15.11.15

ZİHİNLERE DOĞMAYAN NEMRUT GÜNEŞİ-YILMAZ PARLAR


PARLAR MEDYA  
ZİHİNLERE DOĞMAYAN NEMRUT GÜNEŞİ
ZİHİNLERE DOĞMAYAN NEMRUT GÜNEŞİ
Nemrut bizde değilde Başka Ülkede olsaydı. Türkiye’ye gelen turist sayısından fazla ziyaretcisi olan destinasyonlardan biri olurdu…
Yürekler acısı, İstanbul Topkapı surları gibi otantiği bozulan yer oluyor, Nemrut..
Maymun kafesi gibi bir kafes Apollo heykelinin başında, bahçe duvarı gibi çevreye lüzumsuz istinad duvarı, Yol inşatında çalışan işcilerin uyduruk barakaları gibi tepede 2-3 çok çirkin barınak külübesi, ve en yakın tuvaleti zirveye 2 km. mesafedeki 40 yataklı küçük bir oteldeki ihtiyaçların karşılanmasıyla  turizmden kültürden, bahsedemezsiniz. Çirkinleştirmek için ne gerekiyorsa o yapılıyor.
Nemrut’da güneş var, doğa var, tarih var, sanat var, dünya harikası var, kutsallık var, hazine var, Turizmde yeni arayışlar, alternatif turizm arayanlara büyük fırsat var. Ancak kapasite yok. Yani zihin, algılama yok.
Bir zamanki Kültür ve Turizm Bakanın “Nemrut heykelerin Replikalarını yapacağız,  Orijinallerini müzeye taşıyacağız” sözü üzerine Sayın Bakanım hava almaya mı çıkacaklar ziyaretciler ? esası olmadıkca nasıl büyülenirler dediğimiz gibi.
6.ncı Malatya Uluslar arası Film Festival organizasyonu yaptığı bu başarılı festival ile gerek Malatya tanıtımı gerekse Ülke turizmine katkı sağlamayı hedeflerken, Nemrut’a da gezi etkinliği düzenledi. Yerli yabancı sinema yapımcıları ilham alabileceği yaptıkları filmle Bölge dolayısıyla Ülke turizmine katkı sağlıyabileceği inancı düşüncesi içerisinde düzenlenen etkinliğe ilgi yoğunluktaydı.
Acaba hazırmıyız ? Turizm için sorgulamalarımızı da beraberinde getirdi.
Geceleyin tüm manzarayı kuşatan yıldızların altında aracımızın çıkamadığı yaklaşık 2 km.lik yürüdüğümüz toprak bozuk yoldan tepeye tırmanma heyecanımız güneşin doğuşuna az zaman kalmasıydı.
5 kez ziyaret ettiğim yerden güneşin doğuşunu ve tepeye heykellere verdiği kızıllık renk her güne dönüşse yine de doyum olmaz. O kadar yükseklikde o günün şartlarında yapılan bu büyülü akıl almaz klasik dünya harikalarına eklenmesi gereken muhteşem yapıtlar, ne yazıkki yıpranıyor.
Medeniyetin 3 Faktörü Yol-Su- Elektrik malasef burada yok. Dünya Dağ turizminde daha rakımlı yerlerde son derece lüks oteller yollar bilinirken, neden, inşaatdan yoldan hahsedildiğinde gelişen dünya ülkeleri sıralanmasında şu sıradayız diyen ülkemde yok.
UNESCO tarafından kültür mirası listesinde olan, dünyada benzeri olmayan 2150 metre yükseklikteki gerçekten dünya harikası, yapıldğı tarih ile günümüze kültür köprüsü kuran bu inanılmaz görkemli eserler. M.Ö 850 yıllarında belgelenen uygarlığın ürünleri, o günkü bilincin harikasını taşırken, günümüz teknolojinin nimetleriyle koruyamamanın, kaderine terk edilmiş,  hiç bir şey yapamamanın, bir tuvaleti bile olmayan ayıbı taşımaktayız.
Malatya film Festival katılımcılar arasında, Uluslararası sinemacılar bu şaheser yerde film yapmayı düşündüklerinde alt yapıyı hatırlamazlar mı?
İki şehir arasındaki Malatya-Adıyaman milletvekillerin sahiplenmek istediği bu kültür harikasına önce gidilecek çağdaş dünyamızın modern bir yolu olması lazım. Siyasi düşünceler yerine Milli park dahilinde olan bu kutsal yere sanatı, kültürü, mirasını (Daha doğrusu miras demek yerine emanet kültür varlıklarını ) seven Ülke vatandaşı olarak gereken hizmeti vermek lazım.
Yakın çoğrafya Akdeniz ülke komşumuz, Yunanistan’ın orta bölgelerindeki UNESCO Dünya Mirası listesinde Tesalya vadisinde bulunan Metéora  manastır ve küçük bir yakın  tarihli yerleşim alanına sezonda  günde abartısız 300 ‘e yakın otobüs dolu turistlerini taşırken,  bu güzelim gizemli tarihi mekan onlarda olsaydı, herhalde, Dünyayı taşırlardı.
Korumasından acizlik içinde replikalarını yapalım, müzeye tarihi eserleri taşıyalım düşüncesi, Uluslar arası kültür miras zirvelerinden, panellerinden, konferanslarından çok iyi tanıdığımız, yabancı bilim ve sanatseverler insanları ayağa kaldırır.
Nemrut heykellerin eserlerin segileneceği,  yapılacak müze yakındada olsa bile nostalji tarihi kültürü yaşamak dokunmak onun heyecanını duyacak insanlara  zirvede havamı aldıracaksınız. Bol oksijeni tüm hücrelerine kadar tarih kültür sanat seven insanlar eserlerle tenefüs ederler, sanatsal kıymetli taklitlerde olsa bile replikalarla değil.
Sinamacıların kutsal tarihi mekanı olan Emek sinemasının yok edilmesi sesli -sessiz haykırışları bu nedenledir. Buram buram kültür kokan güzel tarihi mekanı asansör ile çıkartırcasına, 4 ncü kata taşımak projesinde olduğu gibi, hiçbir şekilde Emek sinamasını yıkmıyoruz derken;  bu gülünç olay kadar  Nemrut ‘da ki eserlerin gerçek yerine replikalarını  yapıp orijanali müzeye taşımak aynı şeydir.
Defalarca kubbesi çöken, her seferinde onarılan, şu anda dokusu bozulmadan altın varaklarla parlatılan mozayiklerin, konservatif çalışmaların yapıldığı  Ayasofya örneğinde olduğü  gibi mekanın tarihi eserlerin her türlü objenin ayakta kalması ona verilen değerin göstergesidir.
En basit şekilde, yapı endüstri merkezlerinden yapacak firma hakkında bilgi alınarak, bir portatif fanus ile kötü hava-  kötü iklim şartlarından korunması önlenebilir. Çok yüksek teknolojik metal çatı sistemiyle üstü örtüldüğünde korumaya alırsınız. Böylece yağmurdan sudan korursunuz.
Şu andaki uyduruk direkler ve zincirlerle heykellerin yakına geçmeyi engelleyen, yarısı silinmiş ikaz yazıların olduğu tabelalar taşıdığı direkler yerinden başlatılarak üstü şeffaf uygun mevsimde açılabilen fanus inşasının portatif sökülebilen direkleri dikilebilir.
Oteller, kafeteryalar, müze, hediyelik eşya satan butikler ile yaşanabilir bir turizm merkezi haline gelebilir.
Malatya Uluslar arası Film festivali ile birlikte görünen gerçek; Kaldığımız Turizm alt yapısına,  Ramada Altın kayısı Hotel- Hilton Double Tree Hotel, Anemon Hotel başta olmak üzere gerek otelleri ile gerek ulaşım ana faktörlerin yanısıra  tüm turizm unsurları ile, güler yüzlü, sanata kültüre ilgili insanıyla hızla turizme hazırlanıyorlar.
yilmazparlar@yahoo.com

14.11.15

6.ncı Malatya Uluslararası Film Festivali Ödül Töreni-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
6.ncı Malatya Uluslararası Film Festivali Ödül Tören

KRİSTAL KAYISI ÖDÜLÜ KAYBEDENLER

 6-12 Kasım 2015 tarihleri arasında 6.ncısı düzenlenen Malatya Uluslararası Film Festivali sona erdi. Festival boyunca yarışmaya katılan yönetmen-yapımcı-oyuncular heyecanla sonucu beklediler. Ödül Töreninde sevinenler ve üzülenler oldu.

DoubleTree by Hilton’da düzenlenen Ödül Töreni’ne Malatya Valisi ve Festival Onursal Başkanı Süleyman Kamçı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, ve Festival Yönetmeni Hüseyin Namık Yıldırım’ın ödül verdiği törenin sunuculuğunu Yekta Kopan yabancı konuklara tercüme sunuculuğu Boğaziçi sinema oyunculuk dersi veren akademisyen ve sinema oyuncusu Behre Övgü Özalp yaptı.

Festival heyetince tüm Malatya sinema seyircisine seçkin filmleri gösterme fırsatına biletlerin herkes tarafından alınabileceği 2-3 lira fiyatların etkenliğide eklenince oldukca yoğun ilgiyle geçen bir haftalık festival geride kaldı.
Film Festivallerin bir sinema platformu oluşturduğu son derece faydalı olduğu inkar edilemez. Pek çok yerli yabancı sinema yapımcısı, yönetmen, senaristler, film alıcılar, basın mensupları vs.için iyi bir marketing oluşturmaktadır.  
Festival organizasyonunda gerek sinema gerekse düzenlelen etkinlikler pek çok yeni filme ilham kaynağı olabildiği gibi aynı gemide olan insanların birbirini daha iyi anlıyabilmelerine vesile olabilmektedir.

Filmleri izledikden sonra oyuncularla yönetmen senaristlerle yapılan sohbetlerle daha iyi anlama fırsatını yakalabiliyorsunuz. 
6.ncı Malatya Film Festivalinde, saygı duyulmaya layık seçkin jüri üyelerin kararıdır. Elbetde kazananlar ve kaybedenler olacakdır.
Kaybedenlerden göze çarpan kısa filmlerden, yönetmenliğini Damla Güçer ve Dilara Balcı'nın yaptığı Körler Müessesesi.  

Damla Güçer’le yaptığımız söyleşide; Toplumsal ve bireysel iletişimsizliği evlilik üzerinden ele almak istediğini, toplumumuzun diger toplumlarin temel sorunlarından birinin de iletisimsizlik olduğu düşündüğünü, evrensel bir tema işleyişini, toplumsal körlesmeyi evlilik kurumu uzerinden eleştirdiklerini ifade etti.

İnsanlarin birbirlerini anlayamaz hale gelmesi, yalnızlaşması bireylerin kaçınılmaz sonu olduğunu vurguladı. 

Bana kalırsa kısa filmini geliştirerek uzun metraj filmiyle evrene daha etkili mesajlar verebilir. Ödüllere layık olur. Bir televizyon kanalımızın dizi film senaryosunuda yazan Damla Güçer konusunda oldukca bir yetenek. Günlük yaşam içinde bulunduğumuz ortamlarda bizleri şaşırtan senaryo yaratması ve yönetmenliğide soyunması yıldızı parlayacak sinemacı olacağı kesin gözle bakılabilirlerden.


Kısa film ile başlamışken Metehan Şereflioğlu’nun verdiği güzel mesaj Mucize Aynaları ekliyelim.. Radyoda yayınlanan bir haberi dinleyen akşam yemeğinde buluşan birkaç aile fertlerinin sırlarını açığa çıkmasını konu ederken, vermek isteği mesaj insanları yaptıklarını ayna gibi vicdanlarında sorgulamaları.. Yetenekli bir yönetmen geleceğe inançla bakıyor.

Uzun metrajlı filmdende on parmak on marifetlerden yönetmen senarist oyuncu Fatih Hacıosmanoğlu yaptığı film On Adım ile kara mizah ile vermek istediği mesajları sıraladı.
Ayrıca, Film Festival yarışmalarına katılan filmlerin diğer bir festivale katılmaması gerektiği ortak görüşümüzdü.  Özellikle ödül alan filmlerin. Ayrı ülke olabilir ancak aynı Ülke içinde değişik kentlerin festivallerine katılmak uygun olmadığıdır.  
  
Kazananlar 
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması
En İyi Film: Kar Korsanları
En İyi Yönetmen: Emin Alper (Abluka)
En İyi Kadın Oyuncu: Esme Madra (Nefesim Kesilene Kadar) ve Ece Dizdar (Çekmeceler)
En İyi Erkek Oyuncu: İnanç Konukçu (Kasap Havası) ve Özgür Emre Yıldırım (Eksik-Sarmaşık)
En İyi Senaryo: Mehmet Kala (Eksik) ve Şeref Nokta (Eksik)
En İyi Müzik: Hasan Özsüt (Çekmeceler)

Jüri Özel Ödülü: Çağıl Nurhak Aydoğdu (Yarım) ve Soner Erzincan (Yeni Dünya)

SİYAD En İyi Film Ödülü: Abluka

Ulusal Kısa Film Yarışması: 

En İyi Kısa Film: Salı ve Gunah

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması:

Free In Deed

Netpac Ödülü:

Nefesim Kesilene Kadar

yilmazparlar@yahoo.com

12.11.15

Malatya Film Festivali Turizmde Farkındalık Yaratıyor-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Malatya Film Festivali Turizmde Farkındalık Yaratıyor
 MALATYA TURİZMİ
Malatya Film Festivali Turizmde Farkındalık Yaratıyor 
6.Uluslararası Malatya Film Festivali kapsamındaki kültürel gezilere katılan yabancı film yapımcı ve yönetmenleri Malatya'dan etkilendiler.   


Önemli bir turizm destinasyonu olma yolunda ilerleyen Malatya; civar kültürel alanlarla büyük bir uyumluluk içinde. 
6-12 kasım 2015 tarihleri arasında altıncısı yapılan “Malatya film Festivali '' kapsamında gerçekleştirilen kültürel geziler pek çok ülkenin film yapımcıları, yönetmen ve oyuncalarına Malatya’da film yapılması konusunda ilham verdi. Malatya Fırat Havzasına yapılan geziye, Malatya eski yerleşim alanı olan Battalgazi gezisi ile başlandı. Yerel ekonominin sosyal kurumları ve ulusal kalkınmada anahtar olan yüksek öğretim kurumları üniversitelerimizden  tarafından sinemacılar karşılandı

Tarihi mekanları zengin Battalgazi’nin Belediyesinde Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünde çalışan arkeolog Cem Kaya rehberliğinde Aslantepe Höyüğü İlk olarak Anadolu’daki ilk şehir devleti olma özelliği taşıyan Aslantepe Höyüğü’nü konuklar gezdi.

İlk Medeniyetin yalnızca Mezopotamya olmadığı Aslan tepe höyüğü ile tarihin derinliklerine inildikçe ortaya çıkan gerçek bulgular göstergesinde Malatya böylesine mükemmel bir gururun haklı payına sahipleniyor ve dünya turizmine kollarını açıyor.

M.Ö. 5 bin yıllarından M.Ö 712 tarihindeki Asur istilasına kadar şehir olarak varlığını sürdüren Aslan tepe höyüğünde turizm yetkililerinden aldığımız bilgilere göre; Şehir M.S. 5-6 yüzyıllar arasında Romalılar tarafından kullanılmış ve daha sonra Bizans nekrapolü(mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır.

1930'lu yıllarında Fransız arkeologlar tarafından yapılan kazılarda taş üzerine alçak kabartma iki aslan heykeli ve kral heykeli ile Geç-Hitit Sarayı bulunmuştur.

Höyükte yapılan kazılar sonucunda M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray M.Ö.3600 - 3500 yıllarına ait bir tapınak, binlerce güzel mühür baskısı kaliteli metal eserler bulunmuştur. Aslan tepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkezdir.

Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan  İlçenin, medeniyetlerin ilk kurulduğu ve Anadolu' nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında temel taşı olan bir bölgede oluşu tarihimize, kültürümüze sahip çıkma ve yaşatma adına Ulusal boyutta kutlanmasını sağladıklarını belirtdi. Ülke genelinde kendi çaplarındaki zor işleri başardıklarını, İlçenin sağlıklı yaşam alanı haline getirdiklerini, yıkılmaya yüz tutan tarihi eserleri  ayağa kaldırdıklarını, AB. Projeleri ve dış finansman destekleri sağlanarak gerçekleştirildiklerini ifade etti.


Konuklar ve sinema sanatçıları,   Eski Malatya’da bulunan Silahtar Mustafa Şapa Kervansarayı, Sanat Sokağı ve Ulu Cami’yi gezdiler.


Kervansaraylar camileri ve örnek kendine has tarzı bulunan onarılmış modern yaşanır duruma gelen mahalle tipik evleri ilçeye ilgiyi artırmaktadır.

Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı’nda Battalgazi Belediyesi Halkevi ve Hoşuna Halk Oyunları ekibinin, büyük beğeni ile izlenen halk oyunları gösterisi oldukça ilgi gördü.  Halk Oyunları ekibi ile birlikte oyunlara eşlik etmeye çalışan özellikle yabancı sinemacı konuklar çok memnun kaldılar. Lezzet alınan, mutluluk-haz duyulan,  halkoyunu sonrası Malatya halk müziğinden örneklemeler sunuldu. Ebru sanatına ayrı bir ilgi gösteren yabancı konuklar kendileri adına çerçevelenmiş kaligrafik isim soyadı hat yazılarını aldılar.


Malatya Valiliği'nin koordinasyonunda, bu yıl altıncısı düzenlenen Malatya Uluslararası Film Festivali'nde bölgenin tarihi kültür alanlarına   tertiplenen  Gezinin diğeri Levent Vadisi, Malatya Sultansuyu at harası gibi doğal ve tarihi yerlerdi. 
Tanıtılan Levent Vadisi Malatya Jeopark projesi kapsamında bölge doğal, tarihi, kültürel değerleriyle turizme kazandırılacak.
Çok sayıda kaya mezarı ve kabartmalarla kendisine has kayaları bulunan bölgenin turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması için, Malatya ili Akçadağ ilçesi Levent bucağı sınırları içinde kalan “Levent Vadisi Malatya Jeoparkı'nın Turizm merkezi olması hedefleniyor.

Sultansuyu at harasında servet değerindeki yarış atları çok ilgi gördü. Atlara binildi, 


Levent Kanyonunda verilen bilgiler doğrultusunda, Levent Vadisi'nin, yerbilimsel, kültürel ve arkeolojik değerleriyle Doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk kez böyle bir projenin uygulanacağı, canlandırılması ve kent turizmine kazandırılması için başlatılan çalışmaların devam ettiği bildirildi.

Bilgilere göre; Levent Vadisi Jeopark Projesi kapsamında Malatya'nın Akçadağ ilçesi sınırları içinde kalan Levent Vadisi ve civarında Üst Kretase–Pliyosen yaş aralığında çeşitli litostratigrafi birimleri yüzeylemektedir. Mağaralar buradaki killi kireçtaşlarındadır ve doğal süreçlerle oluşmuş, vadiyi kesen ana faya dik gelen fayların geliştirdiği çatlak sistemleri üzerinde oluşan bu karstik mağaraların tümü insanlar tarafından kullanılmış ve yeniden şekillendirilmiştir.

Paleolitiğe kadar gidebileceği düşünülmektedir. Çalışmalarla 20 den fazla Jeosit ve Arkeojeosit saptanmış, yürüyüş rotaları haritalanmış, mağaraların iç alanları ve yükseklikleri ölçülmüş. Kilometrelerce uzunluktaki Levent Vadisi, Tohma Kanyonu'yla birleşmektedir.Geçmişte deniz olan, vadi girişindeki kayalıklardan panorama olağanüstü. Mağaralar Malatya için önemli bir turistik değer. Vadide birçok yerde gözlenen fosiller bölgenin 30 - 40 milyon yıl önce denizle kaplı olduğunun göstergesi.
Vadinin içindeki köyleri çevreleyen kayalar üzerinde birçok kaya mezarı ve niş bulunuyor. Levent Kanyonu, Türkiye'nin önemli turistik değerlerinden birine dönüşecek.

Güneş tepemizdeki anda dingin baraj gölüne düşen parıltılar kolay dile getirilecek yazılacak duygular değil ancak yaşanacak duygular.
Her yapılan Uluslararası festival, etkinlikler turizmi de yanında getiriyor. Bir kere daha başarılı Malatya Film Festival organizasyonuna takdirlerimizi sunuyoruz


yilmazparlar@yahoo.com