1.12.13

TÜRKİYE İNOVASYON HAFTASI 2013-SİM ASLANOGLU HABERİ

PARLAR MEDYA  
TÜRKİYE İNOVASYON HAFTASI 2013











TÜRKİYE İNOVASYON HAFTASI 2013

HABER/SİM ASLANOGLU




Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 28-29-30 Kasım 2013 tarihlerinde ICC - İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası “Gelecek İstanbul”da sloganıyla kapılarını açtı. Açılış konuşmasını TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve TC Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yaptığı etkinlikte hedef geçen sene 15.000 kişi olan katılımcı sayısını 20.000 kişiye çıkarmak ve şirketlerden üniversitelere teknoparklardan Ar-Ge merkezlerine kadar geniş bir yelpazede katılımcıya sahip olmak.


TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi konuşmasında TİM’in 20 yıl önce kurulduğunu ve 57 bin ihracatçının temsilcisi olarak 2023 yılında5000 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Sn.Büyükekşi Türkiye’ye ve Türkiye’nin gücüne inandığını belirterek, Türkiye İnovasyon Haftası ile teknoloji, bilim, tasarım, kent, dijital pazarlama, enerji gibi farklı konularda kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek inovasyona dayalı aktivitelerini desteklerini belirtti. İnovasyonun  21. yüzyılın yeni dinamiği ve Dünya ticaretinin geleceği olarak betimleyen Büyükekşi, inovasyonun hem şirketlerin hem de ülkelerin büyümesi için hayati önem taşıdığına vurgu yaptı.


Google’ın proje gurubu Google X’in kurucusu ve Udacity CEO’su olan Prof Dr Sebastian Thrun’un sunumuyla katılımcıları etkilediği konferansta, Google’ın “Junior” adındaki insansız otomobili, Google Glass akıllı gözlük ve internet üzerinden online dersler ile eğitim ve kariyere yön vermeyi mümkün kılan Udacity projeleri hakkında bilgiler verdi. Dr. Thrun, inovasyon için denemek ve başarısız sonuçlar da alınsa denemekten vazgeçmemek gerektiğine dikkat çekti. Son 20-25 yılda pek çok sürücüsü olmayan otomobil tasarlandığını ancak başarısız olan birçok proje de olduğunu belirten Thrun bir prototip yaptıkları, daha sonra projeyi Google ile geliştirmeye devam ettiklerini söyleyerek trafik kurallarına uyan yola, yayalara ve çevreye duyarlı bir otomobil geliştirmeyi başardıklarını belirtti. Dr.Thrun “1000 millik bir rota belirledik ve bu rotayı tamamlayana kadar durmamaya karar verdik. Hiç kaza yapmadan 700 bin mili tamamladık. Artık eşim tatile giderken “arabayı sen değil Google kullansın” diyor” diyerek kaydettikleri başarıyı ve araca duydukları güveni vurguladı.  Google Glass projesine ilk başladıklarında gözlüğe monte edilmiş bir telefondan yola çıkarak kullanıcıların bu ürünü kullanması için isteyecekleri özellikleri belirleyerek hedeflerine ulaşmak için her seferinde ürünü biraz daha geliştirip bugünkü haline ulaştıklarını anlattı. Stanford Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü’nde profesör olan Thrun, Udacity ile bir anda 160.000 öğrenciye ders verir hale geldiklerini, öğrencilerin dersi istedikleri zamanda dinleme, anlamadıkları yerleri tekrar dinleme ve ilerleyen zamanda ihtiyaç duyduklarında geri dönüp tekrarlama ve düşük maliyet özelliklerinden dolayı bu sistemi tercih ettiklerini belirlediklerini söyledi.


Kök hücre üzerine çalışmaları ve 3D yazıcı ile yaşayan hücrelerle insan organı yaratmayı başarmış Wake Forest Enstitüsü Rejeneratif Tıp Başkanı Prof Dr Anthony Atala, gelecekte insanoğlunun kendini kertenkele gibi yenileyememesi için bir neden olmadığını söyledi. İlk organ naklinin 1954 yılında Harvard’da yapıldığını söyleyen Dr Atala, 2004 yılında ilk defa bir insana takılabilecek bir organ olarak mesaneyi laboratuar ortamında geliştirdiklerini belirtti. Yakın gelecekte yazıcılardan çıktı alır gibi organların da 3D yazıcılardan çıkarılabileceğini belirten Dr Atala, hasarlı doku/organa göre farklı yöntemler izlendiğini anlattı. Dr Atala “Küçük alanlardaki hasarlı dokular için köprü görevi görecek bir medikal malzeme yardımı ile rejenerasyon ile dokunun yeniden oluşması sağlanır.  Cilt yanıkları gibi yaraların üzerine sprey sıkılarak tedavi edilebilir. Küçük hasarlarda sadece bir malzeme yeterli ama büyük defektlerde bio malzeme+hücre gereklidir. Rejenerasyon yapılacak organdan hücreler alınıp DNA’daki T’ler ayrılarak laboratuar ortamında hücreler geliştirildikten sonra defekt olan bölgeye birlikte yerleştiriliyor. Kan damarı oluşturmak için de benzer çalışma yapılıyor. Mide ve mesane gibi organlar daha kompleks yapıda olduğundan süreç daha farklı” dedi. 3D yazıcılardan 10 yıl önce 2 kapakçıklı bir kalp yapıldığı belirten Dr Atala, kalp hücrelerinin 48 saat sonra atmaya başladığıni, önceleri ayrı ayrı atan hücrelerin zamanla aynı ritimde birleştiğini ve normal kalp hızı ile aynı hozda atmaya başladığını kaydetti. Günümüzde yazıcıların artık çok sofistike olduğunu Dr Atala,  geliştirilen teknoloji ile hastanın yattığı yerde röntgen cihazı gibi yarasının tarandığı ve defekt olan bölge için direkt vücut üzerine dokuyu oluşturacak bir yazıcı üzerinde çalıştıklarını ve yakında hastalar üzerinde kullanılabileceğini belirtti.


Marka ve Kurumsal kimlik Danışmanı olan Wally Olins, “Marka sadece logo, sembol, etiket, slogan değildir. Marka ait olmak ve aidiyet ifadesidir, duygularla alakalıdır ve fikirlerin ifadesidir” diyerek markayı kalitesini ve fiatını iyi olduğunu bildiğimiz için aldığımızı vurguladı. İnovasyonun sürekli olduğu için sanki normalmiş gibi göründüğünü söyleyen Olins, Mısır’da yaklaşık 3000 yılda büyük değişiklik olmadığını, inovasyonun bu yüzyılın tanımı olduğunu söyledi. İnovasyonun ülkeler için önemli bir rekabet alanı haline geldiğini söyleyerek moda deyince İtalya, mekanik deyince Almanya’nın aklımıza geldiğini “Designed by Apple California, Assembled in China” örneği ile verdi. Yakın geçmişte ekonomik olarak Türkiye ile benzer değerlere sahip olan Güney Kore’nin dünyanın 2. İnovatif ülkesi olduğunu Samsung, LG, Hyundi, Kia gibi dünya markalarını çıkardığını söyleyen Olins, Türkiye’nin elinde bütün kaynakların bulunduğunu söyledi. Kamu, özel sektör ve üniversitelerin bir araya gelerek kendi Samsung’unu yaratması gerektiğini söyledi.


Dünyaya Yön Veren Türk Mucitler panelinde, UCLA Üniversitesi Bio ve Nano Fotonik Laboratuarı’ndan Prof Dr Aydoğan Özcan, Columbia Üniversitesi Fizik ve Biyoloji Temelli Disiplinlerarası Araştırma Programları Yöneticisi Prof Dr Özgür Şahin, Muz Kabuklarından Biyoplastik Üretimi projesi ile Google Mucit ödülü sahibi lise öğrencimiz Elif Bilgin ve Sigma Ar-Ge kurucusu Eray Berger buluşlarını ve tecrübelerini paylaştılar. Toplam 24 patente sahip olan Prof Dr Özcan artık hepimizin cebinde olan telefonların küçük aparatlarla mikroskoplara dönüştürülerek kan, idrar gibi farklı vücut sıvılarını incelemek için kullanılmasını sağlayan müthiş bir buluşa imza attı. Bu sayede gelişmiş laboratuarlarda bulunan cihazlarla yapılacak tetkiklerin cep tel ile evde, şehir merkezinden uzak ücra yerlerde yapılabilmesini sağlayacak bu buluş pek çok kişi için hayati bir hale gelebilir. ABD’de bir başka müthiş buluşa imza atan Prof Dr Şahin yüzeyi özel bir aparatla tarayarak atomik çözünürlükte resim alabilen mikroskobunu nasıl geliştirdiklerini anlattı. Bakteri sporlarının susuz kalınca kendini taşa çevirip uzun yıllarca bekleyebileceklerini belirterek onların bu özelliğini gözlemleyerek yaptıkları çalışmalarda suyun dolaşımının en büyük enerjilerden biri olduğu sonucuna vardıklarını vurguladı.


sim.aslanoglu@gmail.com


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder