24.3.16

TİSK) 2015 Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Ödülleri-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
TİSK) 2015 Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Ödülleri

TİSK) 2015 Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Ödülleri


Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 2015 Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Ödülleri, düzenlenen törenle kazanan şirketlere verildi. 


İş dünyasını Çırağan Sarayı’nda buluşturan törende, finale kalan 23 şirkete ait kurumsal sosyal sorumluluk projesi içinde dereceye giren dokuz şirket ödüllendirildi. Kapsayıcılık, etkililik, iyi uygulama, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik alanlarında yapılan değerlendirme sonuçlarına göre Ford Otosan Yeniköy Fabrikası "Engelli Dostu Bir Fabrika” projesi ile Büyük Ödül’e layık görüldü. GAN TÜRKİYE Özel Ödülü’nü Mercedes-Benz Türk kazandı. Allianz Türkiye “Maden Kazası Psikososyal Destek” projesiyle Kapsayıcılık Ödülü, Boyner Büyük Mağazacılık “İyiliğe Dönüştür” projesi ile Etkililik Ödülü’nün sahibi oldu. Opet Petrolcülük “Opet Trafik Dedektifleri” projesiyle İyi Uygulama Ödülü, STFA Yatırım Holding “TEVİTÖL Gelecek Kampı/Geleceğin Seninle Aynı Renk Olsun” projesiyle Yenilikçilik Ödülü, Visa Europe ise “Paramı Yönetebiliyorum” projesiyle Sürdürülebilirlik Ödülü’nü aldı. 


Şirket sahiplerine ödüllerinin takdim edilmesinin ardından TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu Cihan’a özel açıklamalarda bulundu. Eyüboğlu şunları söyledi:


“Bildiğiniz gibi 20. yüzyılda kurumsal itibarın temel göstergesi, şirketlerin cirosunun büyüklüğü, yarattıkları karın büyüklüğü, ödedikleri vergi, yarattıkları istihdam, bunlar temel itibar unsurları olarak görünüyor. 21. yüzyıl ile birlikte bu algıda bir değişiklik oldu. Ne şekilde değişti? Artık algı şu şekilde; bu büyüklükteki şirketler doğal olarak vergilerini ödeyecekler, doğal olarak bu kadar çok istihdam yaratacaklar. Başarının, itibarın temel kriteri bu olamaz. İtibarın kriteri bunlara ilaveten, topluma ne gibi bir ilave fayda sağladığı, bu kazandıklarının yanında topluma neler verdiği şeklinde bakınmaya başlandı. Nitekim 60 ülkede aralarında Türkiye'de dahil 30 bin kişiyle yapılan bir çalışma var. Bu çalışma da gösteriyor ki; çalışanların yüzde 67'si kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde yer alan şirketlerde çalışmak istiyor. Tüketicilerin yüzde 55'i kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde aktif olan şirketlerin ürünleri için daha fazla bedel ödemeye hazır. Yine tüketicilerin yüzde 52'si satın aldıkları ürünün çevreye etkisine de dikkat ediyor. İşte buradan hareketle bu konu sadece sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda bir ticari uzantısı da var. İtibarın temel bileşeni bu unsurlardan oluşmaya başlamış durumda. Biz kurumsal sosyal sorumluluk bilincinin ülkemizde yaygınlaşmasını arzu ediyoruz.”



5 ayrı kategoride ödüllerin verildiğini hatırlatan Eyüboğlu, “Bunun dışında da 'gun' diye tabir ettiğimiz küresel iş başında eğitim ağının Türkiye bacağını harekete geçirmiştik geçen sene TİSK olarak. Bu alanda özel bir ödül verdik. Bir de büyük ödülümüz söz konusu oldu. İlginin çok yüksek olduğunu görüyorum.” dedi. 


Geçen sene düzenlemeye başladıkları ödül törenine 68 şirketin başvuruda bulunduğunu belirten Eyüboğlu şunları söyledi; “Bu sene de 58 şirket başvuruda bulundu. Hepsi bir birinden nitelikli projeler. 17 üyeden oluşan bir seçici kurulumuz var. Bu seçici kurulun içerisinde 3 sendikamızın işçi sendikalarının genel başkanları, işçi sendikalarının konfederasyon genel başkanları var, işverenler var, akademisyenler var ve 3 siyasal partimizden önemli isimler var, Çalışma Bakanlığımızdan müsteşarımız var, uzmanlar var. Toplumun tüm kesimlerini seçici kurulda yansıttığımızı düşünüyorum. Bu anlamda çok başarılı bir çalışma dönemi geçirdiğimizi görüyorum. Seneye de inşallah aynı azimle ve şevkle devam ettireceğiz.” 


Toplam 58 şirketin başvurduğu, 23 şirketin sosyal sorumluluk projelerinin finale kaldığı yarışmanın Seçici Kurulu medya, siyaset ve iş dünyasının etkili isimlerinden oluştu. TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Eyüboğlu’nun başkanlık ettiği seçici kurulda; TİSK Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Kiresepi, TÜRK –İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, AK Parti Milletvekili Öznur Çalık,CHP Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, MHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ruhsar Demirel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Dr. Mehmet Selim Bağlı, Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden, ILO Türkiye Temsilcisi Numan Özcan, AB Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Sosyal Politika ve İstihdam Sektör Yöneticisi Zeynep Aydemir, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Erdal Sağlam, Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, Sosyal İnovasyon Merkezi Yöneticisi Suat Özçağdaş projeler için oy kullandı


yilmazparlar@yahoo.com

TÜRKİYE'YE ULUSLARARASI LASTİK YATIRIMI DEVAM


PARLAR MEDYA  
Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği Basın toplantısı

TÜRKİYE'YE ULUSLARARASI LASTİK YATIRIMI DEVAM  

Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği (LASİD) Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Gürçay, 23 mart 2016 Çarşamba günü Shangri La Bosphorus'ta düzenlenen sektörel değerlendirme Basın toplantısında; Türkiye'ye uluslararası yatırımların devam ettiğini belirterek, 2015' de bir önceki yıla göre yüzde 9,4 büyüyerek 22,1 milyon adede ulaşan lastik pazarına bölgede yaşanan olumsuzluklara rağmen, Sumitomo'nun geçen yıl Türkiye'ye girdiğini ve deneme üretimlerine başladığını, Brisa'nın Aksaray'da devam eden yatırımlarını açıkladı. 


Bu yatırımlar sayesinde ihracat bazında pozitif gelişmeler gösterebileceğini ve bu gelişmelerinde ülke ekonomisine katkı sağlayabileceğini vurguladı.

Dünyada son 5 yıllık büyüme oranı yüzde 13 olan, yılda 1,7 milyar adet satılan, senelik yüzde 1 artış gösteren , lastiğin köklü sektör olduğunu ve önemini vurguladı
Kış lastiğin güvenine dikkat çekerek ayrıca kullanımıyla toplam satışta önemli bir etkisi olduğunu, geçen yıl Türkiye'de toplamda 22,1 milyon adet lastik satıldığı, büyümenin kış lastiğiyle ivme kazandığını ifade etti. Gürçay, "Türkiye'de lastik pazarı son 5-6 yıla bakarsak dünyanın tam tersine büyüyor. Bu dönemde ortalama büyüme yüzde 7. Geçen yılki yüzde 9,4'lük büyüme tüm lastik gruplarında ortaya çıktı ama giderek artan kış lastiği kullanımının toplam satışta önemli bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. 2015 yılı itibarıyla kış lastiği kullanımı oranı yüzde 30'un üzerinde" dedi
Çin'i değerlendirmesi; Çin malı ticari lastiklere  uygulanan anti damping kısıtlaması olduğunu bildiren  Gürçay, "Bu kısıtlamanın hazirandan itibaren kaldırılması planlanıyor. Bu durum ithalatı artırabilir. Devlet otoritesinin buna yönelik nasıl tasarrufta bulunacağını henüz bilmiyoruz. Ama küçük üreticileri mutlaka etkiler bu kısıtlamanın kaldırılması. Kısıtlamanın kalkmasının sektöre etkisini net olarak ölçmek zor. Çin farklı ve düşük markalı ürünlerle Türkiye'ye girebilir. Böyle bir risk konusu var. Çinliler en düşük rakamlarla sektöre girerse bir fiyat rekabeti, ucuza doğru kayma olur. Özellikle ticari bireysel kullanıcılarda etkili olacağını düşünüyorum. Filo büyüdükçe doğru analiz yapıyorsunuz. Bakım, hizmet, yakıt tasarrufu gibi konulara bakılınca lastikte fiyatlar çok önemli olmuyor. Bu analizler yapıldıktan sonra ucuz lastik ile kaliteli lastik arasında yakıt tasarrufu farkı ortaya çıkıyor. Ucuz lastik daha fazla yakıt giderine neden oluyor. Oradaki yavaşlamayla biraz momentum kaybı var. Son dönemde Avrupa'daki durgunlukla pazar aşağıya gidiyordu ancak birkaç yıldır Avrupa pazarı yeniden genişliyor. Bu durum Türk üreticiler için öncelikli. Çünkü Avrupa bizim için önemli bir pazar" dedi. 
Türkiye'deki araç parkı lastik pazarının büyümesine büyük etkisi olmakta olduğunu belirterek, Türkiye'de araç parkı 20 milyon adetlere geldiğini Türkiye'deki araç parkının yüzde 35'lik kısmının çok yaşlı olduğunu   otomotiv endüstrisindeki değişimin devamıyla birlikte lastik sektöründe gelecek yıllarda da olumlu gelişmelerin devam etmesini beklediklerini ayrıca, gelişmiş Avrupa ülkelerinde bin kişiye düşen araç sayısı 500 iken bu rakamın Türkiye'de henüz 127'de kaldığını söyledi.  
Gürçay, "Türkiye'de hala ciddi potansiyel olduğunu söyleyebiliriz. Doğu Avrupa ülkelerinde de oran bizde olduğu gibi düşük ancak ticaride Avrupa ortalamasına yaklaşmış bulunuyoruz Bu yıl da yüksek büyüme bekliyoruz.  Dünyada 1 milyar 710 milyon lastik satıldı" bilgilerini verdi. 
Gürçay, lastik sektörünün 2009 yılına göre 2015'te yüzde 52,4 büyüdüğünü hatırlattı. "2016 yılında 2015'e benzer bir büyüme bekliyoruz. 2020'li yıllarda ise büyümenin yüzde 30'un üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Lastik alımında ilk kriter 'güvenlik' olması gerekirken Türkiye'de müşterilerin aklında 'uygun fiyat' yer alıyor. Kaliteli lastik güvenlik ve yakıt tasarrufu açısından çok önemli. 2015 yılında 961 milyon 500 bin dolarlık lastik ihracatı gerçekleştirildi. Son yıllarda Türkiye'nin lastik ihracatında düşüş yaşandı.”  bilgileri paylaştı  
LASİD üyelerinin toplam istihdam ve bayi ağına  değinerek, Dernek üyeleri olarak toplam 6 bin 350 çalışan sayısıyla ülke istihdamına katkıda bulunduklarını  Türkiye çapındaki 2 bin 500 bayi ile yarattıkları bu ekonomi ve istihdamın Anadolu'ya yayılmasını sağladıklarını açıkladı. "Özellikle enerji tasarrufu ve toplumun bilinçlendirilmesi için uyguladığımız sürdürülebilir proje ve fikirlerin Anadolu'nun dört yanında yaygın olarak benimsenmesine de öncülük ediyoruz"  dedi
yilmazparlar@yahoo.com 

21.3.16

KKED BAŞKANLIĞINA GAÜ BAŞKANI SERHAT AKPINAR SEÇİLDİ.-UĞUR ÖZGÖKER HABERİ


PARLAR MEDYA  
KKED BAŞKANLIĞINA GAÜ BAŞKANI SERHAT AKPINAR SEÇİLDİ.


UĞUR ÖZGÖKER HABERİ

KKED BAŞKANLIĞINA   GAÜ BAŞKANI SERHAT AKPINAR SEÇİLDİ.
Serhat Akpınar, Kıbrıs Kültür Ve Eğitim Derneği’nin Başkanlığına Seçildi
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, uzun yıllardır  Kıbrıs Türkü, Kıbrıs Türk Kültürü ve yükseköğretimde prestijli akreditasyonları ile yer edinen Kıbrıs Kültür ve Eğitim Derneği’nin (KKED) Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi.
GAÜ İstanbul yerleşkesinde gerçekleşen genel kurul toplantısında gerçekleştirilen oylama sonucunda, Yönetim Kurulu Başkanılığına GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, Başkan yardımcığına ise GAÜ Yönetim Kurulu Başkan Yardıncıları Olgun Üstün ve Doç. Dr. Asım Vehbi’nin seçildiği KKED, çalışmalarına daha geniş çapta devam edecek.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan GAÜ Kurucu ektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, Kıbrıs Kültür ve Eğitim Derneği’nin, KKTC eğitimi ile alakalı her konuda dayanışma sağlamak ve mevcut kültürel öğelerin korunarak gelişmesini ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak olduğunu söyledi. Akpınar, Kıbrıs Türk Kültürü ve eğitimi’nin sadece  ulusal alanda değil, aynı zamanda uluslararası arenadaki tanıtım faaliyetlerine KKED ile birlikte öncülük edeceklerine değinerek,  sürdürülebilir yapısı ile gençleri bu oluşum içerisinde aktif rol üstlenmeye teşvik etmeye devam edeceklerini belirtti.
Kıbrıs Kültür ve Eğitim Derneği’nin misyonu, Kıbrıs Türk kültürü’nün,  milli kimliğini ve eğitimi’ni korunarak, kültür değerlerinin  gelişmesine yardımcı olarak, gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunmaktadır.


Bu doğrultuda faaliyetler sürdüreren KKED,  akademik araştırmalar ortaya koyarak, kurs, seminer, konferans ve/veya paneller düzenleyip, Kıbrıs’da ki Türk kültür varlıkları ve tarihine ilişkin değerleri kormak, geliştirmek ve kültürel mirasın yok olmasını engelleyici çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu doğrultuda her türlü bilgi, belge, döküman ve yayınları temin eden KKED, dökümantasyon merkezi oluşturarak, çalışmalarını duyurmak ve geniş kitlelere yayılmak maksadı ile gazete, dergi, kitap ve bültenler yayınlıyor.


Bunların yanında KKED, Kıbrıs Türk ruhunu güçlendirecek sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda projeler üretmek ve bu projeleri hayata geçirecek çalışmalar yapmak veya koordinesini gerçekleştirmek gibi görevleri üstlenerek, Kıbrıs Türk kültürünün, tarihinin ve eğitminin incelenmesini sağlayacak edebi ve bilimsel araştırmaları yaparak, bu gibi çalışmaları desteklemektedir.
KKED ayrıca, Kıbrıslı olup, öğretim kurumlarımızın bilim dallarından birini kazanan veya lisans üstü öğrenim yapan, ailesinin gelir seviyesi düşük yetenekli, başarılı, ailelere ve öğrenim gören yetenekli çocuklara maddi ve manevi destek sağlayarak, gerektiğinde karşılıksız  burs vermektedir. Bunların yanında KKED, Kıbrıs’ta milli eğitim hizmetlerine katkı sunmak amacıyla, eğitim kurumlarının eğitim seviyesini yükseltmek maksadıyla malzeme, demirbaş, kırtasiye ve her türlü teknik araç ve gereç  yardımları yapmaktadır.


info@parlarmedya.com

20.3.16

ACE of M.I.C.E-2016-BAŞLAMADAN BİTEN KONGRE TURİZMİ-YILMAZ PARLAR


PARLAR MEDYA  
BAŞLAMADAN BİTEN KONGRE TURİZMİ

BAŞLAMADAN BİTEN KONGRE TURİZMİ

Turizm alternatiflerinin en gözde türevi, açmadan solan turizm çiçeği, kongre turizmimiz…
MICE (Meeting, Incentive, Congress, Events) fuarı ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Fuarı arkasından söylenebilecek olan, erkeklere göre daha cesaretli sunumlarıyla “Kadınların Oturumu” oldu.

Açılış Töreni süresince ilgililer yaptığı, dışı boyalı, içi sorgulamamız gereken sözcükler karşısında kadınların oturumuyla devam eden, “Kadınların sektöre bakışı, yaşanan problemler, çözüm önerileri ve etkinlik” başarı hikayelerinin işlendiği Zeynep Erataman'ın moderatörlüğünü üstlendiği panelin Universal Turizm ve Ticaret A.Ş.’den Hülya Aslantaş, Mediasa Yayıncılık A.Ş.’den Demet Sabancı Çetindoğan, İstanbul Akvaryum’dan Dilek Çapanoğlu ve TourismaGroup’tan Pınar Kabaca gibi isimlerin panelist olduğu toplantı zirvenin adeta sonuç bildirgesi oldu. Oldukca açık net gerçekleri dile getirdiler.

İlgili konuşmacıların sebeb gösterdikleri; Gelişen ekonomilerin, uluslararası ticaret ve küreselleşme olgusu, kongre ve toplantı sektörünün de büyümesini ve yaygınlaşmasını tetiklemiş olduğu tartışılmaz kılan, dünyanın en hızlı gelişen pazarlarından birini yapan kongre turizmini, 2013 yılında alt yapı eksikliği olarak gösterdikleri otel yatak sayı azlığı
(Verilen teşviklerle, bu günde aşırı otel sayı artışıyla karşımıza çıktı.) yıla gözümüzü çevirelim.

2009 yılında Fransa'da ilan edilen Türk Mevsimi hakkında “Turizm kapı zilimizi Fransa çalıyor” yazımla, etkinlik sayesinde fırsatları değerlendirmeye çalışmıştım.
“2009 yılında, Avrupa ayak izlerini yakında görebileceğiz soluk getirecek turizmde patlamayı yaşıyabileceğiz. 4 Temmuz Paris Trocadero meydanında Mercan Dede –Anadolu Ateşi açılış gösterisiyle başlayan 2010 yılına kadar sürecek olan Fransa daki Türk mevsimi, 14 temmuz bağımsızlık günü Nantes de Türk sanatcıların Gevende konseri, Mercan Dede, Dj Yakuza tarafından sağlanan Rasim Bıyıklı müzikal eseri yer aldı.” Özet şekliyle haberi vermiştim..

Şimdi 2009 yılı itibarı ile Kongre turizmine bakalım. Uluslararası Kongre ve Toplantı Örgütü ICCA verilerine göre, 2009 yılında dünyada 8.300  uluslararası kongre düzenlenmiştir. Kongre organizasyonunda dünyada ilk üç sırayı ABD, Almanya ve İspanya almıştır. 2009 yılında ABD’de 595, Almanya’da 458, İspanya’da  360  uluslararası kongre yapılmıştır.Türkiye ise 118 uluslararası kongre ile 25. sıradadır. Dünyada kongre sayısı bakımından ilk üç sırayı Viyana (160), Barselona (135) ve Paris (131) almaktadır. İstanbul 80 uluslararası kongre ile 2009’da şehirlerarası sıralamada 17. sırada yer almıştı.
2013 yılında sayılarını iftiharla söylediğimiz Kongre Turizm rakamlara ulaşmamıza, Fransa 2009 yılında yaptığı “Türk Mevsimi” etkinliğiyle dolayısyla Dünyada getirdiği tanıtım sesiyle vesile olmuştu.
Yaşadığımız turizmde durgunluğu kırabilmemiz için Devletin Uluslar arası en iyi tanıtma PR şirketleriyle anlaşma yapabileceği zirve esnasında ilgililerce açıklandı.
Bu kadar milyonlarca harcamalara gerek olmadığını, Kadınlar oturumu çok güzel cevapları verdi.

Kongre turizmi bireysel turizmin çok ötesinde ayrıntıları içeren bir oluşum, son dakikaya bırakmaya gelmez. Öncelikle kongrenin yapılacağı ortamlar fiziki şartlara uygunluğu, teknik alt yapı, işinde uzmanlaşmış, eğitimi tecrübesi, çözüm üretebilmesi ve flexibilitesi olmalıdır.
Uluslararası Kongre ve Toplantı Birliği (ICCA)'nın kriterleri dikkate alındığında bir toplantının uluslararası kongre olarak kabul edilebilmesi için toplantıların düzenli olarak yapılması, en az üç farklı ülkede gerçekleştirilmesi gereği ile farklı ülke şehirlerin rekabet ettiği kurtlar sofrasında söz sahibi olmanın kongre turizminde başarı sağlamanın sadece ilgili kuruluşların değil, Yerel yönetimden toplumun tamamının destek vermesi ve değişik kesimler arasında etkin bir işbirliği olması gereği vardır.

Ülke ekonomileri içinde son derece önemli bir yer tutan, Kongre turizminde başarılı olabilmek için ulaşım, altyapı, konaklama, kongre salonu ve imkanları, personel, güvenlik, yan hizmetler, çevre ve kültürel zenginlikler konularında belirli bir kalite ve kapasitede olmak gerekmektedir.

Kongrelere gelir düzeyi yüksek delegelerin katılımcıların diğer turistlere göre farklılık göstermeleri daha fazla harcama yapmaları, düzenlendikleri ülke ve şehirlere yaptıkları tanıtım katkısının yanında sağladıkları gelir kongre turizmini dünya çapında son derece karlı bir sektör yapmaktadır.

Oturumdaki panelistlerimiz sesleniyor; Turizm gerçekçi bir yatırım, argümanlarımızı iyi kullanmayı bilmeliyiz.  Kongre turizmi için ülkemize gelen üst düzey yönetici, bilim adamları, ve benzer kişiler ülke tanıtımımızda çok faydalı ve etkili olabilecek insanlar onlara ülkemizin değerlerinizi iyi tanıtmalı ve anlatmalıyız.
Yine aynı oturumun panelistlerimizce; yurt dışında katıldıkları kongrelerde, şehir içi metro ve toplu ulaşım imkanları, gerekse uçuş imkanları için elverişli, üç ayrı kongre merkezi için üç ayrı metro istasyonunu toplu taşıt kullanabildiği halde, bizde hava limanından özel bir arac veya transfer imkanını dışında otelle ulaşımın problemi, sık frekanslarla kongre merkezlere ulaşım imkanları sağlanması, düzenlenen kongre ile ilgili olarak şehrin yerel yönetiminin de kongre tanıtımında aktif olduklarını, ülkemizde prestijli kongrelerin düzenlenmesinde ilgili Bakanlığının, yerel yönetimlerin gerekliliğine inanarak desteklemesi gerektiği vurgulandı.
Panelden inciler; Haliç Sütlüce, Lütfü Kırdar ve Harbiye kongre merkezlerimiz var olmakla beraber Otel fiyatlarında dönemsel tabansal fiyatlar dengelenmeli standartların altında vahşi rekabetle birbirimizi ve kendimizi bitirmemeliyiz.
Salon tek başına hiçbir şey ifade etmez çoklu alternatiflere cevap vermeli. Kapalı kullanım alanları toplantıya katılan katılımcı sayısına yanıt verecek ve kullanılabilir durumda olmalı
Her şey dahil mantığı Kırılmalı
Kongre turizminde bir idol olmak bilincinde olmalıyız. Uluslar arası kongrelerin alınması konusunda girdiğimiz rekabettere çok ciddi hazır olmalıyız.
Yerel yönetimden uçak seferlerine ulaşım imkanlarına kadar top yekun hareketle önümüzdeki yıllarda gerekli hazırlıklarımızı yapmalıyız. Lobi faaliyetlerimizi aktif tutarak, samimiyet ve dürüstlüğümüzü üst düzeyde iş ahlakımızla birleştirip profesyonel ve eğitimli deneyimli kadrolar yetiştirerek hedefe koşmalıyız.
Kongre turizmi sadece bilgi alış verişi değil aynı zamanda çevreninde keşfedilmesi, sosyal aktiviteler söz konusudur Organizasyon firmaları da daha donanımlı olmalı ve kalitelerinden ödün vermemeliler.
Çeşitli büyüklüklerde toplantı ve seminer salonlarının yanı sıra içerisinde sanat galerileri, sergi alanları, konser salonları gibi kongre sırasında çeşitli sosyal ve kültürel aktivitelerin yer almasına olanak sağlayacak mekanların bulunması gerekli.
Teknolojik olanakların en iyi ve en hızlı şekilde kullanımına izin vermeli, katılımcılara geniş otopark olanağı sunmalı. Kongre merkezine ulaşımın kolay olması ve özellikle de toplantılar dışındaki zamanlarda katılımcıların şehrin çekim alanlarına kısa sürede ulaşabilmesi de önemli.
Özellikle İstanbul’da 3 ila 5 bin katılımcıya hizmet verebilecek Kongre Merkezi’ne ihtiyaç var.
Türkiye’de yeni, modern ve uygun şartlarda hizmet verecek kongre merkezlerinin ve yakın konaklama olanaklarının sağlanması ve arttırılması, şehir içi ulaşımların kolaylaştırılması, kongre duyurularının ve ülke tanıtımının daha etkin yapılması yararlı olacaktır. Unutulmamalıdır ki kongre turizmi her ülke ve her şehir için önemlidir.
Ülkemizin özellikle yabancılar için tam olarak keşfedilmemiş, merak uyandıran bir ülke olmamızın avantaja dönüştürülmesi gerektiğini, kongre destinasyonu olarak tarihi, doğal ve kültürel zenginliklerini, modern turizm hizmetleriyle birleştiren ülkemizin Türk bilim adamlarının da dünyada tanınmasıyla günden güne önem kazandığını ifade ederken eksikliklerimizin de bir an önce giderilmesi gerektiğini
Kongre turizmi özelikli bir turizm çeşidi olarak sadece alternatif bir turizm olarak algılanmamalıdır.Beklentilerin bütünü bir kompozisyondur katılımın maksimum olduğu belirli bir amaç için bir araya gelmiş gruplara servis ve hizmet sunan internet sitelerinde duyurularla başlayan ulaşımla devam eden serüven, otel kayıt, tanıtım kartları, derken açılış kokteyli motivasyon ve iş gücünü yükseltici amaca yönelik verimliliği arttırıcı toplantılar, cafe, breaklar , sunumlar derken ara günlerdeki değişik sosyal ekinlikler ve sponsor geceleriyle renklenen nihayetinde de gala gecesiyle de son gün finalin yapıldığı bir turizm çeşidi olarak uygulandığı
Gerçekler araştırıldığında Türk turizminin gelecekteki ışığı kongre Uluslar arası kongrelerin daha çok alınması ve yapılması sejur turizmin yanında ülkemizin turizm kaderini de değiştirebilecek bir kurtuluş reçetesi
Kongre turizminin ölçeği çok özenle planlanmalı ve dünya çapında tanıtım için ülke olarak uluslararası tanıtıma ağırlık vermek şartıyla ,ülke tanıtımımız da devlet politikası kongre turizmine insiyatif ve tam destek sağlamalıdır.
Bulunduğumuz dönemi “Müşteri Yüzyılı” olarak tanımlayan  Amerika pazarlama liderlerinden Roger Blackwell, işletmelerin temel amacı satış yapmaktan ziyade müşteri kazanmaya ve onları elde tutmaya  en değerli varlıkları haline getirmeyi, müşteri ile sürekli ve birebir ilişki gerektiren ve tüm müşteriler hakkında en ince ayrıntısına kadar bilgi elde etmeyi zorunlu kılan ve bilgiler bazında   pazarlama ve birebir ilişkiye zemin oluşturan stratejik bir yaklaşım gerektiren, müşterileri hakkında olabilecek en detaylı bilgiyi toplayarak bir müşteri veritabanı oluşturulması ve pazarlama faaliyetlerini pazarlama politikalarında müşteri bazlı olmak.
Müşteriyi tanımak, onu kazandıktan sonraki evrede de sürekliği sağlayarak müşterinin sadakatini sağlamak, değişen ihtiyaçlarını gözlemlemek ve anlamak, onu yaşam boyu elde tutmak için çalışmak

Tutundurma, satış, pazar hedefleme, pazar bölümlendirme, pazar araştırması, fiyatlama ve ürün geliştirme gibi alanlarda internetten yararlanma

Tüm dünyada elektronik pazarlamanın önemi firmalar pazarlama faaliyetleri kapsamında bu alanda yatırımlar yapmaları

İnternet geleneksel pazarlama yöntemlerinden farklı olarak tüketicilere ürün ve hizmetlere 365 gün 7/24 ulaşabilme imkânı sağlamaktadır.

Dünyada elektronik ortamda gerçekleştirilen toplam ticaret rakamı son yıllarda 1 trilyon doları aştığı

Turizm endüstrisinde yer alan işletmelerin, seyahat acenteleri ve tur operatörleri tüketicilere ulaşabilmek adına her yıl binlerce broşür ve katalog bastırmalarına postalanma masraflarını parasal bütçeleri ortadan kaldıran istenilen bilgiye istenildiği zaman ulaşılmasını sağlayan İnternet, Telefon, İntekaktif Televizyon, E-posta, avantaj sağlamaktadır.

Ancak internet hızındaki yetersizlikler müşterilerin web sayfalarında erişim problemleri yaşamasına zaman kaybına neden olmadan bir dezavantaja çevirmeden

Özetle değerli kadın turizmci panelistlerimiz bunları dile getirdi. Turizm yolu ile ekonomimizde gelişme sağlamak istiyorsak; Konsey oluşmalı ilgili turizm otoriteleri tarafından istekleri doğrultusunda şekillendirmeliyiz. Turizmi bir Politika olarak görmeliyiz.

yilmazparlar@yahoo.com