bildiğimizden daha benzeriz. Korkunç deprem geçen yıl Şubat ayında aniden Türkiye'yi vurduğunda, Hindistan Türk halkıyla dayanışma konusunda “Dostluk Operasyonu” adlı insani yardım girişimi harekete geçti. Hindistan, arama kurtarma ekipleri, mobil alan, hastane ekipmanı ve yardım malzemesi gönderen ilk müdahale ekiplerinden biriydi. Benzer şekilde, Hindistan'daki Covid-19 Pandemi'nin zirvesi sırasında Türkiye, Hindistan'a önemli tıbbi malzeme gönderdi ve bu güçlü dostluk mükemmellikleri bağlarına değer veriyoruz” dedi



Başkonsolosluk, Bağımsızlık Gününü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda Hindistan ile Türkiye arasındaki dostluğu pekiştirmek adına bir fırsat olarak değerlendirdi. Hindistan ve Türkiye arasındaki kültürel, ekonomik ve siyasi ilişkilerin güçlendirilmesi amacıyla yapılan çalışmalara vurgu yapılırken, gelecekteki işbirliği potansiyeline dikkat çekildi.

Başkonsolos, Mijito Vinito Ticaret ve ekonomik ilişkileri değerlendirdiğinde, ekonomi iş hacmi olarak, Türkiye ilişkisinin önemli bir boyutu 13 milyar dolardan fazla  olmasıyla ileri boyutlara geleceği inancını taşıdığını söyledi.



G-20 zirveleri ile söylem sonrası, Gençlik hakkında Hindistan ve Türkiye nüfusunun büyük bir parçası olduğunu, Gençlerin sınırları zorladığını ve yeni sınırları keşfetdiklerini vurguladı.

Hindistan ve Türkiye sanatda, mimaride, lezzetde ve dilde kendini gösteren derin tarihi ve kültürel bir bağa sahip, İki kadim uygarlıkdır. Halklar etkileşim halindedir.


 

Sahaja Yoga müzik ve dans  Group geceye renk katdı. Hind müziklerinden kısa çoşkulu konser verdi.  Hint danslarından oluşan gösteri ilgiyle izlendi. Çok beğeni topladı. 

Gösteri sonrasında kültürün bir parçası olan “Gastronomi” Hind mutfağından lezzetli seçkilerini davetliler tatdılar. Davetliler Hint tatlısı paket ikramıyla uğurlandılar. 

yilmazparlar@yahoo.com

18.11.23

KKTC Kuruluş 40. Yıl Dönümü-Yılmaz Parlar



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout

KKTC  Kuruluş 40. Yıl Dönümü


15 Kasım 1983 tarihinde ilan edilen bağımsızlıkla kutlanan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) 40. yıl kuruluş yıldönümü, ve 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı, KKTC İstanbul Başkonsolosluğu tarafından Conrad İstanbul Hotel’de düzenlenen resepsiyonla kutlandı.




Türk milletinin Kıbrıs'taki varlığını güvence altına alma ve adadaki Türk toplumunu koruma amacını taşıyan önemli bir dönemeç olan KKTC'nin kuruluş Törenine, KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Ali Sivri, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Kıbrıs gazileri, güvenlik, kamu, iş, siyaset, sivil toplum kurumları ve medya alanlarından çok sayıda davetli katıldı.




Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından KKTC İstanbul Başkonsolsosu Fatma Demirel ile İstanbul Valisi Davut Gül konuşma özeti;

1983 yılında KKTC'nin bağımsızlığını ilan etmesiyle, Kıbrıs sorununun bir boyutunu daha belirgin hale getirmiştir. Bu tarihsel adım, adadaki etnik Türk nüfusunun kendi kaderini tayin etme hakkını savunma noktasında büyük bir öneme sahiptir. KKTC'nin bağımsızlık ilanı, Türk halkının adadaki varlığını sürdürme iradesini vurgulamıştır.



KKTC'nin kuruluş yıldönümü aynı zamanda uluslararası ilişkilerde önemli bir konu olarak da öne çıkmaktadır. Kıbrıs sorununun devam eden müzakerelerinde, KKTC'nin bağımsızlık ilanı ve bu ilanın meşruiyeti sürekli olarak ele alınan konulardan biridir. KKTC, uluslararası alanda tanınmış bir devlet olmamakla birlikte, bağımsızlık ilanının ardından kendi yönetimi ve kurumlarıyla varlığını sürdürmekte kararlıdır.


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü, adanın tarihinde önemli bir dönemeçtir. Türk milletinin adadaki varlığını sürdürme ve kendi kaderini tayin etme iradesini simgemektedir.


İstanbul Valisi Davut Gül "Bu coğrafyada güçlü olmadan ayakta kalma ihtimaliniz yok. Nereden anlıyoruz, Bosna'dan anlıyoruz, Karabağ'dan anlıyoruz, Filistin'den anlıyoruz. Bu coğrafyada devlet kurmak yetmiyor. Bu coğrafyada toprağın sizin olması yetmiyor. Güçlü bir ordunuz yoksa, güçlü bir milletiniz yoksa, ekonomik olarak güçlü değilseniz, hele hele KKTC ölçeğinde baktığımızda Türkiye Cumhuriyeti gibi yanınızda size yarenlik eden bir devletiniz, garantörünüz yoksa maalesef ananızın ak sütü gibi size helal olan toprakları size yar etmezler. O açıdan Türkiye Cumhuriyeti'nin bu desteğiyle KKTC'nin bu bilinciyle inşallah nice yıllarını göreceğiz."dedi

KKTC İstanbul Başkonsolsosu Fatma Demirel "Türkiye Cumhuriyeti, soydaşlarını kurtarmak için 20 Temmuz 1974'te silahlı kuvvetlerini adaya göndererek barışı tesis etmiştir. O gün bugündür iki taraf arasında süregelen görüşmelerde ortak bir zemin arayışı sonuç vermemiştir. Çünkü masadaki iki taraftan birisi haksız bir şekilde devlet olarak, diğeri ise toplum olarak muamele görüyor. Davalarımızı anlattığımız her platformda haklarımız teyit edilmekte, en çok da ülkemize uygulanan kısıtlamaların yersizliği dile getirilmektedir. Ancak çözüm bulma ve haksızlıkların giderilmesi noktasında elle tutulur ilerleme gerçekleşmemektedir."açıklamalarda bulundu.




1983 yılı, Kıbrıs adasında tarihi bir anın yaşandığı yıl olarak kayıtlara geçti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 15 Kasım 1983 tarihinde bağımsızlığını resmi olarak ilan etti. Bu adım, adadaki uzun süren siyasi çekişmelerin ve müzakerelerin ardından geldi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlık ilanının kökeni, 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı'na dayanmaktadır. Bu harekât, adadaki Türk ve Rum toplulukları arasındaki gerginliği sonlandırmayı hedeflemiş ancak adanın bölünmesine yol açmıştı. 1983 yılında KKTC'nin bağımsızlık ilanı, bu bölünmeyi resmi bir statüye kavuşturarak Türk kökenli topluluğun bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmesine olanak tanıdı.

Ancak, KKTC'nin bağımsızlık ilanı uluslararası alanda tartışmalara neden oldu. Birleşmiş Milletler ve birçok ülke, KKTC'nin bağımsızlığını tanımadı ve bu adımı kınadı. Bu durum, adadaki siyasi ve diplomatik gerilimleri daha da derinleştirdi.

Bağımsızlık ilanının ardından KKTC, kendi siyasi, ekonomik ve kültürel kimliğini inşa etmeye yönelik adımlar attı. Yeni kurulan devlet, uluslararası tanınma eksikliği ile mücadele ederken, içeride ise demokratik kurumlarını güçlendirmeye ve ekonomisini geliştirmeye odaklandı.

Uluslararası alandaki tepkilere rağmen, KKTC'nin bağımsızlık ilanı, adadaki etnik gruplar arasındaki ilişkileri şekillendiren önemli bir kilometre taşı oldu. Günümüzde bile devam eden Kıbrıs sorunu, adanın geleceği konusundaki belirsizlikleri sürdürmektedir. KKTC, bağımsızlık ilanı sonrasında edindiği kimliğiyle siyasi ve ekonomik olarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak, Kıbrıs adası genelindeki çözümlenmemiş konular, bölgede hâlâ devam eden diplomatik gerginliklere neden olmaktadır.


yilmazparlar@yahoo.com