18.3.17

İKV VE TÜRDER İŞBİRLİĞİNDE TÜKETİCİ HAKLARI ELE ALINDI-YILMAZ PARLAR


PARLAR MEDYA  
İKV VE TÜRDER İŞBİRLİĞİNDE TÜKETİCİ HAKLARI ELE ALINDI-

İKV VE TÜRDER İŞBİRLİĞİNDE TÜKETİCİ HAKLARI ELE ALINDI
Üç yıldır düzenli olarak İKV ve Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Derneği’nin (TÜRDER) tarafından organize edilen, bu yıl DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Türk Kuzey Kıbrıs Ticaret Odası’nın desteklediği “Uluslararası Tüketicilerin ve Rekabetin Korunması Konferansı” 14 Mart 2017 tarihinde Mercure İstanbul City BosphorusHotel’de geçekleştirildi.
15 Mart Dünya Tüketiciler Günü kapsamında organize edilen etkinliğin açılış konuşmaları, TÜRDER ve Türk Kuzey Kıbrıs Ticaret Odası Başkanı Doç. Dr. Uğur Özgöker, İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas ve Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak tarafından gerçekleştirildi.
İki oturumlu etkinlikte uluslararası tüketici hakları ve rekabet kurallarının yanı sıra AB’ye uyum sürecinde Türkiye’de tüketici hakları, hakem heyetlerinin işlevselliği, rekabet-tüketici politikalarının uyumu, AB’de ve Türkiye’de tüketici hakları ele alındı.
TÜDER ve Türk Kuzey Kıbrıs Ticaret Odası Başkanı Doç. Dr. Uğur Özgöker konuşmasında Anayasa’nın 167 ve 172’nci Maddelerinde tüketicinin ve rekabetin korunmasına yönelik devlete görev verildiğini ancak ikincil mevzuatların uygulamadaki açıkları kapatmadaki önemini vurguladı. Tüketici ve rekabet politikasının birlikte ele alınması gerektiğini, ancak bu yaklaşımla piyasanın işlevsel kılınabileceğini ve piyasada güven ortamının inşa edileceğini açıkladı. 1990’lı yıllarda AB ile ilişkilerin bir getirisi olarak şekillenen Gümrük Birliği sürecinin doğal bir uzantısı olarak Türkiye’de tüketici haklarına yönelik kanunun çıkarıldığını belirten Doç. Dr. Özgöker, mevcut süreçte Gümrük Birliği’nin modernizasyonu sürecinin tüketici ve rekabet politikasında yeni açılımlar getireceğini hatırlattı.
İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas konuşmasında, Türkiye’de yeni mevzuat çalışmalarının tüketici, üretici ve diğer tüm aktörlerin haklarının korunmasını regüle edici olduğunu açıkladı. Önümüzdeki aylarda İKV olarak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecini çeşitli ticaret ve sanayi odalarında ele alacaklarını kaydeden Doç. Dr. Nas, bu modernizasyon sürecinin Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlama noktasında önemli olduğunu belirtti.
Rekabet Kurulu’nun ise 20’nci yılını doldurmak üzere olduğu günümüzde, rekabet politikasının AB süreci ile beraber hızlandığını, 20 yıllık durağan bir süreç yaşanmadığını aksine AB’ye uyum kapsamında mevzuat değişikliklerine gidildiğini aktaran Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, gerek ABD gerekse AB’deki tüm gelişmelerin takip edildiğini belirtti. Avrupa Komisyonunun son İlerleme Raporunda ise rekabet hukukunun AB’ye uyumda iyi seviyede olduğunu Türkiye adına sadece devlet yardımları konusunda eksikliklerin dile getirildiğini aktardı. Piyasa ekonomisinde, tüm aktörlerin güven ortamında beklentilerinin karşılanması için ancak etkili bir piyasa denetim ve gözetim mekanizmasıyla mümkün olabileceğini belirten Prof. Dr. Torlak, rekabet hukukunun eskiye dayandığını ancak günümüzdeki bilişim teknolojisinin gelişmesiyle fikri mülkiyet hakları, patent hakları gibi konularla beraber teorik olarak yeni bir alan olduğunu kaydetti. Rekabet politikasının işleyen bir piyasa ve toplumsal refah için önemli bir araç olduğunu belirten Torlak, piyasada aktif olan aktörlerin de rekabet kurallarının farkında olmalarının da faydalı olacağını açıkladı.
Etkinlik kapsamında düzenlenen ilk oturumu Rekabet Derneği İstanbul Şube Başkanı Av. Dr. Kemal Erol yönetti. T.C. AB Bakanlığı AB İşleri Uzmanı Fatma Özyurt Demir sunumunda, AB’nin tüketici ve rekabet politikasının temel özellikleri ve ilgili AB yönergeleri hakkındabilgi paylaştı. Demir, tüketicinin korunması, tüketici güveni, tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması konularında çıkarılan mevzuatların, AB yönergelerinin dikkate alınmasıyla hazırlandığını belirtti. 27’nci “Tüketicinin ve Sağlığın Korunması” faslının iyi seviyede olan fasıllardan biri olduğunu aktaran Demir, AB vatandaşıyla aynı haklara sahip olduğumuzu belirtti. Demir ayrıca ürün güvenliğine ilişkin kanun taslağının gündemde olduğunu açıkladı.
T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür Yardımcısı Mikayil Kılıç sunumunda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında Türkiye’de nelerin değiştirildiğini ve tüketici hakem heyetleri hakkında istatistiki verileri aktardı. Kılıç, yeni kanunla 23 adet yönetmeliğin çıkarıldığını ve tüketicinin satış öncesi bilgilendirilmesi uygulamasının başlatıldığını aktardı. Tüketiciye ilk kez tüketici sözleşmelerinde, herhangi bir gerekçe göstermeden 14 gün içinde cayma hakkı tanındığını, ücretsiz kart talebinin tüketicide olduğunu, yine “ihtiyat garantisi” tanımına yer verilip, bu garanti sürecinde hakların kullanımı nedeniyle tüketiciden artık masraf talep edilmediğini ifade etti. 2014 yılında yüzde 4,9 olan ücretsiz kart talebinin Şubat 2016’da yüzde 7,4’e çıktığını belirten Kılıç, Tüketici Hakem Heyetlerine en fazla başvurunu yüzde 74,2 ile bankalar, yüzde 18,9 ile ayıplı mal üzerine geldiğini aktardı.
Hazine Müsteşarlığı Devlet Destekleri Genel Müdür Yardımcısı Atilla Yardımcı sunumunda, devlet destekleri ve uygulamalarının gelişim sürecini ve teşvik sistemin temel amacını anlattı. Destek türlerinden bahsetti. Avrupa Birliği’nde devlet yardımları mevzuat uygulamalarının nasıl yapıldığını ve tarım gibi bazı alanlarda, devlet destekleri kurallarından muafiyetini açıkladı.
Etkinliğin ikinci oturumunu ise Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük yönetti. Tüketici Örgütleri Federasyonu Genel Başkanı Fuat Engin konuşmasında Tüketici Hakem Heyetlerinin işlevselliği ve tüketici örgütlerinin yeterince karar alma mekanizmalarında yer almadığını eleştirdi. Tüketicinin en fazla istismara uğradığı alanın hala bankalar olduğunu açıklayan Engin, 50 milyon kartın bileşik faizden etkilendiğini belirtti. Engin ayrıcaTüketici Hakem Heyetlerinin Türkiye’de yeterli etkinliğe sahip olmadığını hala eski hakem heyetlerinin süreci idare ettiğine dair durumların olduğunu açıkladı.  Karar birliğinin oluşması adına ve hakem heyetlerinin daha sonuç odaklı çalışmasını kolaylaştırıcı bilgi bankası gibi mekanizmaların kurulmasını öneren Engin, heyetlere yönelik de Bakanlık nezdinde özel oturumların yapılmasını ve bu oturumlarda tüketici örgütlerinin de yer almasını önerdi.
Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Haşmet Atahan konuşmasında, en önemli konulardan birinin tüketicinin finansal sorunları olduğunu belirtti. Tüketici Konseyi’nin önemine işaret eden Atahan, yılda bir kez toplanan konseyin çalışmalarını organize eden bir kurumun olmadığını da ifade etti ve tüketici örgütlerinin konseylerde temsil edilmediğini açıkladı. Almanya örneğinden yola çıkarak, Türkiye’de tüketici örgütlerinin kurumsallaşması gerektiğini ifade eden Atahan, tüketici örgütlerinin finansal kaynaklara erişiminin olmadığını aktardı ve tüketici örgütlerinin konfederasyon adı altında birleşmesini temenni ettiğini sözlerine ekledi.
Tüketiciler Derneği Onursal Başkanı Engin Başaran ise Gümrük Birliği sürecin başladığı yıllarda tüketici örgütlerinin, Tüketici Konseylerinde her daim yer aldığını, toplumda ve kamuda tüketici bilincinin olduğunu, yasaların hazırlanma sürecine aktif katıldıklarını,  ticaret ve sanayi odalarının tüketici örgütlerine destek verdiğini vurguladı. Ancak tüketici örgütlerinin karar alma süreçlerindeki yerlerinin zayıfladığını belirten Başaran, 2005 yılında başlayan üyelik müzakerelerinin ardından ve 2006 yılından itibaren Tüketici Konseylerinin 3 gün süren toplantılarının 1 güne düştüğünü açıkladı. Hazırlanan son yasaların da yetersiz olmasını ise giderek uluslararası boyuta geçen tüketici haklarına cevap verememesi noktasında belirginleştiğini vurguladı. Başaran, güçlü tüketici, güçlü ekonomiyi, güçlü ekonomi ve güven ortamı güçlü demokrasiyi inşa edeceğini hatırlattı.


Konferansın değerlendirme ve kapanışını yapan TÜRDER Genel Sekreteri ve Türk Kuzey Kıbrıs Ticaret Odası Başkan Yrd. Musa Karademir, tüketici haklarının korunmasında haksız rekabetin önlenmesi çok önemli bir argümandır. Rekabet ve tüketici birbiriyle etkileşim içindedir. Dedi. Karademir, TÜRDER olarak her yıl düzenlediğimiz konferans veya paneller geleneksel hale geldi. Almamız gereken elbette çok yol var. Bunu biliyoruz. Ben bu noktada İKV ekibine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca sayın konuşmacılara, katılımcılara ve basınımızın değerli temsilcilerine de şükranlarımı sunuyorum. Diyerek, konferansı sona erdirdi.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder