"2015'İN BÜYÜMESİ 2014'E GÖRE DAHA YÜKSEK OLACAK
İTO İstanbul Ticaret Odası Meclisi'nin Mayıs 2015 ayı 27. Meclis toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan konuşmasında “2015'in 2014 yılına göre pek çok alanda daha başarılı bir yıl olmasını beklediklerini belirterek, "2015'in büyümesi 2014'e göre daha yüksek olacak. 2015'teki enflasyon oranımız 2014'e göre daha düşük olacak. 2015'teki cari açığımız 2014'e göre daha düşük olacak" dedi.
Bir ülkenin gelişiminde hükümet, sivil toplum ve iş dünyasının iş birliğinin büyük önemi olduğunu vurgulayan Çağlar, "Biz bu bilinçle Hükümet üyeleriyle her zaman yakın çalıştık ve yakın çalışmaya devam ediyoruz. Bunu yaparken de hayalperest vaatleri bir kenara itip 13 yıldır olduğu gibi ayağı yere basan politikalara güvenerek yolumuzda yürüyoruz" diye konuştu.
Çağlar, 2002'den itibaren Türkiye ekonomisinin tam anlamıyla bir başarı hikayesi yazdığını anlatarak, şunları kaydetti:
"En önemlisi de Türkiye bu süreçte, bir zihniyet devrimini yaşadı. Uluslararası camiada özgüvenli bir duruş sahibi oldu. Bir zamanlar kırtasiyeden, evraktan, bürokrasiden başını kaldıramayan iş adamı şimdi dünyanın her yerindeki pazarlara gözünü dikiyor. Uzak yakın demeden iş adamlarıyla birlikte yurt dışına gidip, onunla kol kola mücadele eden devlet yetkililerini görüyoruz.
Tarih bizleri, orta gelir perdesini yırtıp atmaya, gelişmiş ülkeler ligine çıkmaya çağırıyor. Ekonomide 'take off' (ekonomik kalkınmanın başlaması) noktasındayız. Artık bu uçağın havalanma zamanı gelmiştir. Katma değeri yüksek ürünlerle, sürdürülebilir büyümeyle, açık ve piyasanın beklentilerini karşılayan mevzuatlarla dünya piyasalarında daha fazla yer edinecek bir Türkiye hedefi önümüzdedir."
Ticari Faaliyet Endeksi'nin bu ayki sonuçlarını da paylaşan Çağlar, şu bilgileri verdi:
"Endeks; üretim alanında mayısta, 57,4, temmuzda, 54,4; ticaret alanında; mayısta, 46,8, temmuzda, 51,9; hizmet alanında ise mayısta, 53,4, temmuzda, 52,7 olarak gerçekleşti. Genel Ticari Faaliyet Endeksimiz de mayısta, 53, temmuzda, 51,9 oldu. Beklentiler bir süredir 50'nin altında geliyordu. Yaz ortasıyla birlikte beklentilerde ciddi bir iyileşme görülüyor. Önümüzdeki aylarda seçim ikliminin ortadan kalkması, tarımsal üretimde iyileşme ve turizmdeki canlanmayla birlikte endeksin daha da yukarıya çıkmasını bekliyorum."
İTO olarak üyelerinin özellikle yurt dışıyla ilişkiler noktasında azami gayret gösterdiğini dile getiren Çağlar, sadece son bir ay içerisinde 15 yabancı heyetin odalarını ziyaret ettiğini söyledi.
Çağlar, İTO Tahkim Merkezi'nin açıldığını anımsatarak, bu merkezin modern, hızlı ve etkin bir şekilde uzlaşmazlıklara cevap verebileceğini ve İstanbul'un finans merkezi olması hedefine yönelik önemli işlere imza atacağını kaydetti.
Gelecek ay İstanbul'un, beşinci defa Shopping Fest'in enerjisiyle buluşacağını belirten Çağlar, şöyle devam etti:
"İcra Kurulu Başkanı olarak bu işe çok önem veriyorum. Çünkü şunu çok iyi biliyorum; buraya gelen ve memnun şekilde ayrılan her yabancı ziyaretçi geri dönerken Türkiye'yi tanıtacak bir kültür elçisidir. 6 Haziran'da başlayacak festival, en küçük esnaftan AVM'lere, toptancılardan üreticilere kadar büyük bir hareketlilik oluşturacak. Ayrıca Shopping Fest'te, alışveriş yapmanın ötesine uzanarak burada ziyaretçilere bir İstanbul deneyimi sunuluyor. Bu deneyimi yaşayan ziyaretçilerin İstanbul'un marka değerini yukarıya taşıyacağına inanıyorum."
Çağlar, 14 Mayıs 1950'de gizli oy, açık tasnif yöntemi kullanılarak milli iradenin sağlıklı şekilde sandıklara yansıdığını ifade ederek, bugün Yassıada, demokrasi ve özgürlükler adasına gittiklerini ve müze ve kongre merkezi yapılması için temel atma törenini gerçekleştirdiklerini söyledi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin bu seneki mezuniyet törenini burada yapacaklarını kaydeden Çağlar, konuşmasını şöyle tamamladı:
"O günlerden bugünlere demokrasimiz pek çok sınav verdi. Her defasında da güçlenerek çıkmasını bildi. Çünkü her seçim, öncelikle demokrasinin ve demokratik kültürün zaferidir. Buna böyle bakmak lazım. 7 Haziran'da da Türkiye, bu demokrasi sınavından başarıyla çıkacaktır. Ekonomik gelişmemiz ve siyasi istikrar adına seçimlerin hayırlar getirmesini diliyorum. Seçim ertesinde kurulacak yeni hükümetle de Türkiye ekonomisine başarılarla dolu yeni bir sayfa daha ekleneceğine olan güvenim tamdır." dedi
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yaptığı konuşmasında , ABD ve Avrupa merkez bankalarının son aylarda izlediği ve bundan sonra izleyeceği politikanın, Türkiye ekonomisi üzerinde doğrudan etkisi bulunacak ve takip edilmesi gereken önemli konular olduğunu söyledi.
Türkiye'de sağlanan siyasi istikrar ve makro ekonomik istikrar ortamının bu açıdan son derece önemli olduğunu vurgulayan Babacan, yapısal reformlar alanında son dönemde açıklanan 25 dönüşüm programında iş hayatını yakından ilgilendiren pek çok başlık bulunduğunu ifade etti.
Babacan, "Türkiye'de bunca olumsuz rüzgarlar estirilmeye çalışılırken ya da uluslararası basında Türkiye tam bir hedef tahtası haline gelmişken, kimse bu 25 dönüşüm programıyla ilgili en ufak bir eleştiri, tek bir nokta koyamıyor. Şu anda G20 ülkelerinin hiçbirinde bu kadar detaylı bir reform hazırlığı yok" dedi.
Ali Babacan, 2015'in 2014 yılına göre pek çok alanda daha başarılı bir yıl olmasını beklediklerini belirterek, "2015'in büyümesi 2014'e göre daha yüksek olacak. 2015'teki enflasyon oranımız 2014'e göre daha düşük olacak. 2015'teki cari açığımız 2014'e göre daha düşük olacak" dedi.
Seçim dönemi olsa da ekonomi yönetiminin günün gerektirdiği politikaları uyguladığını ve bir rehavetin söz konusu olmadığını aktaran Babacan, Türkiye'nin son 12 yıllık dönemde tarihine altın harflerle yazılacak önemde başarılar elde ettiğini dile getirdi.
Kamunun katılım bankacılığına girmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:
"Ziraat Katılım'ı 29 Mayıs'ta açıyoruz. Sırada Vakıf Katılım var. Sayın Cumhurbaşkanımız da meseleleri takip ediyor. Sürekli baskı yapıyor 'Çabuk olun' diye. Arkasından da Halkbank katılım bankacılığına girmiş olacak. Bunların, biz sektörü büyütmelerini istiyoruz. Yoksa zaten yüzde 5'lik bir alana kamunun girmesi ve özel katılım bankalarından pay almasını kesinlikle istemiyoruz.
Kamu girecekse pastayı büyütmek için girmeli. Faizle iş yapmak istemeyen esnafımız, çiftçimiz için şu anda bir seçeneğimiz yok. 'Ben faize bulaşmak istemiyorum' diyor ama sübvansiyonlu tarım kredisi kullanmak istiyor. Böyle bir seçenek yok. Devlet olarak görevimiz, tüm vatandaşlarımıza bu hizmetleri sunabilmek. Hangi vatandaşımız nasıl tür bankacılık yapmak istiyorsa onun için zemini hazırlayabilmeliyiz."Babacan, kamunun katılım bankalarının ticari prensipler ve rekabet esasında çalışacağını kaydederek, dolayısıyla ticari prensipler neyse, kamu bankaları bunlara nasıl dikkat ediyorsa, kamu katılım bankalarının da ticari ilkelerin gereğini yapacağını söyledi.
Kur konusunun daha önce de defalarca gündeme geldiğini ve kendisine sorulduğunu kaydeden Babacan, kurlar konusunda yorum yapmadığını ifade etti.
Dalgalı kur rejimi deniliyorsa ve kur piyasada oluşuyorsa bunun üzerinde yorum yapmanın doğru olmadığını belirten Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir de bu konuda piyasayı etkileme gücü ve elinde enstrümanları olan kurum Merkez Bankası'dır. Başka kurum yok. Bu konuda Merkez Bankası'nın açıklamalarına bakmakta fayda var. Ama kurdaki hareketliliğin en önemli nedeni dışarıda olan hareketler. Küresel konjonktür"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “2015 yılının büyümesi 2014’e göre daha yüksek bir büyüme oranı olacak, enflasyon oranı ve cari açık oranı 2014 yılına göre daha düşük olacak” dedi.
Ayrıca Ali Balkaner (Grup No 56 Demir dışı Metaller) –Sait Kılıç (Grup No 75 Kargo ve Posta depolama)- Mustafa Balkuv (Grup No 36 Örme kumaş, çorap, trikotaj)- Ender mermerci (Grup No 51 Ayakkabı ve yan sanayi)- Komiteleriye ilgili konuları,istekleri, ve ekonomik trendleri hakkında birer konuşma yaptılar
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder