17.5.18

Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik  

Bianet’in projesi kapsamında, İstanbul Cezayir Toplantı Salonu’nda “Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik” paneli düzenlendi. Oturumun, Müderatörlüğü Yıldız Tar üstlenirken İsveç’den Anna- Klara Bratt ile Prof. Dr. Sevda Alankuş panelist olarak katıldılar. 



Açılış konuşması proje koordinatörü Öznur Subaşı tarafından yapıldı. Işın Eliçin Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Kütüphanesi'nin tanıtımını yaptı.

“Kadınlar medyada ne kadar ve nasıl yer alıyor, Haberlerde nasıl bir dil kullanılıyor, Kadın odaklı haberler nasıl yapılmalı?” konularını içeren panel içeriğine bakıldığında söylenecek ön sözler


Toplumda cinsiyet eşitsizlik sorunu aslında “Tüm insanlığın sorunudur”
Toplumsal cinsiyet eşitsizlik sorunu, asla kadının sorunun değildir. Bütün toplumun, insan haklarının, tüm insanlığın sorunudur. Ekonomide kadın elinin olması, kadının ekonomik yaşama kavuşması şarttır.

Yapılan araştırmalara göre, kadın çalıştıran patronların %28 oranında daha karlı çıktıklarını Yaşamın içinde denge kurabilmek için, kadınların iş hayatında daha fazla yer alması gerektiği Türkiye’nin, G20 ülkeleri arasında, kadın istihdamında, sondan 3.’cü olduğuna dikkat edildiğinde farkındalık yaratmak toplum algısını değişirmenin şart olduğu günümüzde;  Bianet’in bu projesinin önemini vurguluyor.

Girişimcilikte kadın olmakla, erkek olmak arasında bir farkın  olmadığı muhakkak, Bu farkındalığı yerleştirmek gerekir. İşini iyi yapandan öte, işini farklı yapan ve risk alabilen kişi girişimcidir. Sabretmek ve uyum sağlamak önemlidir. İyi eğitim alan, işini iyi yapan, ceo olmayı isteyen ve kendi işini kurmak isteyen kadınlarımız bulunuyor. 

Gazetecilikte, televizyonda, Film endüstrisinde, bilgisayar oyun endüstrisinde ve reklamcılığında kadın ve erkeklere yönelik olarak kullanılabilirliklerini kim karar veriyor? Hangi konular önemlidir? ve haberlerde kimin aklı ön plandadır? Metinler, fotoğraflar, bilgisayar oyunları, reklam filmleri ve filmlerde kadınlar ve erkekler nasıldır?

Medya, hemcins eşitliğini geliştirmeyi engelleyebilir veya hızlandırabilir. Toplumsal cinsiyet eşitliği sonuçları hakkında iletişim kurabilir, ancak aynı zamanda cinsiyet stereo tiplerinin üretimine de katkıda bulunabilirler.
Medyada kadınların medya endüstrisine erişimini sağlamak ve toplumsal cinsiyet klişelerini ele almak için adım adım ilerlemek ve katılımları arttırmak şart. Aslında bu yönünde baskılarda giderek artmaktadır.


Prof. Dr. Sevda Alankuş Türkiye’de erkek egemen haber merkezleri görüldüğünü, Hak arayan kadınlara hak etmedikleri sıfatlarla marjinal pozisyona getirilip dışlanmalarını dile getirdi.

Anna- Klara Bratt cinsiyet eşitliği, Kuzey ülkeleri için yıllardır önemli bir yer tuttuğunu, gerçekleştirilen Toplumsal Cinsiyet Açıklığı Endeksinde ilk sıralarda olduklarını ifade etdi.

Dünya Ekonomik Forumu tarafından. Toplumun hem erkeklerin hem de kadınların aynı haklara, yükümlülüklere ve olanaklara sahip olmasının sağlaması için toplumun siyasi bir mutabakatı olması gerektiğini söylerken, bununla birlikte medya sektöründe erkek egemenliği, hem sanayinin kendisinde hem de çıktısı alanlarda devam ediyor.

İstatistik olmadan, sorunun ne olduğunu ve nereye gidildiğini bilmek mümkü değil, İstatistiklerle hazinemizi ölçebiliriz. Hem ajanslar hem de endüstri için geçerlidir. Kantitatif olarak, cinsiyet eşitliği kadın ve erkeklerin eşit dağılımını ifade eder. Medya istatistikleriyle bir temel oluşturmak, kadın ve erkeklerin toplumu şekillendirmek için eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamakdır.

Medya özgürlüğü dışlayıcı özgürlük ve eşitlik birbiriyle ilişkilidir. Toplumsal eşitlik insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Temel hak olarak ifade özgürlüğü, toplumsal cinsiyet eşitliği ile el ele gider. Her ülke kendi özel medya pazarına sahip olduğu için, kendi ülkelerini toplamaktan çok ülke sorumlu olmalıdır. Ancak, genel bakış açıları oluşturmak için veri kolektörleri arasında bir diyalog olması gerekiyor.

Medyadaki değişimin değiştirilmesi ve sınırlayıcı normların değiştirilmesi, tek bir projeyle ilgili değildir veya bir mevzuat veya öz-düzenleme her şeyi değiştiremez. Ancak herkes kendi yazısından katkıda bulunabilir, bilgi ve iyi uygulamaları paylaşabilir ve değişiklik yapabilir. 

Bu kadar az sayıda haber medyasının kadınları işe alma konusunda neden kasıtlı politikalara sahip olduğu bir gizem olmaya devam ediyor. Nüfusun yarısının kadın olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Onlar da medyayı özgürce paylaşıyorlar ve medyada özgürlüğü ve gazeteleri yayıyorlar, bildiğimiz gibi, yönetimde 50 / 50'lik bir temsilin sadece haber odasının kültürünü değil, aynı zamanda bir farklılık yaratabilecek bir şeyler yarattığını da açıkça görüyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder