7.11.14

İTÜ-Tarihi Yapıların Depremselliği uluslararası çalıştay-Yılmaz Parlar

PARLAR MEDYA  
İTÜ-Tarihi Yapıların Depremselliği uluslararası çalıştay

İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi
Enstitüsü tarafından 3-5 Kasım 2014 tarihleri arasında, Tarihi Yapıların Depremselliği konulu uluslararası çalıştay gerçekleştirildi. İstanbul’daki tarihi yapılara ilişkin teknik bir gezi de yapıldı.



ÇalıştayaTürkiye’nin çeşitli üniversitelerinden akademisyenlerin yanı sıra Amerika, Belçika, Slovenya ve Makedonya’daki üniversitelerden akademisyenlerin de konuşmacı olarak yer aldığı çalıştayda, özellikle depremin tarihi yapılar üzerindeki etkileri ve yurtdışında konu ile
ilgili yapılmış sarsma tablası deney sonuçları tartışıldı.

Çalıştayda ayrıca, deprem tahribatına karşı tarihi yapıları koruyabilme konusundaki son gelişmeler ve güncel çalışmalar paylaşıldı.m İstanbul’un barındırdığı zengin tarihi miras, çalıştayın önemini
daha da artırırken 4 Kasım Salı günü Süleymaniye Cami, Ayasofya Müzesi ve Dolmabahçe Sarayı gibi İstanbul’un simge tarihi yapılarını kapsayan teknik gezi de gerçekleştirildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öncülüğünde düzenlenen, İstanbul’daki tarihi yapıların durumunun ele alındığı uluslararası deprem çalıştayında, Ayasofya Müzesi’nin 4 minaresi için kritik uyarı yapıldı. Bilimsel deney ve analizlerle 10 yıldır Ayasofya’nın durumunu inceleyen İTÜ Yapı Deprem Enstitüsü öğretim görevlisi Dr. Reşat Oyguç, Milliyet’e yaptığı açıklamada, 7 ve üzerinde büyüklükteki olası İstanbul depreminde Ayasofya’nın minarelerinin yıkılabileceğini söyledi.
 İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü tarafından düzenlenen ‘Tarihi Yapıların Depremselliği Çalıştayı’na katılan bilim insanları, önceki gün dünya miras listesindeki Ayasofya’ya teknik bir gezi düzenleyerek tarihi yapıyı yerinde incelediler. 10 yılı aşkın süredir Ayasofya’nın sismik dayanaklılığı üzerinde çalışmalarda bulunan organizasyon başkanı Dr. Reşat Oyguç, yaptığı açıklamada, “Mevcut haliyle Ayasofya’nın 4 minaresi, 7 ve üzerinde büyüklükteki olası depreme dayanacak durumda değil. Minarelerin bir an önce güçlendirilerek, tarihi yapının deprem riskine karşı korunması gerekiyor” dedi. Oyguç, “Ayasofya’nın olası deprem karşısında vereceği tepkiyi deneysel olarak hazırladığımız 3 boyutlu deprem modellemelerinde inceledik. Sanal deprem deneylerinde minarelerin büyük risk taşıdığını tespit ettik. Mevcut haliyle Ayasofya’nın 4 minaresi için olumlu konuşmak mümkün değil” diye konuştu.
 Yaptıkları ölçümlemelerde Ayasofya’nın kubbe ve diğer kısımlarında deprem riskine karşı sıkıntılı bir durum oluşmasını beklemediklerinin altını çizen Dr. Reşat Oyguç, sözlerine şöyle devam etti:
“Tarihi yapının kubbesi kenarlardaki dört kolon üstünde bulunuyor. Mimar Sinan döneminde kolonlara payandalar eklendiği için kubbe kısmında çökme riski bulunmuyor. Ayasofya’nın en önemli özelliği kenar kolonlar üzerine oturtulmuş kubbesidir. Tarihsel süreçte yapıda oturmalar başlayınca Mimar Sinan döneminde ilave edilen payandalar yapıyı sağlıklı hale getirdi.
Ayasofya, Mimar Sinan’dan bu yana güçlendirme geçirmedi. Eserin yaşanan onca depreme rağmen ayakta durması bile tek kelimeyle muhteşem. 3 boyutlu modelle, sarsıntı masası deneyleri ve akademik çalışmalar tamamlanmıştır.”

yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder