RÜZGAR GİBİ GEÇTİ
RÜZGAR KONGRESİ RÜZGAR GİBİ GEÇTİ. RÜZGAR GÜCÜ KADAR BAŞARILI BİR ETKİNLİK OLDU.
WOW Hotel Convention Center’da 31 Mart - 02 Nisan 2015 tarihleri arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın himayesinde, Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (EWEA) ve Küresel Rüzgar Enerji Konseyi (GWEC) ile Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği TUREB tarafından ortaklaşa Kıtalararası Rüzgar Enerjisi Kongresi düzenlendi.
Mükemmel seviyede başarılı kongrede katılımcılara özel Türk gecesi gelenekleri kütlürü tanıtıldı. Ülke imajı ve Turizm tanıtımı açısından her kongrede yapılması gereken etkinliğe ilham oldu. Örnek oldu.
Küresel Rüzgar Enerji Konseyi başkanı Dr. Klaus Rave, Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Markus Tacke, IWPC Kongre Başkanı Doç.Dr. H. Murat Mercan ve TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven ile yirmi ülkenin Avrupa Birliği Başkanları farklı ülkelerden enerji bakanlarınınenerjisi sektörünün uluslararası temsilcilerinin bir araya geldiği İstanbul WOW Convention Center’da 3 günlük düzenlenen kongrede
Rüzgar enerjisiyle ilgili politikalar ve sorunlar tartışıldı, görüş alışverişi yapıldı.
Dünya rüzgar sektöründeki gelişmeler, ülkelerin gelecek planları ve Türkiye’nin rüzgarda geldiği nokta ve yatırımlar konuşuldu.
Küresel Rüzgar Enerji Konseyi başkanı Dr. Klaus Rave, Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Markus Tacke, IWPC Kongre Başkanı Doç.Dr. H. Murat Mercan ve TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven birer konuşma yaparak yenilebilir enerjinin gelecek ve günümüzün ne kadar önemli bir enerjisi olduğunu dile getirdiler. Rüzgarın sınırları olmayan küresel bir olgu olduğunu vurguladılar.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Türkiye olarak yerli ve yabancı girişimcilerin yapacağı yatırımlar konusunda her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız. Bugüne kadar Türkiye'ye yatırım yapan kimse kaybetmedi" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Yurt dışı gezisi nedeniyle kongreye online video , " ile katıldı. Bakan Taner Yıldız Türkiye enerji piyasasının 13 yılda yakaladığı liberalleşme ve istikrar, ülkemizin yatırımcıları açısından güvenilir bir liman olduğunu gösteriyor. Türkiye'de rüzgar enerjisine yabancı yatırımcıların çok daha ilgi duyacağını biliyoruz" dedi.
Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin organize ettiği Kıtalararası Rüzgar Enerjisi Kongresi'ne video konferans aracılığıyla katılarak, organizasyonun sektör açısından hayırlı olmasını ve gerek Türkiye gerekse katılımcı ülkeler açısından verimli geçmesini diledi.
Enerji arzının sürekliliğini sağlamanın, enerjiyi en etkin ve verimli şekilde kullanma temeline dayanan sürdürülebilir, uygulanabilir ve uzun vadede doğru enerji politikalarının oluşturulabilmesiyle mümkün olduğunu aktaran Yıldız, Türkiye'nin yenilenebilir enerjiden maksimum seviyede yararlanabilmesinde rüzgar enerjisinin önemini vurguladı.
Yıldız, bu anlamda rüzgar enerjisinin Türkiye için güvenilir ve sürdürülebilirliği olan bir enerji çeşidi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Rüzgar enerjisi kurulu gücümüz, 13 yıl önceki 19 megavattan bugün 4 bin megavatlara ulaşan bir seyir izliyor. Ülkemizde rüzgar enerjisine 15 milyar lira yatırım yapıldı. 2014 yılı en fazla rüzgar kurulum gücünün devreye girdiği yıl oldu. Sadece geçtiğimiz yıl içinde kurulu gücümüze 800 megavattan fazla rüzgar santrali ekledik. 2014 yılında rüzgar enerjisi yatırımlarında ülkemiz Avrupa'da 5. dünyada 10. sırada yer aldı. Devreye giren rüzgar santralleriyle geçtiğimiz yıl 850 milyon dolar daha az doğalgaz ithalatı yapıldı."
Kurulu güç içinde rüzgarın payının ilk defa yüzde 5'i geçtiğini aktaran Yıldız, bazı günlerde elektrik tüketiminin yüzde 10'unu rüzgardan karşılar hale geldiklerini anlattı.
Taner Yıldız, yaklaşık 4 milyon evin yıllık elektrik ihtiyacının rüzgar santrallerinden karşılandığını dile getirerek, rüzgar enerjisinin gerek verimlilik açısından gerek çevreci bir kaynak olması sebebiyle özel bir önemi hak ettiğini söyledi.
Rüzgar santrali çiftliklerinin, tükettikleri enerjinin 17 ila 39 kat fazlasını ürettiğini belirten Yıldız, şunları kaydetti:
"1 megavat elektriğin fosil yakıtlar yerine rüzgar türbinleriyle elde edilmesi dünyayı bir yıl içinde 1.500 ton karbondioksit, 6,5 ton sülfür dioksit ve 3,2 ton nitrojen oksitten kurtarıyor. 2023 hedefimiz 20 bin megavat kurulu güce ulaşmaktır. Bunu özel sektörler, yatırımcılarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrar, beraberinde enerji sektörüne olan yatırımcının ilgisini de artırmıştır. Biz kamu olarak sektöre gereken desteği vermeye devam edeceğiz. Kamunun himayesinde özel sektörün yatırımları gerçekleştirilmesi gerekiyor. Türkiye enerji piyasasının 13 yılda yakaladığı liberalleşme ve istikrar, ülkemizin yatırımcıları açısından güvenilir bir liman olduğunu gösteriyor. Türkiye'de rüzgar enerjisine yabancı yatırımcıların çok daha ilgi duyacağını biliyoruz."
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık konuşmasını ise şöyle sürdürdü
“Kalkınmanın temel girdisi olan enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklara gereken önemi vererek hem çevre alanındaki sorumluluklarını yerine getirmiş hem de enerji arz güvenliğini sağlamış olmaktayız. Fosil enerji kaynakları açısından zengin olmayan ülkemizin elektrik üretiminde ilk sırayı yüzde 48,11'lik pay ile doğal gaz alırken, onu yüzde 29,56 payla kömür takip etmektedir. Yerli kaynağımız olan hidrolik enerjinin elektrik üretimindeki payı yüzde 16,14, rüzgar enerjisinin yüzde 3,34, jeotermalin ise yüzde 0,90'dır. Enerjide yüzde 85 dışa bağımlı ülkemizin 2014 yılındaki enerji ithalatı için ödediği fatura yaklaşık 55 milyar dolardır. Enerji ithalatı, Türk ekonomisinin cari açığının en büyük kalemini oluşturmaktadır. Eğer ülkemiz enerji üretiminde kendine yeter olsaydı, geçen yıl yaklaşık 9 milyar dolar cari fazla vermiş olacaktık. Bu nedenle ürettiğimiz elektriği daha verimli kullanmak, kaynaklarını çeşitlendirmek ve üretiminde yerli, doğal ve sınırsız olan rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla ağırlık vermemiz gerekmektedir."
Ülke olarak, yenilenebilir kaynakların elektrik enerjisi üretimi içindeki payının 2023 yılında en az yüzde 30 düzeyinde olmasını hedeflediklerini vurgulayan Işık, rüzgar enerjisinin çevre dostu, yerli, doğal ve tükenmez olması, kurulum ve işletme maliyetinin her geçen gün azalması gibi avantajlar sunan temiz bir enerji kaynağı olduğunu söyledi.
Işık, rüzgar enerjisi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler sonucu, rüzgar kaynaklı elektrik üretiminin maliyetleri hızla azaldığını belirterek, modern bir rüzgar türbininin, 20 yıl önceki benzerinden 180 kat daha fazla elektriği, bugün yarı maliyetine üretebildiğini ifade etti.
Verimli bir üretim sahasında üretilen rüzgar kaynaklı enerjinin, kömür veya doğalgazla üretilen enerjiyle fiyat açısından rekabet edebilir düzeye geldiğini aktaran Işık, "Ülkemizde rüzgar enerjisi santrallerinin kurulumu her geçen yıl artmış ve 2005 yılında 20 megavat olan rüzgar enerjisi toplam kurulu gücü 2014 yılında yaklaşık 188 kat artarak 3 bin762 megavata ulaşmıştır. EDPK, 2018 yılına kadar ayrılan 3 bin megavatlık rüzgar enerjisi santralinin kurulması için 24-30 Nisan 2015 tarihleri arasında önlisans başvurularını almaya başlayacak" ifadelerini kullandı.
Borusan Lojistik bir stant açarak rüzgar enerjisi lojistiğindeki anahtar teslim çözümlerini tanıttı. Katılımcıların ilgisini çeken Borusan Lojistik standında çözümlerle birlikte, daha önce başarıyla gerçekleştirilen önemli ve büyük projelerle ilgili bilgiler de video wall ekranlarda sunuldu.
Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç yaptığı konuşmada,“Enerji sektörü ve rüzgar enerjisi ülkemiz için stratejik öneme sahiptir. Biz Borusan Lojistik olarak bu sektöre gerçek anlamda değer ve fark yaratan hizmetler sunuyoruz. Şirketimizin farklı alanlarda ki yetkinlik ve deneyimini, güçlü altyapımız ve hizmet ağımızla birleştirerek, rüzgar enerjisi santrali lojistik hizmetlerimizi müşterimize anahtar teslim bir çözüm paketi olarak sunuyoruz” dedi.
RES sektöründe Borusan Lojistik’le çalışan firmaların hizmet ve çözümlerdeki farkı bizzat yaşayarak göreceklerini ve çok memnun kalacaklarını dile getiren Gürgenç, Borusan Lojistik’in müşterilerine fark yaratan hizmetler sunmaya ve onların memnuniyetini sürekli artırmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
Göze çarpan standlar arasında yine 3 gün boyunca, katılımcıların tamamına yakını Türk sanat geleneklerimizden ebru sanatcısı Ayşen Avcı Çavdar ile Karikatürist ve Kaligrafik sanatcısı Yusuf Temiz’in başından ayrılmadılar. Kendileri için özel icra edilen sanatın hediyesini hatıra edindiler.
Başarılı etkinlik yenilebilir enerji sonuna kadar ilgi ve güzelliği ile son buldu.
yilmazparlar@yahoo.com
RÜZGAR KONGRESİ RÜZGAR GİBİ GEÇTİ. RÜZGAR GÜCÜ KADAR BAŞARILI BİR ETKİNLİK OLDU.
WOW Hotel Convention Center’da 31 Mart - 02 Nisan 2015 tarihleri arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın himayesinde, Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (EWEA) ve Küresel Rüzgar Enerji Konseyi (GWEC) ile Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği TUREB tarafından ortaklaşa Kıtalararası Rüzgar Enerjisi Kongresi düzenlendi.
Mükemmel seviyede başarılı kongrede katılımcılara özel Türk gecesi gelenekleri kütlürü tanıtıldı. Ülke imajı ve Turizm tanıtımı açısından her kongrede yapılması gereken etkinliğe ilham oldu. Örnek oldu.
Küresel Rüzgar Enerji Konseyi başkanı Dr. Klaus Rave, Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Markus Tacke, IWPC Kongre Başkanı Doç.Dr. H. Murat Mercan ve TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven ile yirmi ülkenin Avrupa Birliği Başkanları farklı ülkelerden enerji bakanlarınınenerjisi sektörünün uluslararası temsilcilerinin bir araya geldiği İstanbul WOW Convention Center’da 3 günlük düzenlenen kongrede
Rüzgar enerjisiyle ilgili politikalar ve sorunlar tartışıldı, görüş alışverişi yapıldı.
Dünya rüzgar sektöründeki gelişmeler, ülkelerin gelecek planları ve Türkiye’nin rüzgarda geldiği nokta ve yatırımlar konuşuldu.
Küresel Rüzgar Enerji Konseyi başkanı Dr. Klaus Rave, Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Markus Tacke, IWPC Kongre Başkanı Doç.Dr. H. Murat Mercan ve TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven birer konuşma yaparak yenilebilir enerjinin gelecek ve günümüzün ne kadar önemli bir enerjisi olduğunu dile getirdiler. Rüzgarın sınırları olmayan küresel bir olgu olduğunu vurguladılar.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Türkiye olarak yerli ve yabancı girişimcilerin yapacağı yatırımlar konusunda her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız. Bugüne kadar Türkiye'ye yatırım yapan kimse kaybetmedi" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Yurt dışı gezisi nedeniyle kongreye online video , " ile katıldı. Bakan Taner Yıldız Türkiye enerji piyasasının 13 yılda yakaladığı liberalleşme ve istikrar, ülkemizin yatırımcıları açısından güvenilir bir liman olduğunu gösteriyor. Türkiye'de rüzgar enerjisine yabancı yatırımcıların çok daha ilgi duyacağını biliyoruz" dedi.
Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin organize ettiği Kıtalararası Rüzgar Enerjisi Kongresi'ne video konferans aracılığıyla katılarak, organizasyonun sektör açısından hayırlı olmasını ve gerek Türkiye gerekse katılımcı ülkeler açısından verimli geçmesini diledi.
Enerji arzının sürekliliğini sağlamanın, enerjiyi en etkin ve verimli şekilde kullanma temeline dayanan sürdürülebilir, uygulanabilir ve uzun vadede doğru enerji politikalarının oluşturulabilmesiyle mümkün olduğunu aktaran Yıldız, Türkiye'nin yenilenebilir enerjiden maksimum seviyede yararlanabilmesinde rüzgar enerjisinin önemini vurguladı.
Yıldız, bu anlamda rüzgar enerjisinin Türkiye için güvenilir ve sürdürülebilirliği olan bir enerji çeşidi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Rüzgar enerjisi kurulu gücümüz, 13 yıl önceki 19 megavattan bugün 4 bin megavatlara ulaşan bir seyir izliyor. Ülkemizde rüzgar enerjisine 15 milyar lira yatırım yapıldı. 2014 yılı en fazla rüzgar kurulum gücünün devreye girdiği yıl oldu. Sadece geçtiğimiz yıl içinde kurulu gücümüze 800 megavattan fazla rüzgar santrali ekledik. 2014 yılında rüzgar enerjisi yatırımlarında ülkemiz Avrupa'da 5. dünyada 10. sırada yer aldı. Devreye giren rüzgar santralleriyle geçtiğimiz yıl 850 milyon dolar daha az doğalgaz ithalatı yapıldı."
Kurulu güç içinde rüzgarın payının ilk defa yüzde 5'i geçtiğini aktaran Yıldız, bazı günlerde elektrik tüketiminin yüzde 10'unu rüzgardan karşılar hale geldiklerini anlattı.
Taner Yıldız, yaklaşık 4 milyon evin yıllık elektrik ihtiyacının rüzgar santrallerinden karşılandığını dile getirerek, rüzgar enerjisinin gerek verimlilik açısından gerek çevreci bir kaynak olması sebebiyle özel bir önemi hak ettiğini söyledi.
Rüzgar santrali çiftliklerinin, tükettikleri enerjinin 17 ila 39 kat fazlasını ürettiğini belirten Yıldız, şunları kaydetti:
"1 megavat elektriğin fosil yakıtlar yerine rüzgar türbinleriyle elde edilmesi dünyayı bir yıl içinde 1.500 ton karbondioksit, 6,5 ton sülfür dioksit ve 3,2 ton nitrojen oksitten kurtarıyor. 2023 hedefimiz 20 bin megavat kurulu güce ulaşmaktır. Bunu özel sektörler, yatırımcılarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrar, beraberinde enerji sektörüne olan yatırımcının ilgisini de artırmıştır. Biz kamu olarak sektöre gereken desteği vermeye devam edeceğiz. Kamunun himayesinde özel sektörün yatırımları gerçekleştirilmesi gerekiyor. Türkiye enerji piyasasının 13 yılda yakaladığı liberalleşme ve istikrar, ülkemizin yatırımcıları açısından güvenilir bir liman olduğunu gösteriyor. Türkiye'de rüzgar enerjisine yabancı yatırımcıların çok daha ilgi duyacağını biliyoruz."
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık konuşmasını ise şöyle sürdürdü
“Kalkınmanın temel girdisi olan enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklara gereken önemi vererek hem çevre alanındaki sorumluluklarını yerine getirmiş hem de enerji arz güvenliğini sağlamış olmaktayız. Fosil enerji kaynakları açısından zengin olmayan ülkemizin elektrik üretiminde ilk sırayı yüzde 48,11'lik pay ile doğal gaz alırken, onu yüzde 29,56 payla kömür takip etmektedir. Yerli kaynağımız olan hidrolik enerjinin elektrik üretimindeki payı yüzde 16,14, rüzgar enerjisinin yüzde 3,34, jeotermalin ise yüzde 0,90'dır. Enerjide yüzde 85 dışa bağımlı ülkemizin 2014 yılındaki enerji ithalatı için ödediği fatura yaklaşık 55 milyar dolardır. Enerji ithalatı, Türk ekonomisinin cari açığının en büyük kalemini oluşturmaktadır. Eğer ülkemiz enerji üretiminde kendine yeter olsaydı, geçen yıl yaklaşık 9 milyar dolar cari fazla vermiş olacaktık. Bu nedenle ürettiğimiz elektriği daha verimli kullanmak, kaynaklarını çeşitlendirmek ve üretiminde yerli, doğal ve sınırsız olan rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla ağırlık vermemiz gerekmektedir."
Ülke olarak, yenilenebilir kaynakların elektrik enerjisi üretimi içindeki payının 2023 yılında en az yüzde 30 düzeyinde olmasını hedeflediklerini vurgulayan Işık, rüzgar enerjisinin çevre dostu, yerli, doğal ve tükenmez olması, kurulum ve işletme maliyetinin her geçen gün azalması gibi avantajlar sunan temiz bir enerji kaynağı olduğunu söyledi.
Işık, rüzgar enerjisi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler sonucu, rüzgar kaynaklı elektrik üretiminin maliyetleri hızla azaldığını belirterek, modern bir rüzgar türbininin, 20 yıl önceki benzerinden 180 kat daha fazla elektriği, bugün yarı maliyetine üretebildiğini ifade etti.
Verimli bir üretim sahasında üretilen rüzgar kaynaklı enerjinin, kömür veya doğalgazla üretilen enerjiyle fiyat açısından rekabet edebilir düzeye geldiğini aktaran Işık, "Ülkemizde rüzgar enerjisi santrallerinin kurulumu her geçen yıl artmış ve 2005 yılında 20 megavat olan rüzgar enerjisi toplam kurulu gücü 2014 yılında yaklaşık 188 kat artarak 3 bin762 megavata ulaşmıştır. EDPK, 2018 yılına kadar ayrılan 3 bin megavatlık rüzgar enerjisi santralinin kurulması için 24-30 Nisan 2015 tarihleri arasında önlisans başvurularını almaya başlayacak" ifadelerini kullandı.
Borusan Lojistik bir stant açarak rüzgar enerjisi lojistiğindeki anahtar teslim çözümlerini tanıttı. Katılımcıların ilgisini çeken Borusan Lojistik standında çözümlerle birlikte, daha önce başarıyla gerçekleştirilen önemli ve büyük projelerle ilgili bilgiler de video wall ekranlarda sunuldu.
Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç yaptığı konuşmada,“Enerji sektörü ve rüzgar enerjisi ülkemiz için stratejik öneme sahiptir. Biz Borusan Lojistik olarak bu sektöre gerçek anlamda değer ve fark yaratan hizmetler sunuyoruz. Şirketimizin farklı alanlarda ki yetkinlik ve deneyimini, güçlü altyapımız ve hizmet ağımızla birleştirerek, rüzgar enerjisi santrali lojistik hizmetlerimizi müşterimize anahtar teslim bir çözüm paketi olarak sunuyoruz” dedi.
RES sektöründe Borusan Lojistik’le çalışan firmaların hizmet ve çözümlerdeki farkı bizzat yaşayarak göreceklerini ve çok memnun kalacaklarını dile getiren Gürgenç, Borusan Lojistik’in müşterilerine fark yaratan hizmetler sunmaya ve onların memnuniyetini sürekli artırmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
Göze çarpan standlar arasında yine 3 gün boyunca, katılımcıların tamamına yakını Türk sanat geleneklerimizden ebru sanatcısı Ayşen Avcı Çavdar ile Karikatürist ve Kaligrafik sanatcısı Yusuf Temiz’in başından ayrılmadılar. Kendileri için özel icra edilen sanatın hediyesini hatıra edindiler.
Başarılı etkinlik yenilebilir enerji sonuna kadar ilgi ve güzelliği ile son buldu.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder