13.12.12

3. kez düzenlenen Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi-Yılmaz Parlar




 3. kez düzenlenen Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi, 49 ülkeden dünya liderlerini ağırlıyor Uluslararası İşbirliği Platformu’nun (UİP) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayelerinde gerçekleştirdiği zirvede, dünya siyasetine ve ekonomisine yön verecek gelişmeler, ülkenin iş hacmi bakımından potansiyel ortaklıklar ve farkındalık yaratmaktadır..


Cumhurbaşkanı Gül, mevcut küresel sistemin temel yapılarının dünyanın hâlihazırdaki ihtiyaçlarını karşılamaktan ve bu kuruluşların yeni güç dengelerini yansıtmaktan uzak olduğunu bildirdi.

“KÜRESEL SİYASETE VE EKONOMİYE YÖN VEREN ÖRGÜTLER, REFORME EDİLEREK DAHA KAPSAYICI VE ADİL OLMALI”

Konuşmasında, “Türkiye olarak, BM Güvenlik Konseyi ve ‘BrettonWoods’ kurumları başta olmak üzere küresel siyasete ve ekonomiye yön veren örgütlerin kapsamlı bir reforma tabi tutularak, daha kapsayıcı ve adil bir hale getirilmelerini arzu ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu noktada, söylemler kadar eylemlerin de yol gösterici olacağını düşündüğünü aktardı.

“AVRASYA BÖLGESİNDEKİ İŞ BİRLİĞİ MEKANİZMALARI, YENİ BİR KÜRESEL DÜZEN İÇİN ÖRNEK OLABİLİR”

Cumhurbaşkanı Gül, “Küresel güç dengesinin sıklet merkezi haline gelen Avrasya bölgesinde hayata geçireceğimiz başarılı iş birliği mekanizmalarının daha iyi işleyen yeni bir küresel düzen için müşahhas bir örnek teşkil edeceğine inanıyorum. Bu meyanda, Uluslararası İşbirliği Platformu, çok



boyutlu konuların bu zirvede tartışılmasına imkân vermesi hasebiyle önemli bir rol oynamaktadır” dedi.

“STK’LAR VE İŞ DÜNYASI DA BÖLGESEL BARIŞ, HUZUR VE REFAHA KATKIDA BULUNMALI”


Zirve boyunca ekonomiden ticaret ve yatırımlara, kültürel konulardan kentsel dönüşüm, kadın hakları ve gıda güvenliğine kadar pek çok meselenin ele alınmasını önemsediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, toplantılar sırasında ortaya konulacak öneri ve projelerin geniş Avrasya coğrafyasında önemli bir sinerji oluşturması temennisini dile getirdi. Bu çerçevede, Türkiye ile Arap ligi arasında ihdas edilen Türk-Arap İşbirliği Platformu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) ve başkanlığını yürüttüğü İSEDAK gibi iş birliği mekanizmalarından yararlanılmasının da faydalı olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, her türlü çabayı resmî makamlardan ve hükümetlerden beklemenin doğru olmadığını vurgulayarak, “Sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası da bölgesel barış, huzur ve refaha katkıda bulunmalıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir süre önce Türk ve Arap kanaat önderlerinin bireysel girişimleriyle başlatılan Arap-Türk Diyalogu Platformu’nun dostluk ve muhabbet çağrısına herkesin kulak vermesini temenni ediyorum. Sözlerime son verirken, Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi’nin düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyor, hepinizi tekrar muhabbetle selamlıyorum.

yilmazparlar@yahoo.com

12.12.12

“Dünya sineması İtalya’sız olmaz”.-Yılmaz Parlar

3.NCÜ İTALYAN SİNEMASIYLA BULUŞMA



İtalya Konsolosluğu İstanbul İtalyan Kültür Merkezinde 9-15 Aralık 2012 tarihleri arasında sürecek olan İstanbul 2012, “3.ncü İtalyan Sinemasıyla Buluşma” film festivali tüm görkemiyle başladı. 
 

İtalya Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante, İtalya İstanbul Konsoslosu Gianluca Alberini, Cinecitta’ Luce ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı festival‘E’ Stato il Figlio / Oğlu Yaptı”  açılış filmi ile başladı, Venedik sarayında mükemmel bir resepsiyon ile devam etti.

İtalya Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante, açılış konuşmasında “Dünya sinemasından bahsedeceksek İtalya’sız olmaz”. İzliyeceğiniz bu film örneği  bile karar vermenize yetecektir anlamında konuşmasını özetledi.

E’ Stato il Figlio / Oğlu Yaptı”  1970 İtalya’sının dar gelirli insanların bir hayat kesitini işleyen film Gerçekten son derece başarılıydı, seyirciyi adeta büyüledi.
Toni Servillo ve Giselda Volodi’nin muhteşem oyunculuklarını sergilediği film sonrası Giselda Volodi seyircilerin sorularını cevapladı. Ayrıca Giselda Volodi ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisine sorularımız filmle olmakla beraber İtalya sinemasının bu gününü açıklatacak nitelikteydi.

Giselda Volodi’den,  Film çekilmeden önce uzun bir süreç araştırma belgelerin toplanması projelendirilmesi finans temini oyuncuların özenle seçilmesi nitelikli olması açısından gerekli hazırlıkların tamamından sonra çekime geçtiklerinin özet bilgilerini alıyoruz. 
   
Film sonrası İtalya’dan gelen sinemacılar ile Türk sinemasının önde gelen isimleri, Elçiler, Konsoloslar, elit bir grubun konuk olduğu muhteşem Venedik Sarayındaki resepsiyonda sohbet yine sinema endeksliydi.    

Cinecitta’ Luce tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘L’Apuntamento Con Il Cinema Italiano’ – ‘İtalyan Sineması ile Buluşma’; Sinema eleştirmeni Gianni Canova tarafından seçilen ve önemli uluslararası festivallerden (Venedik, Tokyo, Montréal, Londra, Villerupt, Rio de Janeiro, Toronto, Grenoble, Annecy, New York, Busan, Locarno) ödüllerle dönen  en yeni yedi İtalyan yapımı film seyircilerle buluşucak


yilmazparlar@yahoo.com

11.12.12

MATMAZEL JULİE 19 KASIM’DA PRÖMİYER YAPTI-YILMAZ PARLAR

MATMAZEL JULİE
19 KASIM’DA PRÖMİYER YAPTI!


Yazan: August Strindberg
Çeviren: Rüstem Ertuğ Altınay
Reji: Jale Karabekir
Koreografi: Gökmen Kasabalı
Oyuncu Koçu: Esra Çizmeci
Reji Asistanı: Hafize Balkan
Dekor Tasarım: Aylin Ominç
Kostüm Tasarım: Burcu Rahim
Işık Tasarım: Erdem Çınar
Fotoğraf: Gültekin Tetik
Grafik: Bülent Kuzu

Oynayanlar: Yeşim Koçak, Mehmet Aslan, Asiye Dinçsoy

1, 3, 10, 14, 18 ve 26 Aralık’ta Saat 20:30’da Sahne Cihangir’de…
Sahne Cihangir : Ağa Hamamı Caddesi, Taktaki Yokuşu 2/B Firuzağa Camii, (Ağa Bilardo Yanı) Cihangir/Taksim


İstanbul İsveç Konsolosluğu, Swedish Institute ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, ölümünün 100. yılında August Strindberg’i anıyoruz...
Modern tiyatronun öncülerinden İsveçli yazar Strindberg’in 1888 yılında yazdığı Matmazel Julie adlı oyun, aynı dönem yazarlarından Norveçli Henrik İbsen’in Bir Bebek Evi adlı oyununa cevap niteliği taşıyor.

Tiyatro Boyalı Kuş’a 2009 yılında İbsen Ödülleri’ni kazandıran Bir Bebek Evi’nden (topluluğun verdiği adla Nora/Nure) sonra, grup 2012 sezonunda Matmazel Julie’yi sahneliyor.

İnsanın varoluş sorunsalını temel alan oyun, sınıf çatışması ile toplumsal cinsiyet rolleri arasındaki gerilimi merkeze alarak tiyatroyu, hayatı, belirlenmiş senaryoları, davranış modellerini eleştiriyor ve tartışıyor.

Bir kontun evinin mutfağında geçen oyun, bir yaz dönümü gecesinde gündelik hayatlarından sıyrılmaya çalışan ve farklı senaryoları denemeye çalışıp kalıplarını yıkmakla uğraşan üç karakterin tiyatral bir yolculuğu.

Kont’un evden gitmesiyle gelmesi arasındaki zaman diliminde yaşanan olayları ve yaratılan durumları ele alan oyunda Tiyatro Boyalı Kuş, erkek egemen sistemin insanlar üzerindeki baskısına, sınıfsal farklılıklarla birlikte cinsiyet farklılıklarının da yarattığı çelişkilere, bizlere biçilen toplumsal rolleri oynamak zorunda kalma durumumuza dikkat çekiyor. Aynı zamanda bu kalıpların dışına çıkma çabalarının da çözümsüzlüğünün altını çizmeye çalışıyor.

Oyun gündelik hayatın dışında bir yaz dönümü gecesinde, bir başka deyişle rutinin dışına çıkılması beklenen bir zamanda ve Kont’un yani iktidarın evden gitmesi ile gelmesi arasındaki  bir zamanda geçer. Üç karakter -Julie, Jean ve Kristin-, tam da bu zamanın içinde kendi rollerine karşı durmaya çalışırlar. Ancak kullandıkları yöntemler ya da yarattıkları senaryolar da, erkek egemen sistemin ürettiklerinden başka bir şey değildir.

Kont’un eve dönmesiyle, yüzyıllardır bildiğimiz bir senaryo yine aynı son ile sona erecektir...

Erk yine kazanacaktır.


Matmazel Julie Ekibi

Jale Karabekir
İstanbul Üniversitesi Dramaturji ve Tiyatro Eleştirmenliği Bölümü mezunu.  Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden ‘Kadınların Özgürleşmesi İçin Bir Strateji Olarak Performans: Okmeydanı Toplum Merkezi’nde Ezilenlerin Tiyatrosu Pratikleri” başlıklı teziyle yüksek lisans derecesini aldı.  Aynı bölümde dört yıl araştırma görevlisi olarak çalıştı. Halen Işık Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak ve kurucusu olduğu feminist tiyatro, Tiyatro Boyalı Kuş’ta genel sanat yönetmeni olarak çalışmaktadır.

Yeşim Koçak
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. On bir yıl Kent Oyuncuları’nda görev aldı. 2002’de Çözüm adlı oyunla, Vasfı Rıza Zobu Ödülü’nü, Afife Tiyatro Ödülleri “Yeni Kuşak Başarılı Kadın Oyuncu”, Magazin Gazetecileri Derneği ve Avni Dilligil Ödülleri “Umut Vadeden Kadın Oyuncu” ödüllerini aldı. Oynadığı oyunlardan bazıları: Anna Karenina, Mutfak Söyleşileri, Marat Sade, Mefisto, Martı. Bir çok film ve dizide rol alan Yeşim Koçak, halen İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oyuncu, İstanbul Aydın Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde de öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.

Mehmet Aslan
Pera Güzel Sanatlar Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. Maymun Davası, Getto, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Bekleme Odası, Takanlar ve Takılanlar, Şerefe Hatıralar, Venedik Taciri, Kazaen adlı oyunlarda; İki Çizgi ve Ya Sonra adlı sinema filmlerinde; Yarım Elma, Asi, Aşk ve Ceza, Belalı Baldız, Kartallar Yüksekten Uçar başta olmak üzere bir çok dizi filmde rol aldı. TRT’de ve Kanal D’de bir çok çocuk ve yetişkin programlarında sunuculuk yaptı.  Köteşepe, Bir Cinayetin İki Öyküsü ve Neden Ben? adlı kısa film çalışmaları bulunmaktadır.

Asiye Dinçsoy
Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdiği yıl, Kazım Öz’ün “Fırtına (Bahoz)” filminde, Helin karakterini canlandırdı. Ardından 2007’de Murat Düzgünoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı ‘Hayatın Tuzu’ adlı filmde Meryem rolünü üstlendi. Bu rolle 2009 yılında 16. Adana Altın Koza Film Festivali'nde "Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü'nün" sahibi oldu. 2008’de, Sedat Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı Press filmindeki “Songül” rolü ile 44. SİYAD “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülünün sahibi oldu. Sinema alanında ayrıca, Hatice Yakar’ın Öfkeli Çılgınlık Karamsar Çile (2010), Tayfun Pirselimoğlu’nun Saç (2010) adlı filmlerinde rol aldı.

8.12.12

NUM NUM VE MİKLA MARKALARINI BULUNDURAN İSTANBUL YİYECEK İÇECEK GRUBU-YILMAZ PARLAR

SEKTÖRLERİNİN ÖNCÜ VE LİDER İKİ KURUMU GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRİYOR
BÜNYESİNDE NUM NUM VE MİKLA MARKALARINI BULUNDURAN İSTANBUL YİYECEK İÇECEK GRUBU, İŞ GİRİŞİM SERMAYESİ İLE HEDEF BÜYÜTTÜ. BU İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA YİYECEK İÇECEK SEKTÖRÜNE KAZANDIRILACAK YENİ MARKA VE AKIMLAR İLE 100 MİLYON TL CİRO HEDEFLENİYOR.
27 milyon TL yatırımla yiyecek içecek sektöründeki ilk atılımını gerçekleştiren İş Girişim Sermayesi, bünyesinde Mikla ve num num restoranlarının bulunduğu İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun yüzde 61,664'ünü devraldı. Sektörü yeniliklerle tanıştıran İstanbul Yiyecek İçecek Grubu, İş Girişim Sermayesi ile hedef büyüttü: ciro, yatırım süresi boyunca dört katına çıkacak.

İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun kurucu ortağı Mehmet Gürs: " Sektördeki tecrübemiz ve İş Girişim Sermayesi’nin yatırım gücü, çok verimli bir işbirliği oluşturacak. Bugünden itibaren çok daha hızlı ama sağlam adımlarla büyüyeceğiz. İstanbul Yiyecek İçecek Grubu öncü konumunu pekiştirecek ve iş hacminde sağlam bir büyüme gösterecek.”


İş Girişim Sermayesi Genel Müdürü Murat Özgen: "Gelişime açık yiyecek içecek sektörü alanında, Mehmet Gürs gibi lider bir yönetici profiline sahip İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’na yatırım yapmayı uygun bulduk. Ciroyu dört katına çıkarmak için işbirliğine giriyoruz. Bugüne dek, 15 şirkette toplam 110 milyon ABD Doları yatırım gerçekleştirdik."  
Güçlü yatırımların cazibe merkezi haline gelen ve 2011 yılında yaklaşık 17 milyar ABD Dolar ciroya ulaşan yiyecek içecek sektörü, son dönemde hız kazanan yatırımlarla etkileyici bir büyüme sürecine girdi.
İş Girişim Sermayesi, yiyecek içecek sektörünü birçok yenilikle tanıştıran, işletmeleriyle uluslararası ölçekte saygınlık kazanan Mehmet Gürs’ün kurucu ortağı olduğu İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun yüzde 61,664 oranındaki hissesini devraldı.
Hızlı ve güçlü büyümeyle ciro dört katına çıkacak
İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun tecrübesi ve İş Girişim Sermayesi’nin yatırım gücünün sinerjisiyle gerçekleştirilecek atılımlar sonucunda, İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun cirosunun yatırım süresi içinde dört kat artması hedefleniyor.
İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun stratejik iş planı dahilinde mevcut operasyonel altyapısının üzerine kurulu, farklı müşteri segmentlerine hitaben yeni konseptlerin geliştirilmesi sayesinde, ölçek ekonomisi ve ürün farklılaştırılmasından faydalanılarak, rakipleri arasında daha avantajlı bir konuma getirilmesi amaçlanıyor. Yeni dönemde hızlı ama sağlam bir büyüme sağlanacak, çok daha geniş bir istihdam olanağı yaratılacak.
Mehmet Gürs: "Güçlü bir işbirliği oluşacak"
İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun kurucu ortağı Mehmet Gürs, yiyecek içecek sektöründe mutluluk veren gelişmeler yaşandığını belirterek şunları söyledi:
“Önemli birleşmeler gerçekleşiyor, yeni yerli markalar yaratılıyor, güçlü yabancı markalar artan bir ivmeyle Türkiye’ye geliyor. Bütün bu gelişmelerin Türkiye’ye ekonomik ve sosyal değerler kazandıracağına inanıyorum. 2000’li yıllarda kurularak, çok başarılı bir gelişim süreci yaşayan İstanbul Yiyecek İçecek Grubu, birçok açıdan bugün lider konumda bir şirket. Kurumsal yapısı, doğru fiyat fayda dengesi, her zaman iyi yiyecek ve içecek odaklı konseptler yaratabilme becerisi, sürekli eğitime ve gelişime odaklanması, uluslararası operasyonel standartların tam olarak sisteme entegre edilmiş olması, yüksek kalite algısı, yoğun Ar-Ge çalışmaları sayesinde sürekli yenilikler getirmesi ve farklı segmentlerde başarılı olma becerisi; İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nu ayrıcalıklı kılıyor. Uzun süreden beri tanıdığımız ve yaptığı başarılı yatırımlar ile ülkemizin en başarılı girişim sermayesi fonlarından biri olan İş Girişim Sermayesi ile kurduğumuz ortaklıktan büyük bir mutluluk ve heyecan duymaktayız. Sektördeki tecrübemiz ve İş Girişim Sermayesi’nin yatırım gücü, çok verimli bir sinerji oluşturacak. Bugünden itibaren çok daha hızlı ama sağlam adımlarla büyüyeceğiz. İstanbul Yiyecek İçecek Grubu, İş Girişim ile paralel vizyon ve heyecanı paylaşıyor. Her iki kurum da sağlam ve şeffaf bir duruşa sahip. Birlikte kurgulanan büyüme planı her iki taraf için de dinamik ve ulaşılabilir hedeflerden oluşuyor. Bu ortaklık sayesinde İstanbul Yiyecek İçecek Grubu hem nitelik olarak öncü konumunu pekiştirecek, hem de iş hacmi olarak sağlam bir büyüme gösterecek.”
Murat Özgen “Sektöre ve Türk ekonomisine değer kazandırmak için İstanbul Yiyecek İçecek Grubu ile işbirliğine giriyoruz.”
İş Girişim Sermayesi Genel Müdürü Murat Özgen ise, İstanbul Yiyecek İçecek Grubu'nun büyümeye uygun altyapısı, kapsamlı operasyonel geçmişi, mutfak becerisi yüksek ve yeni konseptler geliştirmeye yatkın kurucu ortaklarıyla iyi bir yatırım potansiyeli barındırdığını söyledi. Özgen, şöyle konuştu: "Ülkemizde yiyecek içecek sektörünün hızlı gelişime açık olması, şirketin büyümesi için merkezi sistemlerin ve operasyonel altyapının bulunması, Mehmet Gürs gibi alanında entelektüel bilgi birikimi yoğun olan bir lider yönetici profili ile şirket çalışanlarının ve ortaklarının kurumsal yatırımcının isteklerine aşina olmasından ötürü İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’na yatırım yapmayı uygun bulduk. Sektöre artan kurumsal yatırımcı ilgisi, uluslararası ve yerel zincirlerin Türkiye pazarındaki etkinliklerini artırması ile hizmet kalitesi artacak, yeni marka ve konseptlerin yaygınlaşması hızlanacaktır. Finansal, operasyonel ve yönetimsel alanlarda geniş deneyim ve bilgi birikimimizle şirketin çok daha ileriye taşınmasına katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. 2012 yılı sonunda sadece İstanbul cirosunun 25 milyon TL'yi geçmesi beklenen İstanbul Yiyecek İçecek Grubu cirosunun yatırım süremiz içerisinde dört katına çıkması hedefleniyor. Bu yatırımın, gerek kurumsallaşma gerekse de istihdam yaratarak sektörün gelişimine, İş Girişim Sermayesi hissedarlarına ve ülkemiz ekonomisine de önemli değerler sağlayacağına yürekten inanıyorum.”
Özgen, bugüne dek 110 milyon ABD Doları yatırım gerçekleştirdiklerini ve yatırım gerçekleştirecekleri şirketleri, ortaklarının vizyonu, şirketlerin yönetim yapısı, mali performanslarının gelişme potansiyeli, rekabette yarattıkları mukayeseli üstünlük ve yatırımdan çıkış olanaklarını dikkate alarak değerlendirdiklerini de sözlerine ekledi.
Sayılarla Yiyecek İçecek Sektörü1
Türkiye’deki yiyecek içecek sektörünün 2011 yılında gerçekleşen toplam satış miktarı 17 milyar ABD Dolar civarındadır. Sektörün büyüklüğü Türkiye GSYİH’nın yaklaşık yüzde 2’sine denk gelmektedir. ABD’de ise yiyecek içecek sektörünün 2012 toplam büyüklüğünün 632 milyar ABD Dolar olması beklenmektedir. ABD yiyecek içecek sektörü, Türkiye’nin 40 katı büyüklüğündedir. ABD’nin nüfusu ise Türkiye’nin nüfusundan 4 kat fazladır.
2011 yılı itibariyle Türkiye’de yiyecek içecek sektörüne yapılan kişi başı yıllık harcama yaklaşık 230 ABD Dolar’dır. ABD’de ise bu rakam 2 bin 620 ABD Dolar’a ulaşmıştır.
2011 yılı itibariyle Türkiye’de yiyecek içecek işletmesi sayısı yaklaşık 30 bin olup İstanbul’da ise yaklaşık 10 bin civarındadır. ABD’de 2012 yılı itibarıyla 970 bin yiyecek içecek işletmesinin faaliyet göstermesi beklenmektedir.
Yiyecek içecek sektöründe yaklaşık 1 milyon ABD Dolar yatırım ile 100 kişiye istihdam sağlanmakta sanayide ise yaklaşık 10 milyon ABD Dolar yatırım ile 100 kişiye istihdam sağlanıyor.
2012 yılı itibariyle ABD yiyecek içecek sektöründe 13 milyon kişinin çalışması öngörülüyor. Bu rakam ülkenin toplam 130 milyonluk iş gücünün yüzde 10’una denk geliyor. Yiyecek İçecek Sektörü, ABD’de son 12 senedir istihdamın en çok büyüdüğü sektör oldu.

İş Girişim Sermayesi Bilgi Notu

İş Girişim Sermayesi, bugüne dek 15 şirkete yaklaşık 110 milyon ABD Doları yatırım yaptı, ülke ekonomisine 450 milyon ABD Doları düzeyinde sermaye harici kaynak aktarımı; 6 binden fazla kişiye istihdam olanağı sağladı.

İş Girişim Sermayesi 2012 Aralık ayı itibarı ile çeşitli sektörlerde yaklaşık 2,000 projeyi inceledi ve 15 yatırım gerçekleştirdi.

İş Girişim Sermayesi'nin yatırım kriterleri arasında şirketlerin güçlü, deneyimli, yaratıcı ve işini benimsemiş, hızlı karar alabilen, dürüst ve yüksek enerjili yönetim ekibi ve nitelikli insan kaynağına sahip olması yer alıyor. İş Girişim, değer artışı sağlayabileceğini öngördüğü şirketlere yatırım yapmayı hedefliyor.

Bu şirketleri seçerken, faaliyetleri mümkün olduğunca az mevsimsellik barındıran, Türkiye’de kuvvetli talebin bulunduğu sektörlerde faaliyet gösteren yalnız Türkiye’de değil, uluslararası alanda da rekabet avantajına sahip, yasal düzenlemelerdeki gelişmelerden az etkilenen, sektöründe belirli bir konum ve bilinirliğe ulaşmış, belirli finansal ve operasyonel başarı kriterlerini yakalamış olmaları dikkate alınıyor.

Son dönemlerde, hizmet sektörü, perakende, lojistik, eğlence, eğitim İş Girişim Sermayesi’nin ilgisi çeken sektörler arasında yer alıyor.

İş Girişim Sermayesi, gelişme ve büyüme aşamasında bulunan şirketlerde operasyonel katma değer sağlayarak ciro ve verimlilik artırıcı önlemlerle karlılık artışına odaklanıyor. Olgunluk aşamasına erişmiş ve düzenli nakit akışı yaratan şirketlerdeyse finansal mühendislik yöntemleri ön plana çıkartılıyor.

İş Girişim Sermayesi, şirketlerin ihtiyaçlarına göre kurumsal yönetişimin etkin şekilde oluşturulmasını sağlamaktan, süreçler ve karar alma mekanizmalarının sağlıklı işlemesine olanak verecek insan kaynaklarının güçlendirilmesine kadar geniş bir ağda destek sağlıyor.

Organizasyonel ve operasyonel altyapının tesis edilmesinin yanı sıra bütçe disiplini ve doğru-şeffaf raporlama sistemlerinin oluşturulması, finansal risklerin yönetilmesi ve doğru kaynak kullanımı, iç denetimin işlevsel hale getirilmesi, orta ve uzun vadeli rekabetçi stratejilerin oluşturulması gibi konular da yatırım yapılan şirketlerde destek sağlanan önemli konular arasında yer alıyor.

Genellikle minimum 25 milyon ABD Doları ve üzerinde değere sahip şirketlere odaklanan İş Girişim Sermayesi, her bir yatırım projesinin kendine özel yapısal gereksinimlerine göre çözümler geliştirebilme becerisi ve esnek olduğu kadar hedefe odaklı stratejileriyle yatırımlarını gerçekleştiriyor.
2000 yılı Ekim ayında kurulduktan sonra 2004 yılı Ekim ayında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda hisseleri işleme açılan ve bir İş Bankası kuruluşu olan İş Girişim Sermayesi, bugünde dek İstanbul Yiyecek İçecek Grubu da dahil olmak üzere 15 şirkete, yaklaşık 110 milyon ABD Doları yatırım gerçekleştirdi. Bu yatırımları, bilgi teknolojileri, servis hizmetleri, sağlık, perakende ve inşaat yalıtım malzemeleri sektörlerinde gerçekleşti.
Yatırım yapılan şirketlere aktarılan sermaye ve bu sayede güçlenen mali yapıları ile şirketlerin temin ettikleri krediler ile birlikte, Türk ekonomisine yaklaşık 450 milyon ABD Doları sermaye harici kaynak aktarımı sağlandı ve yatırım yaptığı şirketlerde 6.000’den fazla kişiye ek istihdam olanağı yaratıldı. Yatırım yapılan şirketlerin toplam personel sayısında yüzde 42 oranında artış kaydetti.
İş Girişim Sermayesi, yatırım gerçekleştirdiği 15 şirketin 9’undan, tamamından kar elde etmek suretiyle, çıkış gerçekleştirdi. Bu çıkışlardan, ABD Doları bazında yüzde 22,87 düzeyindeki yıllık bileşik getiri elde edildi.

Bu oran, küresel girişim sermayesi sektörü üzerinde araştırmalar yapan Cambridge Associates Ltd. şirketinin 31 Aralık 2011’de yayımladığı verilere göre, Türkiye de dahil olmak üzere gelişmekte olan piyasalarda son 5 yıllık dönemde elde edilen ortalama yıllık bileşik getiri oranı, %10,1 seviyesinin %126 üzerinde, diğer bir deyişle iki katından fazla olarak gerçekleşti. 2013’te yeni yatırımlar gerçekleştirmeye devam etmeyi, önümüzdeki yıllarda yatırım büyüklüğünü artırarak şirketlere 20 milyon ABD Doları’nın üzerinde yatırım yapmayı planlıyor.
İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun sektöre getirdiği yenilikler
Mehmet Gürs ve İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun sektöre getirdiği yenilikler ise şunlar:
Türkiye’de ilk “uluslararası konseptte” açılan chef/owner işletmesi (DownTown),   Türkiye’de yayınlanan ilk Restaurant Yemek Kitabı (Downtown Cookbook)
Uluslararası yiyecek ve içecek dünyasında ilk İskandinav ve İstanbul mutfağını harmanlayan konsept (Mikla)
Yeni Anadolu Mutfağı kavramını geliştiren ve buna paralel olarak Mikla’da öncüsü olduğu bu kavramı uygulayan ilk yiyecek içecek grubu
Yok olma tehlikesi yaşayan ton balığını menüden kaldıran ilk yerli yiyecek içecek grubu (num num),  Greenpeace “seninki kaç santim” balık koruma kampanyasında ilk aktif görev alan “sözcü” işletme (num num)
Bünyesinde 2009 yılından itibaren tam zamanlı bir antropolog ile Anadolu’da bulunan yemek kültürlerini ve malzemelerini araştıran ilk ve tek yiyecek içecek grubu
İlk araştırma geliştirme laboratuvarını kuran yiyecek içecek grubu
İstanbul Yiyecek İçecek Grubu, sektöründe öncü ve lider
İstanbul Yiyecek İçecek Grubu’nun temeli Mehmet Gürs tarafından 1996 yılında atıldı. “Hızlı ve rahat” yemek konseptinden “Rafine Mutfak” konseptine kadar gastronomi sektörünün her dalında faaliyet gösteriyor, yeni akımlara yön vererek Türkiye’de lider konumda yer alıyor. İstanbul Yiyecek İçecek Grubu, yeni vizyoner projelere özveri, heyecan ve başarıyla imza atmaya devam ediyor. İstanbul Yiyecek İçecek Grubu bünyesinde 2005 yılında açılan Mikla Restaurant ile  7 num num (İstanbul Kanyon, İstanbul Meydan, İstanbul Astoria, İstanbul Bağdat Caddesi ve Franchise işletmeleri olan Ankara Panora, Ankara Gordion, Ankara G.O.P) bulunuyor.

7.12.12

Kastamonu- Daday’a gitmelisiniz-Yılmaz Parlar


Dört mevsim do


ğanın tüm güzelliklerini yaşamak için Kastamonu- Daday’a gitmelisiniz


Kastamonu ili; florası, faunası, çok sayıda endemik bitki türü, kanyon, mağara, şelale ve yaylaları ile 4 mevsim doğanın tüm renklerini ve dokusunu yaşayabileceğiniz dünyanın sayılı eko-turizm cennetlerinden birisidir. Daday ilçesi, Türkiye’nin ikinci Sanatoryumuna ev sahipliği yapmış, tedavi edici özellikteki oksijeni üreten ormanları ile doğal bir sağlık merkezidir. Uçsuz bucaksız bin bir ton yeşilin, sarının, turuncunun, mavinin tek karede olduğu Kastamonu Daday’da İksir Resort Town Tatil & Yaşam Kasabası’nda ise, Cennet’ten bir köşe olarak ‘Yaşam İksiri’ sunulmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Hannover Messe International İstanbul ve İzmir Fuarcılık A.Ş (İZFAŞ) ortaklığıyla düzenlenen Travel Turkey İzmir Fuar ve Konferansı, bu yıl 6-9 Aralık tarihleri arasında gerçekleşiyor. Fuarın partner şehri olan Kastamonu ili, 4.salonda Kastamonu Valiliği standı içerisinde tanıtılıyor. İksir Resort Town’un aralarında, bulunduğu sektör temsilcileri yer alıyor.

Cennet’ten bir kö
şe Daday’da, ‘Yaşam İksiri’ sunuluyor

Flora faunası, çok sayıda endemik bitki türü, kanyon, mağara, şelale, yayla gibi eşsiz doğal ortamı bünyesinde toplayan ve %70’in üzerinde ormanlık alana sahip olan Kastamonu ili; 4 mevsim doğanın tüm renklerini, dokusunu ve güzelliklerini yaşayabileceğiniz dünyanın sayılı eko-turizm cennetlerinden birisidir. Daday doğal güzelliklerinin yanı sıra, sahip olduğu tarihi konaklar, kaya mezarları, çivi kullanılmadan kündekari tekniğiyle yapılan Türkiye’nin sayılı camilerinden olan Mahmutbey Camiisi, türbeler ve müzeleri ile Hititlerden günümüze uzanan 7 bin yıllık tarihi ile tarih ve kültür hazinesine sahiptir.

Uçsuz bucaksız bin bir ton yeşilin, sarının, turuncunun, mavinin tek karede olduğu, doğal ve tarihi değerleriyle büyüleyen Kastamonu Daday ilçesinde, doğallığı ve konforu birleştiren İksir Resort Town Tatil & Yaşam Kasabası’nda, Cennet’ten bir köşe olarak ‘Yaşam İksiri’ sunuluyor.

Bol oksijeniyle ciğerlerinizi, görselliğiyle ufkunuzu, 50’nin üzerinde aktivitesiyle yaşamınızı renklendiren İksir Resort Town, 5 duyuya hitap ediyor, yetmiyor; bedeninizi ve ruhunuzu da besliyor.

Aktivite dolu bir yaşam kasabası kurduklarını anlatan İksir Resort Town Tatil & Yaşam Kasabası Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın, “Doğa ve insana saygı felsefesinden yola çıkarak, ‘Yaşam iksiri’ formülünü hazırladık. Doğa, tarih, kültür, spor, hobi, yerel yaşam, doğal beslenme ve 365 günün gizemini yorumlayarak, çok alternatifli yeni tatil anlayışını hayata geçirdik” diyor. Burada ailelerin birkaç nesil bir arada , her yaşın kendisi için çok şey bulacağı ,beraber tatillerin en keyifle yaşanacağı olanakların sunulduğu geniş yaşam alanlarına sahip bir tatil olanakları hazırladıklarını ifade ediyor.

50’nin üzerinde aktivite hayata renk katıyor

“Her gün yeniden doğmak” sloganını benimseyen İksir Resort Town’da, aralarında Kapalı ve açık manejde binicilik eğitimi; doğada atlı safari; dağ bisikletleri ile çevre turları; ATV ile gezi; dünyanın en büyük kanyonlarından olan Valla Kanyonu ve diğer doğal güzelliklere rehberli turlar, Off road; Fayton turları; Trekking; Kano; Soğucaovada yaban hayat gözlemciliği; Kışın hediklerle doğa yürüyüşleri; Snow tube ile kar eğlencesinin bulunduğu 50’nin üzerinde aktivite yapılıyor ve hayata renk katıyor.

Günlük hayatta gerçekleşemeyen özlemler, yaşanabiliyor

Günlük hayatta gerçekleşemeyen özlemlerin yaşandığını ifade eden İksir Resort Town Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın, şunları söyledi:

“Doğal yaşam ve doğal beslenme, İksir Resort Town Tatil Kasabası’nda konforla bütünleşerek sunuluyor. Gittikçe daralan kent yaşam alanları, stresli iş ve günlük yaşam, doğaldan uzak beslenme gibi birçok neden; gelecek yıllarda insanların daha çok doğayla iç içe olma, bol oksijenle sağlık kazanma, doğal olan ürünle beslenme, hobilerini sevdikleriyle paylaşarak tatil yapabilme isteklerini artırmaktadır. Domates toplamayı ilk defa bahçemizde deneyimleyen çocukların sevinci, atlarla safariden dönerken ormandan topladığı mantarları da yanında getiren misafirin gözlerinden okunan heyecanı, bizleri mutlu ediyor” diye konuştu.

 
Kutu, kutu,

--Daday’da, kısa mesafede gezilip- görülecek yerler


*Daday Kasaba köyü Mahmutbey camii

*Yumurtac
ı Göleti – Ceviztepe arası bisiklet turu 7 kilometre

*Taşçılar Göleti – Yumurtacı Göleti arası bisiklet turu 15 kilometre

*İksir- Kös Deresi arası trekking 3,5 kilometre

*İksir-Göktepe arası ATV, At safari, trekking 7 kilometre

*İksir-Ballıdağ arası trekking 18 kilometre

*İksir-Yumurtacı Göleti trekking 3,5 kilometre, Gölette Göçmen Kuş Gözlemi ve Barbekü

*Soğucaova tesisleri- Ballıdağ Kule arası trekking 9 kilometre

*Elveren Yaylası çeşitli mantar türleri ve kırmızı karıncaların bulunduğu yayladır.

*Karaca ören, 30 kilometre, Balıyla meşhur olan bu köy, ahşap konaklara sahiptir.

Kutu, kutu,
--Daday’dan yapmadan dönme!

********İksir Binicilik Merkezinde;

*temel biniş eğitimleri ve engel atlama

*kışın atlı kızak

*doğada atlı safari

*nostaljik fayton turları

********Yumurtacı Göletinde

*Barbekü

*Olta Bal
ıkçılığı

********Elveren Yaylası ve Ballıdağ mevkinde;

*Mevsimine göre, mantar gözlemciliği ve toplayıcılığı

*********Soğucaova Kış Sporları ve Yayla Turizm Merkezi

*Hediklerle Doğa Yürüyüşü

*Doğal hayatı gözlem safarisi

* kızak, snow tube

 

--Almadan Dönme!

*Daday Tereya
ğı

*Çam Reçeli

*Ya
ş Tarhana

*Üryani erik kurusu

*Selalmaz Bezinden, dokuma tezgah
ında yapılmış Masa Örtüleri

*Şimşir Kaşık

*Örme Sepet

yilmazparlar@yahoo.com