Kıbrıs’ın Ab Üyeliği Uluslararası Hukuka Aykırıdır
Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Özgöker,
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı’nda; “Türkiye, Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri"
konulu bir konferansda “Kıbrıs’ın Ab Üyeliği Uluslararası Hukuka Aykırıdır.
Kıbrıs sorunu çözülmeden geçerli değildir.” dedi
Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Nur Tütüncü’nün, “hoşgeldiniz konuşması”nın ardından, Prof. Dr. Uğur Özgöker, Türkiye, Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri’ni tarihsel süreçleriyle birlikte anlattı.
Kıbrıs’ın Ab Üyeliği Uluslararası Hukuka Aykırıdır.
Akademik çalışmalarını uluslararası ilişkiler ve Avrupa Birliği alanında yürüten Özgöker, “Kıbrıs’ın, AB’ye Kıbrıs Cumhuriyeti olarak alındığını, ancak bunun da 1959 yılında, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan ile Kıbrıs’da yaşayan Türk ve Rum toplumları arasında imzalanan Londra ve Zürih Antlaşmaları’na aykırı olduğunu” söyledi. Özgöker şöyle devam etti. “Antlaşmalara göre Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin onayı olmadan uluslararası hiçbir örgüte üye olamaz. Ancak Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında, Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusu yaptı. Avrupa Birliği’de bu hukuksuzluğa göz yumarak, 2004 yılında, Kıbrıs’ı AB’ye aldı. Oysa bu üyelik Kıbrıs sorunu çözülmeden geçerli değildir.” Dedi.
Kıbrıs sorununa ilişkin konuşmasına Kıbrıs’ın tarihçesinden devam eden Özgöker; Osmanlı Devleti ile Ruslar arasında yapılan Kırım Savaşı (93 Harbi) ve Ayastefanos Antlaşması sonrasında, İngilizlerin Kıbrıs’ta Osmanlı Devleti’nden yer kiralamasından ve ardından İngilizlerin Ada’yı işgal etmesinden bahsetti. Rumların Enosis ile birlikte Adayı Yunanistan’a bağlamaya çalışmasıyla, İngilizlerin, Türkiye’yi Kıbrıs meselesinde taraf olmaya çağırdığını belirtti.
Doğu Akdeniz Enerji Kaynaklarında Kıbrıs Hak Sahibidir.
Kıbrıs sorununun çözümünde enerji kaynakları hakkında da bilgi veren Özgöker; “son yıllarda Doğu Akdeniz’de tespit edilen enerji kaynakları, Kıbrıs sorunun çözümünde katalizör rol oynayabilir. Özellikle İsrail’in önemli doğal gaz yatakları keşfetmesi başta ABD olmak üzere uluslararası aktörlerin Kıbrıs sorununa ilgilerinin artmasına neden olmuştur. 2014’de tekrar başlayan müzakereler, buna işarettir. Zira bu enerji kaynaklarının Avrupa ve İsrail için önemli büyüktür ve maliyetler açısından en önemli güzergah, Kıbrıs ve Türkiye’dir. Bu açıdan bakıldığında, enerji kaynaklarından KKTC’de hak sahibidir.” Dedi.
Türkçe’nin Avrupa Birliği Resmi Dillerinden Biri Olmasını Sağladık.
AB’nin Kıbrıs’ı, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak AB’ye tam üye alması, hukuken aykırı olsa da bunu Türkçe’nin AB’nin resmi dillerinden biri olmasını sağladık. Şöyle ki; AB’ye üye her devletin resmi dili, aynı zamanda AB’nin resmi dilidir. Madem ki AB, Kıbrıs’ı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tam üye aldı, o zaman Rumca gibi, Türkçe’de AB’nin resmi dilidir. Konuyla alakalı DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği ile birlikte yaptığımız çalışmalarla, Türkçe’yi AB’nin resmi dillerinden birisi oldu.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’a Ziyaret.
Konferans sonrasında, KAÜ Rektörü Prof. Dr. Uğur Özgöker, DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkan Yardımcısı Musa Karademir ile birlikte, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ı makamında ziyaret etti. Oldukça samimi geçen ziyarette, Özgöker, İstanbul Üniversitesi’nde idari ve akademik görevlerde bulunduğunu anlattı. Musa Karademir’de Diplomatlar Birliği’nden bahsetti.
“Türkiye, Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri" konulu bir konferans, Profesörler Evi’nde yenilen yemekle sona erdi.
yilmazparlar@yahoo.com
Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Özgöker,
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı’nda; “Türkiye, Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri"
konulu bir konferansda “Kıbrıs’ın Ab Üyeliği Uluslararası Hukuka Aykırıdır.
Kıbrıs sorunu çözülmeden geçerli değildir.” dedi
Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Nur Tütüncü’nün, “hoşgeldiniz konuşması”nın ardından, Prof. Dr. Uğur Özgöker, Türkiye, Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri’ni tarihsel süreçleriyle birlikte anlattı.
Kıbrıs’ın Ab Üyeliği Uluslararası Hukuka Aykırıdır.
Akademik çalışmalarını uluslararası ilişkiler ve Avrupa Birliği alanında yürüten Özgöker, “Kıbrıs’ın, AB’ye Kıbrıs Cumhuriyeti olarak alındığını, ancak bunun da 1959 yılında, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan ile Kıbrıs’da yaşayan Türk ve Rum toplumları arasında imzalanan Londra ve Zürih Antlaşmaları’na aykırı olduğunu” söyledi. Özgöker şöyle devam etti. “Antlaşmalara göre Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin onayı olmadan uluslararası hiçbir örgüte üye olamaz. Ancak Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında, Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusu yaptı. Avrupa Birliği’de bu hukuksuzluğa göz yumarak, 2004 yılında, Kıbrıs’ı AB’ye aldı. Oysa bu üyelik Kıbrıs sorunu çözülmeden geçerli değildir.” Dedi.
Kıbrıs sorununa ilişkin konuşmasına Kıbrıs’ın tarihçesinden devam eden Özgöker; Osmanlı Devleti ile Ruslar arasında yapılan Kırım Savaşı (93 Harbi) ve Ayastefanos Antlaşması sonrasında, İngilizlerin Kıbrıs’ta Osmanlı Devleti’nden yer kiralamasından ve ardından İngilizlerin Ada’yı işgal etmesinden bahsetti. Rumların Enosis ile birlikte Adayı Yunanistan’a bağlamaya çalışmasıyla, İngilizlerin, Türkiye’yi Kıbrıs meselesinde taraf olmaya çağırdığını belirtti.
Doğu Akdeniz Enerji Kaynaklarında Kıbrıs Hak Sahibidir.
Kıbrıs sorununun çözümünde enerji kaynakları hakkında da bilgi veren Özgöker; “son yıllarda Doğu Akdeniz’de tespit edilen enerji kaynakları, Kıbrıs sorunun çözümünde katalizör rol oynayabilir. Özellikle İsrail’in önemli doğal gaz yatakları keşfetmesi başta ABD olmak üzere uluslararası aktörlerin Kıbrıs sorununa ilgilerinin artmasına neden olmuştur. 2014’de tekrar başlayan müzakereler, buna işarettir. Zira bu enerji kaynaklarının Avrupa ve İsrail için önemli büyüktür ve maliyetler açısından en önemli güzergah, Kıbrıs ve Türkiye’dir. Bu açıdan bakıldığında, enerji kaynaklarından KKTC’de hak sahibidir.” Dedi.
Türkçe’nin Avrupa Birliği Resmi Dillerinden Biri Olmasını Sağladık.
AB’nin Kıbrıs’ı, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak AB’ye tam üye alması, hukuken aykırı olsa da bunu Türkçe’nin AB’nin resmi dillerinden biri olmasını sağladık. Şöyle ki; AB’ye üye her devletin resmi dili, aynı zamanda AB’nin resmi dilidir. Madem ki AB, Kıbrıs’ı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tam üye aldı, o zaman Rumca gibi, Türkçe’de AB’nin resmi dilidir. Konuyla alakalı DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği ile birlikte yaptığımız çalışmalarla, Türkçe’yi AB’nin resmi dillerinden birisi oldu.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’a Ziyaret.
Konferans sonrasında, KAÜ Rektörü Prof. Dr. Uğur Özgöker, DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkan Yardımcısı Musa Karademir ile birlikte, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ı makamında ziyaret etti. Oldukça samimi geçen ziyarette, Özgöker, İstanbul Üniversitesi’nde idari ve akademik görevlerde bulunduğunu anlattı. Musa Karademir’de Diplomatlar Birliği’nden bahsetti.
“Türkiye, Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri" konulu bir konferans, Profesörler Evi’nde yenilen yemekle sona erdi.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder