Yeme-İçme Profesyonelleri Derneği (YİP)
2016 yılının Mayıs ayında kurucu üyelerinin girişimi ile İstanbul merkezli olarak hayata geçen Yeme-İçme Profesyonelleri Derneği (YİP) CVK Bosphorus Hotelde 27 temmuz 2016 Çarşamba günü ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Yeme-içme sektöründe iş gören bütün paydaşları, etkinlik ve iş ağı temelinde tek bir platform altında toplamak ve Türk mutfağını uluslararası arenada saygın ve bilinir bir marka haline getirmek amacında kurulan YIP Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Koç Yönetim üyelerini tanıtdı.
Aralarında Time Out tarafından “Yılın En İyi Şefi” seçilen. 2008-2009 yıllarında Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün mutfak şefliğini yapan Aydın Demir, yemek yazarlığı yapan ve bir çok televizyon kanalında yemek programı hazırlayıp sunan Elif Korkmazel, Hard Rock Cafe İstanbul’da Operations Manager olarak görev yapan Timur Er, Cups and Cake Planet’le Café Pro’yu işleten Murat Güreş gibi isimlerin olduğu yönetim kurulunda Gastronominin en önde gelenlerin oluşturduğu YİP kurumsal ve bireysel üyelik şeklinde hızla teşkilatlanıyor.
YIP Yönetim Kurulu Başkanı Necdet, “Bilgi üretimi, Akademik çalışmalar ve iş birlikleri, Ar-Ge Çalışmaları, Gıda teknolojileri, Yazılım profilleri, Gastronomi ve Turizm ilişkileri, Tarım ve hayvancılık yeme içme endüstrisi, Ağ içi verimlilik ve etkinlik, Ağ içi ekonomi, Küçük ve orta büyüklükdeki işletmeler” başlıklar altında sunum gerçekleştirdi
Özet olarak, ”Sektörde iş gören tüm paydaşların tüm problemlerine, yasal ve hukuki düzeyde çözümler üretecek bir merci olmak. Mümkün olan en yüksek sayıda sektör profesyonelini, güncel modüllerle eğitimlere dâhil ederek, mesleki bilgi ve tecrübenin sürekli ve yaygın bir şekilde dağılmasını sağlamak. Tedarikçileri, yeme-içme işletmeleri ile çeşitli platformlarda buluşturarak, ölçek ekonomisi oluşturmak; bütün taraflar açısından etkinlik ve verimlilik sağlamak. Yeme-içmenin herhangi bir alanında mesleğe başlayacak olan bireylere, eğitim, iş ağı ve iş arama süreçlerinde destek vermek, nitelikli iş gücü arzını artırmak. İş gücünün mobilizasyonunu kolaylaştıracak çözümler üreterek, iş gücü arzı ve talebini buluşturmak. Kamu kurum ve kuruluşları nezdinde girişimler başlatarak, tüm sektörü temsil etmek ve sektörün sorunlarına çözüm önerileri getirerek, yasal düzenlemelerin yapılmasına aracılık etmek.Teori ile pratiği buluşturacak etkinlikler düzenleyerek, akademik camia ile sektör profesyonellerinin bir araya geleceği platformlar oluşturmak. Yeme-içme girişimci ve yatırımcılarını danışmanlık, bilgi paylaşımı ve finansal çözümler sunarak desteklemek. Sosyal sorumluluk projeleri ile sektörün toplumla buluşmasını ve karşılıklı sinerjinin oluşmasını sağlamak. Yeme-içme/gastronomi sektörünün Türk ekonomisine sağlayabileceği maksimum katkıyı sağlamak.” Şeklinde konuşmasını Eğitim yabancı dil eğitimi temel ve mesleki İngilizce, teknik eğitimYemek teknolojisi, Yönetsel eğitimler menü planlaması ve analizleri, bütçe yapımı ve tahmin teknikleri, üretim planlaması ve performans analizi, Yazılım projeleri gibi konularıda açıkladı.
Bilimsel-Akademik araştırmalara öncülük ederek, sektörün bilgi üretmesine katkı sağlamak ve inovatif gelişmelere ön ayak olmak niyetinde olduklarını altını çizdi.
Veri toplama ve analizin Türkiye raporları son yıllara göre güncel olmadığı çok eski verilerle geleceğin risklerini okuyamadığımızı ve geleceği şekillendirememizi vurguladı.
Buradan yola çıkarak TÜRSAB 2014 tarihli Gastronomi Turizmi Raporuna göz atalım “Türkiye’ye gelen turist yeme içme olarak 157 dolar harcıyor. Alternatif turizm çeşidi olarak giderek önem kazanan gastronomi turizminde bu rakamı 250 dolar seviyesine çıkarmak olduğu rapor edilmekde “Dünyada turist sayısı 1 milyar kişiyi aşarken, bu turistlerin yüzde 88.2’si ‘Destinasyon tercih etmede yemek çok önemli’ diyor. 2014 yılında Türkiye’ye gelen 41 milyon 415 bin turistin yaptığı toplam harcama 34.3 milyar dolar. Türkiye’ye gelen turistlerin kişi başına harcaması 828 dolar düzeyinde. Turistler 34.3 milyar doların 6 milyar 523 milyon dolarını yeme içmeye harcıyor. Bu da toplam harcamalar içinde yüzde 19’luk pay demek. Yani gelen turistin cebinden çıkan paranın beşte biri yemeğe gidiyor. Bu da turist başına 157.5 dolarlık restoran faturası anlamına geliyor.
Yurt dışına tatile giden Türkler ise yeme içme için Türkiye’ye tatile gelenlerden 36.5 dolar daha fazla harcıyor. 2014 yılında yurt dışına giden vatandaşların sayısı 7 milyon 982 bine ulaşmış durumda. Yurt dışında yapılan toplam harcama ise 5 milyar 470 milyon dolar düzeyinde. Yurt dışına gidenlerin kişi başı toplam harcaması 685 dolar ile Türkiye’ye gelenlerden daha düşük.”
Gastronomi turizmi, yeni bir yiyecek ve içecek deneyimi yaşamak için seyahat motivasyonu yaratan ve seyahat davranışlarının güdülenmesine önemli ölçüde yardımcı olan turizm şekli ve bir tür gastronomik hareketliliği ifade ediyor.
Gastronomi turizmi, bölgeye özgü yemeklerin sunulmasıyla o bölgeye ait kültürel kimliği ve mirası yansıtmakta ve böylece yerel destinasyonlar için rekabet avantajı sağlamada etkili bir araç durumdadır.
Dünya turizminde ağırlıklı olarak Akdeniz ülkelerinde gerçekleştirilen gastronomi turları önemli bir yer teşkil ediyor.
Fransa peynir ve şaraplarıyla; Amerika’nın Kaliforniya eyaleti şaraplarıyla; İtalya pizza, spagetti, zeytinyağı ve şaraplarıyla; İspanya ve Meksika yemekleriyle gastronomi turlarına katılanları kendilerine çekiyor.
Türkiye, mutfak zenginliği açısından söz konusu ülkelerden daha önde olmasına rağmen turizm ürünü avantajını kullanamıyor.
Gastronomi turizminin kökeni ürünü sunan tarım, tarihi ve otantikliği ile kültür ve alt yapı ve hizmetleri sağlayan turizme dayanır. iyi yemek yeme ve içme sanatını inceleyen bir disiplin olan gastronomi turizminin bölgesel bir çekicilik ve deneyim olarak pazarlanmasına ve konumlandırılmasına fırsat sağlar. Bölgeler göre değişiklik gösteren yemek kültürü, ziyaretçilerin ilgisini çekerek. ülkenin turizminde, turistlerin yer seçiminde o ülke mutfağı önemli kriterlerde rol oynar.
Gerek iç gerekse dış turizm sektörü büyümek ve çeşitliliğini arttırmak amacıyla gastronominin çekiciliğinden yararlanması gerekmekdedir.
yilmazparlar@yahoo.com
2016 yılının Mayıs ayında kurucu üyelerinin girişimi ile İstanbul merkezli olarak hayata geçen Yeme-İçme Profesyonelleri Derneği (YİP) CVK Bosphorus Hotelde 27 temmuz 2016 Çarşamba günü ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Yeme-içme sektöründe iş gören bütün paydaşları, etkinlik ve iş ağı temelinde tek bir platform altında toplamak ve Türk mutfağını uluslararası arenada saygın ve bilinir bir marka haline getirmek amacında kurulan YIP Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Koç Yönetim üyelerini tanıtdı.
Aralarında Time Out tarafından “Yılın En İyi Şefi” seçilen. 2008-2009 yıllarında Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün mutfak şefliğini yapan Aydın Demir, yemek yazarlığı yapan ve bir çok televizyon kanalında yemek programı hazırlayıp sunan Elif Korkmazel, Hard Rock Cafe İstanbul’da Operations Manager olarak görev yapan Timur Er, Cups and Cake Planet’le Café Pro’yu işleten Murat Güreş gibi isimlerin olduğu yönetim kurulunda Gastronominin en önde gelenlerin oluşturduğu YİP kurumsal ve bireysel üyelik şeklinde hızla teşkilatlanıyor.
YIP Yönetim Kurulu Başkanı Necdet, “Bilgi üretimi, Akademik çalışmalar ve iş birlikleri, Ar-Ge Çalışmaları, Gıda teknolojileri, Yazılım profilleri, Gastronomi ve Turizm ilişkileri, Tarım ve hayvancılık yeme içme endüstrisi, Ağ içi verimlilik ve etkinlik, Ağ içi ekonomi, Küçük ve orta büyüklükdeki işletmeler” başlıklar altında sunum gerçekleştirdi
Özet olarak, ”Sektörde iş gören tüm paydaşların tüm problemlerine, yasal ve hukuki düzeyde çözümler üretecek bir merci olmak. Mümkün olan en yüksek sayıda sektör profesyonelini, güncel modüllerle eğitimlere dâhil ederek, mesleki bilgi ve tecrübenin sürekli ve yaygın bir şekilde dağılmasını sağlamak. Tedarikçileri, yeme-içme işletmeleri ile çeşitli platformlarda buluşturarak, ölçek ekonomisi oluşturmak; bütün taraflar açısından etkinlik ve verimlilik sağlamak. Yeme-içmenin herhangi bir alanında mesleğe başlayacak olan bireylere, eğitim, iş ağı ve iş arama süreçlerinde destek vermek, nitelikli iş gücü arzını artırmak. İş gücünün mobilizasyonunu kolaylaştıracak çözümler üreterek, iş gücü arzı ve talebini buluşturmak. Kamu kurum ve kuruluşları nezdinde girişimler başlatarak, tüm sektörü temsil etmek ve sektörün sorunlarına çözüm önerileri getirerek, yasal düzenlemelerin yapılmasına aracılık etmek.Teori ile pratiği buluşturacak etkinlikler düzenleyerek, akademik camia ile sektör profesyonellerinin bir araya geleceği platformlar oluşturmak. Yeme-içme girişimci ve yatırımcılarını danışmanlık, bilgi paylaşımı ve finansal çözümler sunarak desteklemek. Sosyal sorumluluk projeleri ile sektörün toplumla buluşmasını ve karşılıklı sinerjinin oluşmasını sağlamak. Yeme-içme/gastronomi sektörünün Türk ekonomisine sağlayabileceği maksimum katkıyı sağlamak.” Şeklinde konuşmasını Eğitim yabancı dil eğitimi temel ve mesleki İngilizce, teknik eğitimYemek teknolojisi, Yönetsel eğitimler menü planlaması ve analizleri, bütçe yapımı ve tahmin teknikleri, üretim planlaması ve performans analizi, Yazılım projeleri gibi konularıda açıkladı.
Bilimsel-Akademik araştırmalara öncülük ederek, sektörün bilgi üretmesine katkı sağlamak ve inovatif gelişmelere ön ayak olmak niyetinde olduklarını altını çizdi.
Veri toplama ve analizin Türkiye raporları son yıllara göre güncel olmadığı çok eski verilerle geleceğin risklerini okuyamadığımızı ve geleceği şekillendirememizi vurguladı.
Buradan yola çıkarak TÜRSAB 2014 tarihli Gastronomi Turizmi Raporuna göz atalım “Türkiye’ye gelen turist yeme içme olarak 157 dolar harcıyor. Alternatif turizm çeşidi olarak giderek önem kazanan gastronomi turizminde bu rakamı 250 dolar seviyesine çıkarmak olduğu rapor edilmekde “Dünyada turist sayısı 1 milyar kişiyi aşarken, bu turistlerin yüzde 88.2’si ‘Destinasyon tercih etmede yemek çok önemli’ diyor. 2014 yılında Türkiye’ye gelen 41 milyon 415 bin turistin yaptığı toplam harcama 34.3 milyar dolar. Türkiye’ye gelen turistlerin kişi başına harcaması 828 dolar düzeyinde. Turistler 34.3 milyar doların 6 milyar 523 milyon dolarını yeme içmeye harcıyor. Bu da toplam harcamalar içinde yüzde 19’luk pay demek. Yani gelen turistin cebinden çıkan paranın beşte biri yemeğe gidiyor. Bu da turist başına 157.5 dolarlık restoran faturası anlamına geliyor.
Yurt dışına tatile giden Türkler ise yeme içme için Türkiye’ye tatile gelenlerden 36.5 dolar daha fazla harcıyor. 2014 yılında yurt dışına giden vatandaşların sayısı 7 milyon 982 bine ulaşmış durumda. Yurt dışında yapılan toplam harcama ise 5 milyar 470 milyon dolar düzeyinde. Yurt dışına gidenlerin kişi başı toplam harcaması 685 dolar ile Türkiye’ye gelenlerden daha düşük.”
Gastronomi turizmi, yeni bir yiyecek ve içecek deneyimi yaşamak için seyahat motivasyonu yaratan ve seyahat davranışlarının güdülenmesine önemli ölçüde yardımcı olan turizm şekli ve bir tür gastronomik hareketliliği ifade ediyor.
Gastronomi turizmi, bölgeye özgü yemeklerin sunulmasıyla o bölgeye ait kültürel kimliği ve mirası yansıtmakta ve böylece yerel destinasyonlar için rekabet avantajı sağlamada etkili bir araç durumdadır.
Dünya turizminde ağırlıklı olarak Akdeniz ülkelerinde gerçekleştirilen gastronomi turları önemli bir yer teşkil ediyor.
Fransa peynir ve şaraplarıyla; Amerika’nın Kaliforniya eyaleti şaraplarıyla; İtalya pizza, spagetti, zeytinyağı ve şaraplarıyla; İspanya ve Meksika yemekleriyle gastronomi turlarına katılanları kendilerine çekiyor.
Türkiye, mutfak zenginliği açısından söz konusu ülkelerden daha önde olmasına rağmen turizm ürünü avantajını kullanamıyor.
Gastronomi turizminin kökeni ürünü sunan tarım, tarihi ve otantikliği ile kültür ve alt yapı ve hizmetleri sağlayan turizme dayanır. iyi yemek yeme ve içme sanatını inceleyen bir disiplin olan gastronomi turizminin bölgesel bir çekicilik ve deneyim olarak pazarlanmasına ve konumlandırılmasına fırsat sağlar. Bölgeler göre değişiklik gösteren yemek kültürü, ziyaretçilerin ilgisini çekerek. ülkenin turizminde, turistlerin yer seçiminde o ülke mutfağı önemli kriterlerde rol oynar.
Gerek iç gerekse dış turizm sektörü büyümek ve çeşitliliğini arttırmak amacıyla gastronominin çekiciliğinden yararlanması gerekmekdedir.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder