15.4.16

Türkiye, faiz prangasından kurtulmalıdır.-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Türkiye, faiz prangasından kurtulmalıdır



Türkiye, faiz prangasından kurtulmalıdır.
19. Dönem 39. Meclis Toplantısı 14 Nisan 2016 Perşembe günü İTO toplantı salonunda gerçerkleşti. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, önemli şu başlıklar altında konuşmasını sürdürdü.
İstanbul Ticaret Üniversitesi  15 yaşında. -Dünyada bir ilk; "İstanbul Kreatif Ekonomi Raporu" -Değişimin hızına hazır mıyız?- Uluslararası ilişkilere bakış ekonomideki rakamlara bakışa benzer.- Amerika Birleşik Devletleri ve yeni fırsatlar. -Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Türkiyesiz düşünülemez.- MIPIM 2016'da küresel vitrinlere mührümüzü vurduk. -TUGEV'de yeni yönetim: Turizmde güç birliği.- Komitelerimizin 28 talebinin 23'üne olumlu cevap verdik.- 2015'te yüzde 4 büyüdük-. Konut satışlarında %16 artış- Enflasyon düşüşte.- İlk çeyrekte yabancı yatırım yağmuru; Şubat'ta 1,3 milyar dolar Mart'ta 1,7 milyar dolar.  -Türkiye, faiz prangasından kurtulmalıdır.
 İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç,39.meclis toplantısını açtıkdan sonra ekonomiyi geleceğe taşıyacak olan  üretim, pazarlama ve ihracatın olabileceğini söyledi. Son zamanlarda Terör belasının da en çok bu gerçekten korktuğunu   “Onlar iki gücü gördüklerinde ışığı gören yarasalar gibi kaçarlar. İlki; güvenlik güçlerimizin kahramanlıklarıdır. İkincisi de iş adamının Türkiye’ye değer katan başarılarıdır. Çünkü onlar, üreten ve büyüyen Türkiye karşısında çaresiz kalacaklarını çok iyi biliyorlar.”ifadelerinde bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş yıldönümü hakkında   “Yürekten inanıyoruz ki, 23 Nisan 1920’de kurulan Millet Meclisimiz, dün olduğu gibi yarın da milli egemenliğin ve demokrasinin kalesi olmaya devam edecektir” şeklinde vurguladı. “Çanakkale Zaferi’nin hemen ardından, 29 Nisan 1916’da ordumuz Irak Kut’ül Amare’de İngilizleri çok ağır bir yenilgiye uğratmıştı. Bu zafer aynı Çanakkale Zaferi gibi kutlanıyordu. Ama 1950’de Türkiye NATO’ya girerken İngilizlerin talebi üzerine bu zaferi kutlamaktan vazgeçtik. Bir öneri olarak şunu söylüyo-rum: Unutturulan zafer Kut’ül Amare’nin, Çanakkale Zaferi gibi kutlanmaya başlamasını da gündemimize alabiliriz” dedi.
Gündem maddeleri okundukdan sonra konuşması için İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar’ı kürsüye davet etti. İbrahim Çağlar , Türkiye’nin 4. Sanayi Devrimi’nin getireceklerini tartışması gerektiğini ve bu yolla dünya ticaret hacmindeki payının artmasının şart olduğunu söyledi. Çağlar “Endüstri 4.0’ı tartışmamız gerekiyor. Ne kadar yapılmalı, yapıldığı zaman neler getirecek, ne kadar faydası olacak? Böylece dünya ticaret hacmindeki payımızı artırmalıyız” dedi.
Çağlar, “New York’ta girişimciler, yatırımcılar ve astrofizikçilerle yapılan bir toplantıda, önümüzdeki 10 yılda, geride kalan 55 yılda olduğundan daha fazla ilerleme kaydedebilecek  O açıklama, dünyalıları başka sistemlerdeki yıldızlara zıplatacak nanokraft buluşuna ilişkindi. Peki, bizler bu değişim hızına hazırlıklı mıyız? Siyaset, başkanlık sistemini konuşurken, biz iş dünyasının Endüstri 4.0’ı tartışması gerekiyor. Çünkü oraya doğru gidiliyor.”dedi
Çağlar, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü ile İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin işbirliğinde hazırlanan İstanbul Kreatif Ekonomi Raporu hakkında  bilgileri paylaştı.. “Bu rapor, kreatif sektörler açısından bir şehir ölçeğinde yapılmış dünyadaki ilk çalışmadır. Rapor, mimarlık, yazılım, medya, sahne sanatları gibi İstanbul’a ilişkin yol haritasını gösteriyor. İstanbul Kreatif Ekonomi Raporu, şehrimizin ekonomik potansiyeli ve yenilikçiliği adına farklı bir pencere açıyor. Ayrıca İstanbul’daki yayıncılarla beraber Kitapkent kurulması çalışmasını yapıyoruz.”açıklamalarında bulundu.
ABD temasları hakkında bilgiler de veren Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü:   üst düzey temasların yanında, dünyanın en büyük yatırımcılarıyla önemli görüşmeler gerçekleştirildi. Amaç burada buydu. Milyar dolarlık anlaşma ve yatırımlara imza atan dev şirketlerin Türkiye ekonomisine olan ilgisi Amerika'nın Türkiye'ye büyük yatırım iştahını gösterdi. Bu yatırım potansiyeli; yaptığımız ikili görüşmeler neticesinde çok daha hızlı şekilde hayata geçecektir. Yarın Washington'da Amerika'da yatırım fırsatları toplantısı var. Büyük bir organizasyon. Teşvik sistemleri hakkında bilgiler verilecek. Üniversiteden bir danışmanımızı o toplantıya katılacak. AB ve ABD arasında süren görüşmeler var ve bu görüşmelerin hedefinde serbest ticaret tesis edilmesi bulunuyor. Dünyanın iki büyük ekonomik alanı arasındaki ticaret hattında Türkiye'nin konumu ve yeri tartışılmaz öneme sahip. Hiç kuşkusuz transatlantik ticaret ve yatırım ortaklığının küresel refah ve barış adına başarılı olması için Türkiye'yi de kapsaması gerekiyor .Ayrıca TUGEV’in operasyonel birimi İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) da İstanbul Shopping Fest için çok daha geniş bir yelpazede hizmet veriyor.Bugüne kadar ilgilenmediğimiz ülkelerle ilgili de çalışma yapıyoruz. Bu ülkelerin vatandaşlarını ülkemize çekme gayreti turizme yeni bir enerji ve canlılık getirecektir.”
 ürkiye gerçeklerinin, kriz beklentilerini boşa çıkardığını belirten Çağlar, son ekonomik verileri değerlendirirken de ‘tablo bu’ yorumunu yaptı. Çağlar, ekonomik beklentilerle ilgili şunları söyledi: “Kriz söylemleriyle beklentileri baş aşağı çevirme gayretleri, bugün Türkiye ekonomisinin gücüyle ve gerçekleriyle karşı karşıya. Makro ekonomik göstergeler de bunu gösteriyor. 2015’in son çeyreğinde yüzde 5.7, yılın tamamındaysa yüzde 4 büyüdük. Bir süredir azalan ihracat mart ayında önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.6 arttı. Yılın ilk iki ayında konut satışları yüzde 16 oranında önceki yılın üzerine çıktı. Enflasyon martta düşüşe geçti. Yurt içindeki yükselen grafik hem doğrudan yatırımlarda hem de portföy yatırımlarında da kendisini gösteriyor. Buna göre 2016’nın ilk üç ayında yabancı yatırımcı şubatta 1.3, mart ayında ise 1.7 milyar dolarlık net alım yaptı. Geçen yıl aynı dönemde ise 1 milyar dolarlık çıkış yaşanmıştı. Bu yıl ise aynı dönemde 3 milyar dolara yakın bir alımdan söz ediyoruz. Bilhassa da hisse senedine yatırım noktasında 1.1 milyar dolarla son 11 yılın rekoru kırıldı.”
Faizler hakkında ‘Gerek sizden gelen gerekse makro ekonomik göstergeler yüksek faizin aşağıya çekilmesi gerek. Türkiye bu faiz prangasından kurtulmalı. Mekez Bankasının bu eksen etrafında hareket etmeli. Yeni Göreve Başlayan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya2yı tebrik ederken hassasiyet göstereceğini umut ediyorum.”dedi
Ayrıca Ahmet İyioldu -Kağıt ve Kırtasiye Meslek Komitesi, Hilmi Orbay - Sigortacılık Meslek Komitesi,Sultan Hızıroğlu /-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi, Kemal Yamankaradeniz /-İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi, Ahmet Çelik /-Toprak Ürünleri Meslek Komitesi.  komiteleri hakkında birer konuşma yaptılar

yilmazpartlar@yahoo.com

14.4.16

Mâini pe șolduri -Eli belinde -Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Mâini pe șolduri -Eli belinde

Mâini pe șolduri -Eli belinde

“Eli belinde/-Mâini pe șolduri”, ilk Romen-Türk seramik atölye çalışması düzenlendi.


İstanbul'da bulunan "Dimitrie Cantemir" Romen Kültür Merkezi, İstanbul Üniversitesi, Bükreş Ulusal Sanat Üniversitesi ve "Yunus Emre" Türk Kültür Merkezi’nin işbirliği ile “Eli belinde- Mâini pe șolduri” adlı çok kapsamlı bir ikili projeyi hayata geçirdiler. İstanbul Üniversitesi’nin Rektörlük binasında halka açık kalıcı heykel şeklinde sunulan seramik açılışına Brezilya Konsolosu Paulo Roberto França’da katıldı.


İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Mahmut Ak Yaptığı kısa konuşmasında, amacı Balkanlar üzerine çalışan farklı coğrafyalardan bilim insanını bir araya getirmek ve Türk ve akraba topluluklarla ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacak olan Balkan  Konferansın Uluslararası Yıllık Balkan Konferansı”ın “4’üncü, Bükreş Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapıldığını daha sonra Romanya’nın Yaş şehrinde ikinci bir toplantı gerçekşeştirmekle iki ülke arasında kültür köprüsü oluşturduklarını söyledi. Prof. Dr.Mahmut Ak“Romanyalı ve Türk sanatcılarımız kültürlerinin kesiştikleri alandaki bu fiğürü kendi karekteristik sanatlarıyla işleyip bir kolaj haline getirdiler” dedi.


Romanya konsolosluk Romen Kültür Merkezi direktörü Nadıa Tunsu “Proje, ortak kültürel değerlerimizi tanıtmayı ve her iki ülkedeki Romen ve Türk sanatçıları ve üniversite öğrencileri bir araya getirerek Eli Belinde motifini estetik bir biçimde aktarılması için beraber çalışmalarını sağlamayı amaçladık. 'Hora', el ele vererek halka şeklinde dans edilen ve Romanya geleneğine ait olan sembol aslında ülkelerimiz arasında var olan uyumu gibi önemli bir mesajı vurguluyor.” Şeklinde özet konuşma yaptı.


Üç gün içinde aldıkları eğitimle Atölye çalışması sonucunda meydana gelen eserler Romanya Bükreş’de de 9-18 mayıs 2016 tarihleri arasında gerçekleşecektir.


 Her iki ülkedeki en önemli güzel sanatlar üniversitelerden seçilen Romen ve Türk sanatçıları ve öğrencileri bir arada buluşturan Proje, Türkiye ve Romanya arasındaki kültürel değerleri teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Eli belinde gibi motifini estetik bir şekilde yansıtılması, kültürel ve sanatsal işbirliği için önemli bir fırsat olduğu belirtilmektedir.


Seramik ve güzel sanatlar alanındaki  on iki tanınmış sanatçı ve üniversite öğretim görevlisinin katıldğı Proje sahibi Romanya kökenli seramik sanatçısı Yıldız İbram.

Proje koordinatörü İstanbul Üniversitesi’den Özlem Özer Tuğal. Projede yer alan Romen sanatçılar, Bükreş Sanatçılar Birliği üyeleri: Adela Mărculescu, Oriana Pelladi, Dan Popovici, Ovidiu Ionescu, Matei Dumitrescu. Bükreş Ulusal Sanat Üniversitesi, Cam-Seramik–Metal  Bölümü’nde okuyan öğrenciler de projeye katıldılar.
Türkiye, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aydın Tavman, İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Güngör Güner, Marmara Üniversitesi’nden Pınar Aydın Krom, Çanakkale Üniversitesi’nden Ergün Arda ve Uşak Üniversitesi’nden Kenan Tarhan  tarafından temsil edildi.
Projeye dahil olan Türk sanatcılar, İstanbul Üniversitesi, Seramik bölümünde okuyan öğrencilerden seçildi.

yilmazparlar@yahoo.com


13.4.16

Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR)-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği

 SÜSBİR’DEN ÇAĞRI

Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR), karlı bir yatırım, ihracatda verimlilik, sağlıyan süs bitki üretimi için girişimcileri sektöre bekliyor.


Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı EGD Ekonomi Gazetecileri Kartepe zirvesinde Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) ile bir araya geldi.


Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Altun Süs bitkisinin ekonomi değerleri üzerinden sektörü hakkında sunum yaptı.


Sanayileşme ve globalleşme ile birlikte şehirleşme hızı da artan günümüzde nüfusunun büyük bir çoğunluğu şehirlerde yaşamakda  ve çarpık yapılaşma kentsel görünüm sergilemekde doğadan uzaklaşması sonucu fiziksel ve ekolojik çevre sorunlarını da beraberinde getirmektedir.


Şehirlerde yaşayan insanların yeşile, doğaya olan özlemi giderek artmaktadır. Doğayı yeşili, çiçeği iç bulundukları ortama mekanlara taşımaktadırlar.


Önceleri özel günler ve özel alanlar için lüks tüketim materyali olarak görülen süs bitkileri sonradan ihtiyaç haline gelerek sektör oluşturmuştur.

Süs bitkileri çiçekleri, yaprakları, meyveleri veya formu ile görsel etkinlik sergileyen veya bu özellikleri ile ön plana çıkan bitkiler olup kullanım amaçlarına göre kesme çiçek, iç mekan (saksılı) süs bitkileri, dış mekan (tasarım) süs bitkileri ve çiçek soğanları olmak üzere 4 gruba ayrılmaktadır.
Kesme Çiçek: Sepet, buket, çelenk ve aranjmanlarda kullanılan çiçek, gonca, dal ve yaprakların taze olarak, kurutulmuş olarak veya ağartılmış olarak insanların kullanımına sunulmasını ifade etmektedir
 İç Mekan (Saksılı) Süs Bitkileri: İç mekanda kullanılıp değerlendirilmek üzere saksı veya çeşitli kaplarda yetiştirilerek pazarlanan bitki tür ve çeşitlerini kapsamaktadır
Dış Mekan (Tasarım) Süs Bitkileri: Dış mekanda pazar uygulamalarında kullanılmak üzere üretilip pazarlanan tür ve çeşitleri içermektedir. Ağaçlar, çalılar, mevsimlik tek ve çok yıllık (çiçekli) bitkiler, yer örtücü olarak kullanılan diğer türler ve süs çimleri bu sınıf içinde değerlendirilmektedir
Çiçek Soğanları (Geofıtler): Toprak üstü aksamları olan yaprak, çiçek ve gövdesi ile yaşamsal faaliyetlerini tamamladıktan sonra canlılığını toprak altındaki soğan, korm, yumru veya rizom ile devam ettiren bitkilerdir.

Çevre düzenlemelerinde tercih edilen büyük boylu bitki talebi büyük oranda ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Üreticilerin arazilerinin kiralık olması, uzun vadeli üretimler için engel oluşturmaktadır.


Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Altun İthalatın azaltılması amacıyla, süs Bitkilerinde ihtiyaç duyulan üretim alanlarının artırılması için nitelikli kamu arazilerinin kiralamasında sektöre öncelik verilmesi. Yine aynı amaçla, Büyükşehir sınırları içerisinde kalan mera arazilerinin kullanılması ve bu arazilerin uzun vadeli olarak kiralama yöntemi ile sektöre kazandırılmasına dikkat çekti.

Selahattin Altun sektörün yüksek katma değerli ve istihdam yaratan bir sektör olduğunu vurguladı.
2015 yılı itibarı ile 50.000 hektarlık alanda yaklaşık 3 milyar TL. lik üretim değeri sağladığını, doğrudan istihdamın 75 bin dolaylı olarak 750 bin kişi olduğunu söyledi. “Süs bitkileri sektörü emek yoğun isteyen bir sektördür. Tarımdaki diğer sektörlere göre işgücü ihtiyacı fazladır. Sektördeki genel kabul seralar için dekara 3 kişi, açık alanda ise dekara 1 kişi olarak hesaplanmaktadır. Teknoloji yoğun olarak kullanılsa dahi sektörün her zaman işgücü potansiyeli yüksek olacaktır.” Kısaca ekonomik değerlerle sözlerine devam etdi.
Sektörün sorunlarına çözümlerin bulunması amacıyla basın kanalıyla önceliklerini sıraladı;
Üreticilerin tamamının kayıt altına alınması, Yüzde 18. KDV’nin yüzde 8’e çekilmesi, Süs bitkileri ithalatının azaltılmasına yönelik olarak doğal türlerin kültüre alınması, yetiştirme ve çoğaltma tekniklerinin saptanarak uygulamaya geçirilmesi, yurtdışında olduğu gibi ülkemizde de ıslah çalışmalarında giderek sektörün ağırlık kazanması.

Türkiye’de dış mekan süs bitkilerinin en büyük alıcısı belediyeler. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri gibi büyükler dışında yetiştiricilikle uğraşan belediye sayısı fazla değil. Belediyeler piyasadan aldıkları bitkileri kendi ekiplerine uygulatıyor. Bu ekipler de Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde bulunuyor. Diğer bir deyişle belediyeler çok fazla dışarıdan peyzaj hizmeti almıyor.

Belediyelerin çevre düzenlemelerinde kullandığı süs bitkilerde, ithal bitki yerine, SÜSBİR üyeleri tarafından üretilmiş olan türlerin iç pazardan temin edilmesi ve yerli üretimin desteklenmesi
 AR-GE çalışmaları konusunda sektörün üniversiteler ve araştırma enstitüleri ile işbirliği yapması
Selahattin Altun girişimcilerin işletmelerin İl ilçe tarım müdürlüklerinin onayladığı fizibilite raporlarıyla ilgili yerlerden kredilere başvurabileceğini ve .Antalya’da gerçekleşecek olan Expo 2016’ya katkı sağlıyacağını söyleyerek Basın mensupların sorularını cevapladı.

yilmazparlar@yahoo.com