2.12.15

SUN LİFE TUZLA -ÖZLEM TÜRKMEN HABERİ


PARLAR MEDYA  
SUN LİFE TUZLA
SUN LİFE TUZLA ‘

Butik Site de Özlenen Huzur ve Yaşamı Sunan Proje  SUN LİFE TUZLA
Sizlerde çok katlı binalardan sıkıldınız mı . Otel’e gelmişsiniz izlenimi veren her katta onlarca kapının olduğu projelerin size göre olmadığını mı düşünüyorsunuz . Eski komşulukların olmamasından, kimsenin onlarca katlı binalar arasında birbirini tanımamasından mı yakınıyorsunuz.


O zaman buyurun, Tuzla Sun Life’a .. Kesinlikle doğru yerdesiniz!!
1+1 Dairelerin olmadığı, daha çok ailelerin yer alacağı bu özel projede sizlerde yerinizi almak için acele edin.
2+1 , 3+1 ve 3+1 Dubleks gibi farklı daire seçenekleri ile Tuzla Sun Life’da hayat bambaşka ..
İstanbul’un her geçen gün yükselen değerlerinden biri olan Tuzla’da, Yılmaz İnşaat tarafından hazırlanan Sun Life’da yaşanılacak bir hayat sizi bekliyor. Pazar günleri evden çıkıp sahilde yürüyüş yapabileceğiniz evinizde, oturup deniz manzarası eşliğinde çayınızı yudumlayacağınız balkonunuzda , evinizin hemen altında yer alan hobi bahçelerinde, kendi yetiştirdiğiniz domatesleri sofranıza getirmenin ayrıcalığını yakalayacaksınız. Çocuklarınızın güvenliğini ve emniyetini de düşünmenize hiç gerek kalmayacak, sitemizde bulunan profesyonel güvenliğimiz sayesinde sitenin bahçesinde gönül rahatlığı ile oynayabilecekler. Binanın girişinde yer alan fitness center, sauna , yazın ve kışın keyifle yüzmenizi sağlayacak havuzumuz ile de formda kalmanıza da yardımcı olacaktır.



Yılmaz İnşaat Kimdir ?


Proje  ve Taahhüt işlerinde sektörde adından sıkça söz ettiren Yılmaz İnşaat , bundan sonra Konut Projelerine de girmeye hazırlanıyor. Güvenilir ve kaliteli hizmet anlayışı ile emin adımlarla ilerliyor. İlk Projesi Tuzla’da inşaa edilen ‘’ Mira Evleri ‘’ ‘den sonra, yine Tuzla’da Sunlife ‘ın inşasına başlayan şirket hakkında daha detaylı bilgi için ; www.yi.com.tr ‘yi ziyaret edebilirsiniz..

30.11.15

SELÇUKLU KERVANSARAYLARI RESSAM PINAR ÇİMEN İLE YENİDEN HAYAT BULUYOR -YILMAZ PARLAR


PARLAR MEDYA  
SELÇUKLU KERVANSARAYLARI RESSAM PINAR ÇİMEN İLE YENİDEN HAYAT BULUYOR
     SELÇUKLU KERVANSARAYLARI
  RESSAM PINAR ÇİMEN İLE YENİDEN HAYAT BULUYOR


Geçmişle gelecek arasında görsel bir köprü kurmayı amaçlayan Ressam Pınar Çimen, Anadolu kervansaraylarını konu alan ve ‘1150’ adını verdiği resim sergisini 5 Aralık’ta Nişart Maçka Galeri’de açmaya hazırlanıyor.


Modern resim sanatının önde gelen isimlerinden Pınar Çimen, ‘1150’ adını verdiği yeni sergisini 5 Aralık Cumartesi günü Nişart Maçka Galeri’de sanatseverlerle buluşturuyor. 30 eserden oluşan ve Anadolu coğrafyasındaki Selçuklu kervansaraylarını konu alan sergi, Çimen’in uzun sanat yaşamındaki önemli köşe taşlarını yansıtmayı amaçlıyor.

İpek Yolu üzerinde yer alan onlarca kervansarayı ziyaret ederek, uzun soluklu kültürel ve tarihsel bir araştırma yaptığını ifade eden Ressam Pınar Çimen, amacının geçmiş ile gelecek arasında görsel bir köprü kurmak, farkındalık yaratmak olduğunu söyledi.
“Yüreğimdeki bütün devinimi, gizi, duyguyu resimlerime yansıttım” diyen Çimen, Anadolu’da I.Mesut tarafından inşa edilen Alayhan’ın yapım tarihi olan ‘1150’yi ise sergi adı olarak seçtiğini ifade etti.

Sanatseverleri düş gücünün doruklarında sıra dışı bir gezintiye davet eden Ressam Pınar Çimen, şunları söyledi: ‘‘Gerçekçi mimari anlayışı, modern sanat düzenlemesi içinde anlatmayı seçtim. Bugün ve geçmiş arasında bir anlamda görsel bir köprü kurmak amacıyla nesne ve zaman bulgusunu kullandım. Kapılar geleceği, kubbe formları geçmişi anlatırken kervansaraylar kimliklerini
kaybetmeden sisli perdeler arkasında varlıklarını sürdürdüler. Soğuk sıcak renkler, açık koyu lekeler geçmiş ve şimdiki zaman arasındaki farklılıklara göndermeler yaparken, çizgiler geçmişteki mimari formları şimdiki yaşama sıkı sıkı sarılmasına sebep olan bağlarında simgesi olmakta. Kaderine terk edilmiş unutulmuş yok olmaya yüz tutmuş eskimiş solmuş kervansaraylar canlı renklerle dile gelir. Morlar fısıltı olur kırmızılar çığlık…’’
yilmazparlar@yahoo.com

29.11.15

Messe Düsseldorf METAV 2016 Fuarı -Power your Business -Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Messe Düsseldorf METAV 2016 Fuarı -Power your Business
Metav2016

23 – 27 Şubat 2016 tarihleri arasında Düsseldorf kentinde düzenlenen “Power your Business” sloganı altında 19. Uluslararası Metal İşleme Teknolojileri İhtisas Fuarı “Düsseldorf METAV  2016 Fuarı” basın tanıtımı 26 kasım 2015 Perşembe günü Kalyon Hotelde yapıldı.
Toplantıya katılan Alman Takım Makineleri Üreticileri Birliği Fuarlar Müdürü   Christoph Miller ile Messe Düsseldorf METAV 2016 Fuarı Proje Müdürü Petra Cullmann
 Aditif (katmanlı) Üretim ile “Inside 3D Printing” İhtisas Kongresi, Kalite, Kalıp ve Tıp Teknolojileri yeni bölümleri tanıtıldı.

 Fuarda üretim teknolojileri tüm yönleriyle ele alınacak. Fuarın ağırlıklı konularını takım makineleri, üretim sistemleri, hassas aletler, otomatik malzeme akışı, bilgisayar teknolojileri, endüstriyel elektronik ve aksamlar oluşturuyor. Bunlara Moulding, Medical, Additive Manufacturing ve Quality gibi yeni konular da eklenmiş olacak.
Alman Takım Makineleri Üreticileri Birliği Fuar Bölümü Sorumlusu Christoph Miller ile Messe Düsseldorf METAV 2016 Fuarı Proje Müdürü Petra Cullmann 26 Kasım 2015 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Basın Toplantısı’nda verdiği bilgilere göre;
METAV Fuarı’nın yeni konseptini dört başlık altında özetleyebiliriz: METAV Fuarı’nın  bilimsel içeriğine dört yeni konu daha ekleniyor.
METAV Fuarı’na ilave edilen yeni bölümler - ziyaretçi ve katılımcı firmalar açısından cazip olmanın yanı sıra - fuarın içeriğini güçlendiriyor ve aynı zamanda da birbirlerini tamamlayıcı nitelik taşıyorlar.
METAV Fuarı zengin çerçeve programı ile yine üretim teknolojileri alanında eksiksiz bir enformasyon forumu olmaya devam edecek.
 METAV Fuarı CAD/CAM ile başlayan planlama aşamasından simulasyona ve üretimden otomasyon ve kalite güvenliğine kadar uzanan üretim sürecinin tüm katma değer aşamalarını kapsıyor. Fuarın ağırlıklı konularını takım makineleri, üretim sistemleri, otomatik malzeme akışı, bilgisayar teknolojileri, endüstriyel elektronik ve yardımcı aksamlar oluşturuyor. Fuar  başta otomotiv ve otomotiv yan sanayi, makine üretimi, tıp teknolojileri ve uçak üretimi, elektroteknik ve elektronik, demir, sac ve metal işleme sektörleri olmak üzere metallerin işlendiği tüm sanayi dallarına hitap ediyor.
METAV Fuarı’nın bilimsel içeriğine 2016 yılından itibaren iki ürün grubu  Katmanlı (aditif) Üretim, Kalite Güvenliği, Takım ve Kalıp Üretimi ve Tıp Teknolojileri. Bu bölümlerin tümü kalıcı olarak fuara entegre edilecek ve kendi nomenklatürleri ile öne çıkarak,
Aditif (Katmanlı) üretim yöntemi imalat sanayinde hakimiyet kazanıyor
Fuarda “Additive Manufacturing Area” bölümünde üç boyutlu baskı teknolojileriyle bağlantılı tüm jeneratif yöntemler, malzemeler ve bu sektörle bağlantılı hizmetler ele alınacak.
24 Şubat 2016’da “Inside 3D Printing” İhtisas Kongresi çerçevesinde dağıtılacak olan IAMA 2016 ödülleri için başvurular devam ediyor.
Kalite üretebilmek ve kaliteyi ölçülebilir hale getirebilmek, Fuarda ilk kez yer alacak “Moulding Area” Bu sektörde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler yüksek teknoloji ürünü üretim sistemleriyle donatılmış bulunuyor. Bu firmaların ulaştığı yüksek performans gücü METAV kapsamında “Moulding Area” bölümünde sergilenecek.
Tıp teknolojileri bölümü giderek büyüyor
İlk kez “Metal meets Medical” adı altında METAV 2010 Fuarı’nda özel gösteri olarak hayata geçirilen tıp teknolojileri bölümü zaman içinde yoğun rağbet gördüğü için, METAV 2016 kapsamında “Medical Area” adı altında fuarın sabit bir bölümü olarak yer alacak. İşlenmesi, kişiye özel implant üretimi (tek adet üretim), tıbbi ürünler için CAD/CAM işlemleri veya Endüstri 4.0 döneminde cerrahi gereç ve implant üretimi gibi konular ele alınacak.    
Alman Takım Makineleri Üreticileri Birliği Fuar Bölümü Sorumlusu Christoph Miller Ayrıca genel ekonomik profil çizerek verdiği bilgiler;
 METAV Fuarı’na gelecek ihtisas ziyaretçilerinin yaklaşımları ve yatırım eğilimleri açısından Avrupa ekonomisinin içinde bulunduğu durum önemli bir ölçü oluşturuyor.

Göstergeler Avrupa ekonomisinin ılımlı bir büyüme eğilimi gösterdiğini ortaya koyuyor. İngiliz iktisadi araştırma kuruluşu Oxford Economics içinde bulunduğumuz yıl için % 1,2 oranında ve hatta 2016 yılı için de yüzde 1,9 oranında bir Gayrısafi Yurtiçi Hasıla artışı bekliyor. Euro’nun Amerikan doları karşısında belirgin oranda değer kaybına uğramış olması ve ham petrol fiyatlarındaki ciddi düşüş olumlu yöndeki gelişmenin itici gücünü oluşturan unsurlar arasında sıralanıyor. Bu gelişmelerden özel tüketimin ve firmaların aynı ölçüde yararlanacakları belirtiliyor. Avrupa sanayi ayrıca, fiyat açısından rekabet koşullarının olumlu yönde gelişmiş olmasına ve dolayısıyla Euro Bölgesi dışındaki satış olanaklarının da yükselmiş olmasına dayalı olarak güç  kazanmış bulunuyor.  Kredi faizleri düşük düzeyini korumaya devam ettiği ve bankaların artan kredi taleplerine yanıt vermeye hazır oldukları görülüyor.  Son olarak da Ukrayna/Rusya anlaşmazlığına ve Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkma olasılığına ilişkin endişeler de arka plana kaymış bulunuyor.
Yatırımların içinde bulunduğumuz yıl % 1,9 oranında, gelecek yıl ise % 4,2 oranında artması bekleniyor. Bu yatırımların bir bölümü takım makinelerine yönelik olarak gerçekleşecek. Buna göre Avrupa genelinde takım makineleri tüketimi önümüzdeki yıl % 4,1 artışla benzer bir gelişme gösterecek. Bu rakam 17,5 milyar Euro tutarında bir ticaret hacmi oluşturacak. Doğu Avrupa ülkelerinde ise talep artışının  ortalamanın üzerine çıkması   Türkiye, İspanya, Fransa ve İtalya’da da takım makineleri talebinin ortalamanın çok üzerinde yükselmekte olduğu belirtiliyor.
İktisadi araştırma kuruluşu Oxford Economics tahminlerine göre Türkiye ekonomisi 2015 yılında % 2,8 ve 2016 yılında da % 3’lük bir büyüme hızına ulaşacak. Buna dayalı olarak sanayi üretiminde ve yatırımlarda artış bekleniyor.     Türkiye’de makine üretimi, otomotiv sanayi ve taşımacılık sektörlerindeki yatırımların ortalamanın üzerinde artış göstereceği tahmin ediliyor.  güvensizlik ortamı yaratıyor.
2014 yılında ise Türkiye’ye yönelik ihracat % 15 oranında azalarak yaklaşık 191 milyon Euro düzeyine geriledi.  Ancak bunun geçici bir gerileme olduğu, nitekim bu yılın ilk altı ayında Almanya’nın Türkiye’ye yönelik ihracatında % 80 oranında artış yaşandığı görülüyor. Türkiye’ye yönelik ihracatta torna makineleri, dövme makineleri ve işleme merkezleri ilk sıralarda yer alıyor. Alman Takım Makineleri Üreticileri Birliği (VDW) istatistiklerine göre aynı dönem içinde Türkiye’den gelen siparişlerde de beşte bir oranında artış görülüyor. Almanya Türkiye’den takım makineleri de ithal ediyor. Geçtiğimiz yıl içinde toplam 63 milyon Euro değerinde makine ithalatı gerçekleştirildi. Özellikle torna makinelerine talep duyuldu.
Rakamsal veriler genel olarak Türkiye pazarının ciddi bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor.

yilmazparlar@yahoo.com

28.11.15

Bayırbucak Türkmenlerini Yalnız Bırakmayacağız-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Bayırbucak Türkmenlerini Yalnız Bırakmayacağız
Bayırbucak Türkmenlerini Yalnız Bırakmayacağız

Bir grup işadamı ve aydını biraraya geldiği geleneksel olarak düzenlenen Katmerli Sohbetler Buluşması’nın bu ayki konuğunu Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar oldu.

İş adamları ve ekonominin duayen gazetecilerinden oluşan Katmerli Sohbetler Grubu’na Kızılay’ın çalışmalarını anlatan Genel Başkan Ahmet Lütfi Akar Bayırbucak Türkmen bölgesine saldırıları nedeniyle Rusya’ya büyük tepki gösterdi.
Türk halkının ve Türk Kızılayı’nın Suriye’deki krizin ilk gününden bu yana Suriye’de din, dil, ırk ayrımı yapmadan her kesime insani yardım yaptığını belirten Akar, Bayırbucak Türkmenlerinin durumunu ise Türkiye ve kendisi için daha özel olduğunu belirtti.

Bayırbucak Türkmenlerinin yaşadığı iki hususun altını çizmek istediğini belirten Akar, “Birincisi Bayırbucak Türkmenlerin yaşadığı bölgede bir tek DAEŞ mensubu yok, orası temiz bir bölge. Orada sizin benim gibi Türkmenler yaşıyor. İstanbul lehçesiyle konuşuyor. Geleneklerine sahip çıkıyorlar. İkincisi haksız ve orantısız bir şekilde bombardımana tabi tutuluyorlar. Rusya’ya ve Esat güçlerine bu saldırıları bitirmeleri çağrısında bulunuyorum. Osmanlının hac yolunun güvenliği için yerleştirdiği bu kardeşlerimiz Lozan’dan sonra acımasız bir rejim altında garip ve korumasız kalmışlardır” diye konuştu.

 Türkiye’de iki buçuk milyona yakın Suriyeli misafir bulunduğunu hatırlatan Akar, “Türkmen kardeşlerimiz yurtlarını terk etmiyorlar. Terk etseler Türkiye onlara da her türlü hizmeti verecek güçtedir. Ama o topraklar terkedilmemelidir. Onlara orada ancak Türkiye sahip çıkabilir. Bu güne kadar sınırın sıfır noktasından Suriye’ye 12 noktadan geçirdiğimiz insani yardımlarımızın değeri bir buçuk milyar liraya yaklaştı. Bu güne kadar Türkmenler başta olmak üzere herkese yardım ettik ama şimdi Türkmenlerin daha fazla yardıma ihtiyacı var. İş adamlarımızı, hayırseverlerimizi Türkmen kardeşlerimize destek olmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
Kızılay’ın çadırla anılan bir kurum olmaktan çıktığını belirten Genel Başkan Akar, kan hizmetlerinde gelinen aşama hakkında da bilgi verdi. Akar, Türkiye’de kan kullanan hastanelerin ihtiyacının yüzde 95’nin Kızılay tarafından karşılandığını açıkladı. Akar, konuşmasında Kızılay’ın gelirlerinden de bahsederken maden suyu işletmelerine özel bir yer ayırdı. Genel Başkan Vekili Kemal Akar liderliğinde Kızılay Maden Suyu İşletmelerinin atılım dönemi yaşadığını belirtirken “1926’da Atatürk’ün imtiyaz hakkını vermesiyle Afyonkarahisar’da başladığımız madensuyu çalışmalarımız Erzincan’da açtığımız yeni fabrikamızla devam ediyor. Maden suyundan önemli bir gelir elde ediyoruz ve bu gelirin tamamı iyilik için kullanılıyor” dedi. 
 Toplantı sonunda katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirirken Türk Kızılayı Avrasya Şubesi Başkanı Sadettin Çay’ın Faruk Güllüoğlu için hazırlattığı plaketi Genel Başkan Akar, oğlu Enis Güllüoğlu’na takdim etti. Akar, başarılı organizasyon için EGD Başkanı Celal Toprak ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

yilmazparlar@yahoo.com