Global Gastroekonomi Zirvesi Ardından
Türkiye Restorant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) tarafından 29 Mart 2018 Perşembe günü İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Salonu’nda Global Gastroekonomi Zirvesi’ni düzenlendi.
Anadolunun birçok medeniyete evsahipliği yapmasından dolayı çok geniş bir mutfak kültürüne sahibiz. Altıyüze yakın endemik olmak üzere üç bine yakın bitki çeşidi olan ülkemizde, gastronomi turizmi olarak hak etdiğimiz yerlerde değiliz.
Sadece birçok uygarlık ve kültürün etkisiyle asırlar boyu oluşmuş yemek zenginliğiyle değil, beşyüz yıllık bir mirası barındıran gelenekselleşmiş rakı kültürüyle, gelişme gösteren şaraplarımızla, meyve ve bitkisel aroma zenginliğin kokteylerde kullanılmasıyla da ön plana çıkmalıyız.
Yoğun katılımla gerçekleşen zirveye Kültür ve Turizm Bakanı Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Kalkınma Bakanı Yardımcısı Yusuf Coşkun’da katıldılar.
Zirve sunuculuğunu gazeteci Hande Demirel’in yaptığı zirvenin açılış konuşmasında, TURYİD Yönetim kurul Başkanı Kaya Demirer, “Gastronomi hikayemizi 29 Mart’ta başlattık, umuyoruz ki bugün Türk gastronomisi için milat olacak”derken ekonomi açısından gastronominin önemine dikkat çeken bir sunu gerşekleştirdi. İki ülke İspanya ve Peru örneğinden yola çıkan konuşmasında; “İspanya bundan 20 yıl önce deniz güneş kum üçgeninden uzaklaşmanın vaktinin geldiğini düşündü. Biz bunu büyütemiyoruz dediler. Nerede daha kalifiye, harcama eğilimi yüksek turisti yakalarız deyip, ülkelerinin zaten yaşam tutkusu olan yeme içmeye, gastronomiye yatırım yaptılar. Sonucunda da ne kadar kişi başı turist harcamasına ulaştıklarını gördük, Araştırma geliştirme ve eğitimle birlikte şeflere yatırımla yaptı. Peru ise önce dünyanın önemli metropollerine restoranlarını ihraç etti.
Restoran ihracatı yüzünden üzerinden gastronomiyi önemli kitlelerin merkezine oturtturdu. Her ikisi de doğru. Biz her ikisini birlikte yapmalıyız. İki ülkede de yaşam tutkusu olan gastronomiye ayırdıkları bütçe milli ekonomilerinin İspanya’da yüzde 8’ini, Peru’da yüzde 11’ine denk geliyor. Biz yüzde 2’deyiz. Çok gerideyiz ama bir o kadar da demek ki potansiyel sahibiyiz.” Dedi.
Restoran ihracatı yüzünden üzerinden gastronomiyi önemli kitlelerin merkezine oturtturdu. Her ikisi de doğru. Biz her ikisini birlikte yapmalıyız. İki ülkede de yaşam tutkusu olan gastronomiye ayırdıkları bütçe milli ekonomilerinin İspanya’da yüzde 8’ini, Peru’da yüzde 11’ine denk geliyor. Biz yüzde 2’deyiz. Çok gerideyiz ama bir o kadar da demek ki potansiyel sahibiyiz.” Dedi.
Demirer “Amerika’nın yiyecek içecek sektörü büyüklüğü 782 milyar dolar. İspanya ve İtalya’yı önemsiyorum çünkü Akdeniz turizmde rekabet eden iki ülkeyiz. 100’er milyar dolarlardalar. Biz 15 milyar dolardayız. İspanya’nın turist başına harcamasına bakarsanız 1.150 doları görüyorsunuz. Bizim 680 dolar.
50 milyon turisti yakaladığımız zaman 57.5 milyar dolar hasılat elde ederiz. İkisi arasındaki 23 milyar 500 bin dolar da 2023 İhracatçılar Meclisi Türkiye cari açık öngörüsü olan 80 milyar doların yüzde 30’unu tek başına kapatır. İşte gastronominin ekonomisinin potansiyeli burada yatıyor.”
Akdeniz ülkeleri İspanya, İtalya ve Fransa’nın peynir, şarap ve zeytinyağı ihracat rakamlarını örnekleyen Demirer, Peynir ihracatında ülkemizin 150 milyon dolarla 24. sırada, Fransa ve İtalya’nın peynirlerini 3 milyar dolarlık ihracatı olduğunu hatırlatarak sebebleri gastronomiye getirdi.
Şarap konusunu gündeme taşıdı. “Fransa şarapda 10 milyar dolarlık ihracatı var. İtalya 6 milyar dolar, İspanya ise 3 milyar dolar. Biz 10 milyon dolarlık ihracattayız.” Zeytinyağında İspanya ve İtalya 200 bin tonun üzerinde ihraç ediyor. Tunus bir alt ihracatçı. Tunus’ta üretilen yağlar İspanya ve İtalya’ya gidiyor, markalaşıyor, dünyaya tekrardan bir ihracat ürünü olarak çıkıyor. Türkiye’nin 50 bin tonunun içinde de dökme yağ, açık yağ dediğimiz bir yağ ihracatı var. Markalaşmayı henüz istediğimiz noktada başaramadığımız için yağlarımızı İspanya’ya, İtalya’ya gönderiyoruz, etiketlerini koyup dünyaya tekrar ihracat yapıyorlar.” Şeklinde acı gerçekleri dile getirdi.
Demirer istihdam açısından ele aldığında açıklamaları şöyle yaptı. “Geçen yılki işsizlik oranı yüzde 10.9. 15-24 arası yaşlarda işsizlik oranı yüzde 20. Sektörümüzün istihdamdaki payı yüzde 8. Ekonomideki payı yüzde 2. Turizmde istihdamın etkin silahı gastronomi.”
Kalkınma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yusuf Coşkun, “Gastronomi günden güne popüler hale gelmeye başladı. Sektörün ekonomiye katkısı çok büyük. Katma değeri yüksek, turizme katkı sağlayan önemli bir kalkınma aracı olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda 10. Kalkınma Planı’nda gastronomi turizmine de yer verdik. Geçtiğimiz yılın verilerine göre 27 milyar dolarlık gelirin yüzde 22’lik harcamaların yeme içme olduğunu biliyoruz. Bu anlamda yurt dışı tanıtımlar da çok önemli. Artık zaman gastronomi turizminde harekete geçme zamanıdır.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, “Türkiye’de ilk defa gastronomi turizmi Şura’da bir ana başlık olarak gündeme geldi. 50 milyon turist, 50 milyar dolar hedeflerimizde gastronomiyi bir kaldıraç olarak kullanmak istiyoruz.
Turizmde ve gastronomide birkaç önemli unsura dikkat çekmek isterim ki, standardizasyon, markalaşma, destinasyon odaklı tanıtım ve kamusal farkındalık oluşturmak çok değerli. İnsanların bir hikaye peşinde koştuğu bu dönemde Türkiye’nin hikayesini büyütmek istiyoruz. Gastronomiyle GSMH’nin yüzde 12’si, istihdamın yüzde 10’unu temin eden, dolaylı olarak 50’ye yakın başka sektörler aktif hale getiren bir alandan bahsediyoruz.Bu nedenle gastronomi ve gastrodiplomasi çok önemli.” Dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma ve Ticaret Konferansı Yaratıcı Ekonomiler Bölüm Şefi Marisa Henderson, Çağdaş Türk Mutfağı tanımının yaratıcılarından, girişimci ve şef Vedat Başaran, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ali Temurci, Promperu’nun İmaj ve İletişim Direktörü Isabella Falco, Bask Bölgesi Danışmanı Tangible Consulting Direktörü-Ortağı Iñaki Gaztelumendi, FOOD’un direktörü Pelle Oby Andersen, Le Cordon Bleu Japonya Temsilci Direktörü ve Le Cordon Bleu Kore Genel Müdürü Ilyoung Hong zirvenin dikkat çeken konuşmacılarıydı.
Aynı değerde yoğun ilgi gören zirvenin diğer konuşmacıları; Visit Napa Valley’in başkanı ve CEO’su Clay Gregory. Yamabahçe’nin kurucusu Alan Yau. Aldersgate Partners’in ortağı Sebastian Nokes, Gastronomi Okulu kurucusu Joxe Maria Aizega. Le Cordon Bleu Japonya Temsilci Direktörü ve Le Cordon Bleu Kore Genel Müdürü Ilyoung Hong. (Food Ethical Council-UK) üyesi Geoff Tansey. Dünya Kimchi Enstitüsü Başkanı Jaeho Ha. Manchester Üniversitesi akademisyenlerinden ve Cultura Kurucu Ortağı İsmail Ertürk. D-REAM Doğuş Restaurant Entertainment and Management CEO’su Levent Veziroğlu. The Abraaj Group Managing Director Mehmet Kalay. Big Chefs Kurucu Ortağı ve CEO’su Gamze Cizreli, Midpoint Kurucu Ortağı Ayhan Çarıkçılar, Metro Grosmarket Satınalma Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç. Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Bölge Genel Müdürü Önder Arsan, Zennup1844 Kurucusu, yemek kültürü yazarı ve şef Ömür Akkor, Mutfak Sanatları Akademisi Kurucusu ve Yöneticisi Mehmet Aksel, Şans Restaurant Yönetim Kurulu Başkanı Niso Adato, Diageo Türkiye Genel Müdürü Levent Kömür, Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş, Kavaklıdere Şarapları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Başman, WWF Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, Le Cordon Bleu, Özyeğin Üniversitesi Türkiye Direktörü Defne Ertan Tüysüzoğlu, Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Köktürk Koralı, İstanbul Yiyecek İçecek Grubu (İYİG) Kurucu Ortağı Mehmet Gürs, Maça Kızı, Bodrum Kurucu Ortağı Sahir Erozan, Hürriyet Gazetesi Yazarı Ertuğrul Özkök, gibi isimlerdi.
TURYİD -Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği, Global Gastro Ekonomi Zirvesinde katılımcıların düşüncelerinide öğrenelim istedik.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Zeynep Bilge Balaban’dan “İstanbul 'un gastronomi kenti olmasına katkı sağlayacağına inandığım zirve bir yanda dünya'da açlık sürerken diğer yandan gıda ve su kaynaklarının sınırsız tüketimine vurgulayan konuşmacıların olmasını ve konuşmaların yapılmasını gıda sektörünün önde gelen iş adamlarının da hem fikirde olmasını sevindirici buldum.”şeklinde cevap aldık.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Zeynep Bilge Balaban’dan “İstanbul 'un gastronomi kenti olmasına katkı sağlayacağına inandığım zirve bir yanda dünya'da açlık sürerken diğer yandan gıda ve su kaynaklarının sınırsız tüketimine vurgulayan konuşmacıların olmasını ve konuşmaların yapılmasını gıda sektörünün önde gelen iş adamlarının da hem fikirde olmasını sevindirici buldum.”şeklinde cevap aldık.
Zirve Toplu foto çekilmesi ve hadiye çekilişleriyle son buldu.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder