22. KALİTE KONGRESİ DÜNYADAN VE TÜRKİYE’DEN İŞ DÜNYASININ ÖNDE GELEN İSİMLERİNİ AĞIRLIYOR
KalDer ve TÜSİAD işbirliği ile düzenlenen 22. Kalite Kongresi 12-13 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. Bu yıl “Mükemmelliği Paylaşmak” temasının ele alınacağı 22. Kalite Kongresi, dünyadan ve Türkiye’den iş dünyasının çok önemli isimlerini ağırlıyor.
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın konuşmaları ile başlayan kongre, ilk oturumunda çok özel bir ismi, Starbucks’ın Kurucu Eski Başkanı Howard Behar’ı konuk edecek. Starbucks’ı 28 mağazadan 15 bin mağazaya ulaştıran efsane isim Howard Behar, konuşmasında liderlik hakkında yazdığı “It’s not about the Coffee” adlı kitabını ve markanın büyüme sırlarını anlatacak.
CEO’lar Kalite Kongresi’nde
Çok farklı sektörlerden iş dünyasının önde gelen üst düzey yöneticilerinin deneyimlerini paylaşacağı kongrenin önemli isimleri arasında Coca Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölüm Başkanı Galya Frayman Molinas, Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Eczacıbaşı Holding CEO’su Dr.Erdal Karamercan, The Joint Commussion Başkanı Dr.Mark Chassin, Vaillant Group Türkiye CEO’su Dr. Axel Busch, Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) CEO’su Marc Amblard ve Koçluk Derneği CEO’su Katherine Tulpa da yer alıyor.
Başarının Arkasındaki Kadınlar
Ülkemizde çalışma hayatında kadınların yerinin tartışılacağı “Başarının Arkasındaki Kadınlar” oturumuna Türkiye’nin başarılarıyla yıldızlaşan kadın yöneticileri damgasını vuracak. Adıyla da marka olmayı başaran, Alarko Holding ve Alvimedica Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, İndeks İletişim Yönetim Kurulu Başkanı Yaprak Özer, aile şirketi Aras Kargo’yu bugün dünyanın sayılı kargo şirketleri arasına çıkarmayı başaran Evrim Aras bu oturumda iş hayatında engelleri nasıl aştıklarını anlatacaklar.
Kongre, efsane gazeteci Coşkun Aral’ı Yaşam Biçimi Olarak Kalite başlıklı özel oturumda konuk edecek. İz Tv Genel Yayın Yönetmeni Coşkun Aral, gazetecilikteki büyük başarısı, belgeselleri, hayat duruşu ile Yaşam Biçimi Olarak Kalite oturumunun özel konuğu olacak.
Kalite Kongresi’ne Sanatsal Dokunuş
Kongrenin en ilginç oturumlarından biri de Sanat ve Mükemmellik. Defne Sarısoy’un moderatörlüğünde, sanatla yaratılan değerler, sanatın iş yaşamındaki rolü, yaşam kalitesi ve sanat, yaratıcı beyinler yetiştirme, Türkiye'de sanata ilgi konularının mercek altına alınacağı oturumun konuşmacıları ise başarılı sanatçılar Kenan Işık ve Selçuk Yöntem.
Kongrede ele alınacak diğer oturum başlıkları ise şunlar: Otomotivde Mükemmellik, Mükemmellikte Süreklilik, Süreçler, Ürünler ve Hizmetlerde Mükemmellik, Ulusal Kalite Hareketi, Çalışanlarla Başarma, KOBİ’lerde Teknoloji Yönetimi ve Yenileşim, Müşteriler İçin Değer Katma, Etkin Bir Strateji Oluşturma, Franchise Yönetimi, Sürdürülebilir Bir Gelecek Yaratma, Mükemmel Liderlikle Yönetim, Yaratıcılık ve Yenileşimle Beslenme, İşbirlikleri ve Kaynakların Yönetimi.
KalDer ve TÜSİAD işbirliği ile 21 yıl önce Ulusal Kalite Ödülü ismi ile başlayan Türkiye Mükemmellik Ödülleri’nin ödül töreni de 22. Kalite Kongresi’nde yapılacak ve kazanan markalar ilan edilecek.13 Kasım Çarşamba günü gerçekleştirilecek ödül töreni ile kazanan isimler ödüllerini teslim alacaklar.
Çalıştay’lar hayata yeni bir bakış açısı sundu
11 Kasım tarihinde düzenlenen Kongre Çalıştayları alanında deneyimli isimleri konuk etti. 16 konu başlığı ve değerli ismin yer aldığı çalıştayda, Sosyoekonomik Doğa ve İnsan İlişkisi başlığında konuşma yapan Ediz Hun, küresel iklim değişikliği, sulak alanların korunması, hava ve su kirliliği gibi çevre konularını ele aldı. Küresel iklim değişikliğinin sebep olacağı çölleşme konusuna dikkat çekti.
Kişisel Marka ve İmaj Danışmanı Rüzgar Mira, markaların giderek çoğaldığı günümüzde yeni trendin kişisel marka olduğundan bahsederek insanların görünümleriyle bir bütün olarak kişisel bir marka gibi iletişim kurduğunu ifade etti. Kişisel bir marka olarak değer görmek ya da değer kaybetme konusunda kalitenin nasıl bir işlevi olduğunu anlattı.
Sürdürülebilir İş Başarısı için Kurumsal İletişimde Süreklilik konusunu ele alan Effect Halkla İlişkiler Ajans Başkanı Gonca Karakaş ; açık ve şeffaf iletişim için, iletişimde buluşulan paydaşların sayısını ve sohbetin derinliğini sürekli artırmak, fayda odaklı sosyal inisiyatiflere imza atmak ve böylece güven duygusunu güçlendirmek gerektiğinin altını çizdi.Bu yeni ekosistemde daimi kalma yeteneğinin toplumun değişik kesimlerinden paydaşlarla güven üzerine inşa edilebilecek sürdürülebilir ilişkiye bağlı olduğunu ifade etti.
Kongre Çalıştayında; Celal Seçkin EFQM Mükemmellik Yolculuğu,Zafer Erkoç Eğitim Tasarımında Dönüm Noktası,Ayhan Kaya Gücün Yönetimi,Defne Sarısoy Hayatla İletişim,Merih Demir ve İbrahim Demir Kamuda İç Kontrol Uygulamaları,Selami Güzel Antal,Erol Özden ve Mehmet Ali Bakır Maki Gami ve Kaizen ile Süreçleri İyileştirme,Şebnem Ergül Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi,Sedef Kabaş Bedenimiz Nasıl Konuşuyor,Güray Günay Finansal Karar Vermede Basit Yöntemler,Türker Bozunoğulları Mavi Yaka ile Sürekli Verim Artışı,Fatoş Somsa Mükemmellik Yolculuğunda Koçluğun Katkısı,Sinan Polater Müşteri Şikayetlerinde İletişimin Rolü,Berker Telek ve Ayşen Atadan Stratejik Planlardan Bireysel Hedeflere,Habibe Akşit Yetkinlik Nedir?Ne Değildir ? Nasıl Belirlenir konularını ele aldı.
Tam 21 yıldır kesintisiz verilen ve Türk iş dünyasının en prestijli ödülü olarak tanımlanan Ulusal Kalite Ödülleri artık ’’Türkiye Mükemmellik Ödülü’’ olarak verilecektir. Bu büyük değişimin ilk uygulaması 22.Ulusal Kalite Kongremizde gerçekleşecektir. Bu süreç ile KalDer-Tüsiad ödülü de Avrupa’daki benzerleriyle eş adlandırılmış olacaktır.
Mükemmellik Modeli Avrupa’da tüm ülkelerde uygulanan bir yönetim modelidir ve 22 yıldır ülkemizde KalDer tarafından sunulmaktadır. Halen 35 bin kuruluş tarafından kullanılmaktadır.EFQM bu modelin Avrupa uygulamasını yürüten üst kurumdur. Mükemmellik ödülü ise bu modeli başarı ile uygulayan kuruluşlara verilen ödülün adıdır.
“Mükemmellik nedir” sorusunun sözlüklerde birbirine yakın pek çok tanımı ve hepimizde de farklı bir algısı bulunmaktadır. Mükemmellik kişiye, konuma ,şartlara göre değişen soyut, muğlak bir kavram olarak değerlendirilmektedir .KalDer’in tanımı ise basit ve yalındır. Sektör, büyüklük, yapı, bölge ve ülke farkı gözetmeksizin kuruluşların sürdürülebilir bir başarıyı yakalayabilmelerini sağlayan bir yönetim modelidir. Kurum ve kuruluşlar için girdileri ile çıktıları arasındaki dengeyi sürekli iyileştirerek, geliştiren kaldıracın adı mükemmelliktir. Mükemmellik bir anlamda “dalgayı yakalamaktır.” Pek çok kuruluş dalgaları yakalayamadıkları için var olmayı sürdürememişlerdir. Bu bazen teknolojiyi ıskalamaktan, bazen küreselliği es geçmekten, bazen işletme körlüğünden, kısaca değişimi kaçırmaktan geçer.
Mükemmellik Modeli mükemmelliği soyut değil, sayısal ve ölçülebilen parametrelerle somut bir kavramla tanımlar.
Peter Drucker’a göre iş modeli müşteriyi doğru tanımlayan,O’nun neye değer verdiğini kavrayan ve bunu müşterilerine uygun bir maliyetle aktararak değer yaratarak başarıya götüren formüldür. Diyebiliriz ki “mükemmellik müşteri odaklılıktır’’.
“Mükemmellik Modeli’’ müşteri odaklı çıkışı ile bütünsel bir bakış açısı ortaya koyarak, birbirini tamamlayan süreçleri, teknikleri birleştirerek yorumlayışı ve üst düzeyde oluşan bir çatı olarak tanımladığımız yönetim modelidir. Model, yöneticilerin /liderlerin, kuruluşlarının ne yaptığını ve sonrası hangi sonuçları elde ettiğine ilişkin neden-sonuç ilişkilerini anlamasını sağlar. Gerek dayandığı temel kavramlar, gerekse modelin girdi ve çıktı kriterleri evrenseldir. Bütün sektörlerde ve her büyüklükteki kuruluşta uygulanabilir olma özelliği modelin kıyaslama olanağı yaratan zenginliğidir.
“Ölçmeden iyileştiremezsiniz” kuralına işlerlik kazandırır. Ölçme kıyaslama ve yenileşim avantajı yaratır.
Bu modeli başarı ile uygulayan kuruluşlar tüm paydaşların beklentilerini karşılayan veya aşan ileri bir performans ortaya koyarlar ve bunu sürdürürler.
Bu modelin sistem olarak değerlendirilebilmesi bağlamında;
1.Stratejisinin varlığı ve sürekli iyileştirmeyi öngören yapısı vardır.
2.Uyum içinde çalışan ve ilkeleri birbirine bağlı süreç olgusunu içerir.
3.Sistemi güvence altına alan bir radar gözlemlemesi ve iyileştirme fırsatlarını barındırır.
Bunlar modelin özellikleri ve üstünlükleridir.
Böylesine yaygın kullanımı olan modellerin avantajları ve dezavantajları her zaman gündeme gelmiştir. Modelin en büyük avantajı, binlerce kuruluşta uygulanmasıyla kazanacağı zengin içerik ve deneyimdir. Bir başka avantajı ise; sürekli iyileşme ortamının yarattığı rekabet ve yarış ortamıdır. Bunu bir dezavantaj olarak görmeyip fırsata dönüştürebilen kuruluşlar ‘’fit’’ olurlar. Genç ve sağlıklı kalıp sürekli başarıyı kovalarlar.
KalDer uzun yıllardır sürekliliği sağlayan yapısı ve birikimi ile model ve uygulayıcılarına artı değer katan kuruluş olmuştur. Eğitici ve değerlendirici kadrolarındaki olgun potansiyel bir çok kuruluşun hedeflerine ulaşmasında hızlandırıcı ve etkin bir rol oynamıştır. Kuruluşlar kısa sürede hedeflerin gerisinde kovalayan olmaktan çıkarak hedefleri aşan pozisyonları yakalamışlardır.
Savunmacı konumdan, hücum konumuna geçiş süreci kuruluşlarda önemli kültür değişikliklerine yol açar. Kurum kültürü liderlik ve öncülük güdüleri ile pekişir. Liderlik önde olmak demektir. ’’Mükemmellik Liderliktir’’. Başkalarını izleyerek lider olunmaz ,mükemmel olunmaz. Klasik bir deyiş ile ‘’mükemmel doğulmaz ,mükemmel olunur.’’
Yaratıcılığı özendiren, sürdürülebilirliği kollayan bu model müşterilerin ,paydaşların ve toplumun memnuniyetini sağlayan bir sonuçlar kümesi ile başarıya doğru yönlendirir.
Zaman zaman anlatım ve uygulamalarda bu sürecin zorluğuna değinilir. Modelin her sürecini yaşamış ve uygulamış, ödülleri ekibi ile kucaklamış bir lider olarak buna katılmam mümkün değildir. Bence “zorluk ne zaman, ne yapacağını bilmemektir”. Ancak, başarı da ıslık çalarak, eller cepte yürüyebileceğiniz bir yolculuk değildir.
Mükemmellik:
Dalgayı yakalamaktır.
Performansları sürekli ölçerek,iyileştirmektir.
İşletmenizi sürekli fit kılmaktır.
Kıyaslama ve yenileşim fırsatlarını kovalamaktır.
Liderliktir.
Ve Mükemmelliği paylaşmaktır.
KalDer 22.Kalite kongresinde işte bu özelliği öne çıkararak üyeleri ve izleyicileri için ana temayı ‘’Mükemmelliği Paylaşmak’’ olarak belirledi.2000 yılında İstanbul’da EFQM–KalDer işbirliğinde gerçekleşen Forum’dan sonra bu kongre Avrupa liderlerinin, ödüllü kuruluşların, kazananların katılacağı ikinci büyük uluslararası toplantı olacaktır.
Türkiye Mükemmellik Ödülü alan kuruluşlar, Avrupa’da EFQM Mükemmellik ödüllerinde de başarılarını tekrarlamaktadırlar.“Türkiye Mükemmellik Ödülü”nü kazanan işletmeler adeta Şampiyonlar Liginde oynayan takımlar gibi ayrışmaktadırlar. Avrupa’da bugüne kadar 8 Büyük, 13 Başarı ödülü kazanılmıştır. Bu yılda EFQM ödüllerine ülkemizden başvurarak Avrupa Kalite Başarı Ödülü kazanan Bursa T.C.Nilüfer Belediyesi’ni kutluyorum. Onlarla gurur duyduk.
Bu başarı bize kamuda iyi yönetişim ve gelişmelere bir göz atmak gerekliliğini hatırlattı.
Değerli Kalite Gönüllüleri,
Günümüzde yönetim anlayışı katılımcı ve paylaşımcı bir yönetim biçimi doğrultusunda gelişmektedir.Temsili demokrasi yönetimindeki beklentilerin karşılanmasındaki yetersizlik yeniden katılımcı olma arzularını arttırmıştır.
Saydamlık ve açıklık, Katılımcılık, Hesap verilebilirlik, Etkililik,Tutarlılık
Bu kavramlar aynı zamanda günümüzde İyi Yönetişimin temel ilkeleri olarak tanımlanmaktadır.
Her yönetim en iyiyi, en doğruyu kısaca mükemmeli aramak ve bunu yaşama geçirmek durumundadır. Bu özel sektörde de kamuda da yapılması gerekendir.
İyi yönetilmeyi istemek her insanın hakkıdır.
Kamuda iyi yönetişim tıpkı diğer sektörlerde olduğu gibi bazı temel prensiplere bağlıdır. Bir şirket için geçerli olan yönetim anlayışı ile bir kamu kurumu yönetim anlayışı arasında amaç itibariyle farklılık yoktur.
İyi yönetişim vatandaşın hoşnutluğunun olduğu yönetimdir.
İyi yönetişimin en önemli kavramlarından biri katılımcılıktır. Ancak bu bilgiye dayalı yaklaşımla, doğru ve adaletli paylaşım ile gerçekleşir.
Katılımcılık Politika ve stratejilerin oluşturulmasında, uygulama ve denetleme süreçlerinde katılım olarak değerlendirilmelidir. Bu katılım bireylerin ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) süreçlerde rol alarak katkı sağlamaları ile mümkün olabilir.
Katılımcılığı sağlama aslında bir kültür değişimidir.
Bu süreçte kamu kurum ve kuruluşlarının katılımcılığa yönlendirilmesi kadar vatandaşların veya STK ’ların sürece hazırlanmaları da gerekmektedir.
İyileştirmenin önemli süreçlerinden biriside şikayetçi olmak, eleştirmek yoluyla yapılan katkıdır.Daha sonra yapıcı öneriler ile iyileştirmenin, gelişmenin yolu açılacaktır.Toplam Kalite Yönetiminin önemli süreçlerinden biridir.
Katılımcılık aslında çift taraflı işleyen bir ilkedir.Vatandaşın sessiz kalması veya kendini ifade etme ortamının bulunamaması her iki tarafında sorumluluk duyarak geliştirmesi gereken bir süreçtir. İyi yönetişimin ve pekçok demokrasinin önündeki en önemli engellerden biride budur.
Bu çabaların gösterilebilir olması için iki temel unsur vardır.Bunlardan ilki bilgiye ulaşmak hakkıdır.Diğeri bilgiyi kullanabilme hakkıdır.
Günümüzde bilgiye ulaşmanın bir lütuf olmaktan çıkarak bir talep haline gelmesi ve bunun önem ve önceliğinin anlaşılması giderek önem kazanmaktadır
Bilgiye ulaşma kadar bilginin kullanılabilme süreci de önemlidir.Bu konuda hem yerel hem küresel düzeyde olanakların ,yasaların, yeni bilgi akış kanallarının düzenlemeleri ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir.Yeni deneyimler sürecin her gün gelişmesine katkılar sağlayacak gözükmektedir.
İyi yönetişimin temel noktalarından biride hesap verilebilirliktir.Şahısların veya kurumların yaptığı işler ve işlemlerden dolayı başkalarına açıklama yapma gerekliliği iyi bir kamu yönetimi için zorunluluktur.
Hesap Sorabilirlik hakkı en az ve hatta hesap verebilirlik ilkesinden daha önemli bir uygulamayı sağlayıcı mekanizmadır.
Kamu da verimlilik ve etkililik kavramlarını yalnızca mali boyutuyla ele almak yeterli değildir, yapılan her tür faaliyette gereken performansın karşılanması, karşılanamadığı durumlarda geçerli nedenlerle açıklanabilmesi gerekir. Performans kamunun ölçmesi gereken temel kriterlerden biridir.
İşletmelerimizde her bir sürecin performansını ölçerek iyileşme alanlarını belirleyerek gelişmeleri yaratmak izlenen bir yoldur.Hedefleri tanımlanmamış,kaynakları belirsiz,zamanın akışına bırakılan hiçbir proje bizi hoşnut edecek sonuçlara ulaşmaz.Tekrarlanabilen başarılar yaratmaz.
Ülkemizde ve tüm ülkelerde son yıllarda pek çok yasa ve düzenleme gerçekleştirilmektedir.
Günümüzde toplum ve yönetimlerin rolleri sürekli gelişim göstermektedir. Kararlar artık yerel olma özelliklerinin ötesinde giderek küresel olma boyutuna çıkmaktadır. Bunun getirdiği çeşitlilik ve birbirine karşı bağımlılık artan sorunları ve bunlara çok ortaklı yönetim modelleriyle çözüm olgusunu gündemlerimize getirmektedir.
Kamunun yeniden düzenlemesi veya yapılandırması sadece yaşanan sıkıntılara bir önlem refleksi olarak gelişmemelidir.Bu başlı başına bir projedir.Ülkelerin en önemli ve öncelikli projesi Kamunun Yeniden yapılanması olmalıdır.
Değerli konuklar,
Kalite kongrelerimizin değerini yükselten en önemli faktörlerden biride hiç kuşkusuz sizlerin değerli katılımıdır. 2012 Kongremizde yaklaşık 3000 katılım ile bizlere en büyük desteği vermekle kalmayıp önemli bir sorumluluk da yüklemiş oldunuz. Bu sorumluluğun gereği olarak sizlere en iyiyi sunma çabasında olan KalDer Yönetim Kurulu, çalışanları ve gönüllü gruplarımızda yer alan kurul üyelerimize sahada çalışan,değerlendirmeleri yapan 80 değerlendiricimize,Ödül yürütme Kurulumuza,Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği başkanlığında görev yapan değerli Juri üyelerine ve bu sene iki gün boyunca bizlerle olacak ve değerli birikimlerini aktaracak konuşmacılarımıza teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.Sayın Cumhurbaşkanımız
köşkte ödüllü kuruluşlarımızı yaptıkları kabul ile sürece yeni bir anlam ve değer katmışlardır.Destekleri bize güç vermiştir.Teşekkür ediyoruz.
Değerli ortağımız TÜSİAD’a, KalDer adına teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu çalışma döneminde gösterdiği işbirliği ve gösterdiği performans için TÜSİAD Başkanı Sayın Muharrem Yılmaz’a KalDer adına ayrıca teşekkürlerimizi sunuyor, başarılarının devamını diliyorum.
Kalite Kongresi’ne yıllardır destek veren tüm sponsorlarımıza minnettarız. Onların desteği tam 22 yıldır kesintisiz sürdürülen bu yarışın önemli bir parçasıdır. 22’nci kalite kongresi’nin tüm katılımcılarımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
yilmazparlar@yahoo.com


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder