Zafer Partisi 2.
Olağan Kongresi,
Türk Milletinin Kongresi
Atatürk'ün İzinde
Bir Direniş ve Yeniden Doğuş
Zafer Partisi 2. Olağan Büyük Kongresinde Genel Başkan Prof. Dr. Ümit Özdağ, 769 delegenin tamamının oyununu aldı.
Zafer Partisi 2. Olağan
Büyük Kongresi, Başkan Ümit Özdağ’ın güçlü ve etkileyici konuşmasıyla başladı.
Kongre, yalnızca bir siyasi buluşma değil, aynı zamanda Mustafa Kemal
Atatürk’ün mirasına sahip çıkan, halkın ve emekçilerin sesi olmayı hedefleyen
bir platform olarak öne çıktı.
Özdağ, kongreyi; emekli,
dul ve yetimlerin; düşük maaşlarla hayat mücadelesi veren işçilerin; pazar
tezgâhlarında en uygun fiyatlı ürünü arayan annelerin; büyük şehir yasalarıyla
üretimden koparılan köylülerin ve ekonomik zorluklarla boğuşan esnafın kongresi
olarak tanımladı. “Bu kongre Türk milletinin kongresidir,” diyerek, geçmişten
günümüze bağımsızlık mücadelesinin devam ettiğini vurguladı. Amasya, Erzurum ve
Sivas kongrelerini işaret ederek, Zafer Partisi’nin bu misyonun çağdaş
taşıyıcısı olduğunu belirtti.
İlkelerden Taviz
Vermeyen Bir Mücadele
Özdağ, partinin
kuruluşundan bugüne kadar geçen 28 aylık süreci özetlerken, karşılaşılan
zorlukları ve elde edilen başarıları vurguladı. Medya ambargolarını sosyal
medya ile aştıklarını, kumpaslara rağmen direnerek yollarına devam ettiklerini
ifade etti. Zafer Partisi'nin "Atatürk’ten taviz vermeden siyaset
yapılabileceğini" gösterdiğini belirten Özdağ, gerçek muhalefetin halkla
birlikte, halk için yapıldığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı’na
yapılan yürüyüşten yerel seçimlerde alınan başarılara kadar birçok kritik
başarıyı sıralayan Özdağ, Zafer Partisi’nin yükselişini şu sözlerle ifade etti:
“Zafer Partisi artık herkesin itiraf etmek zorunda kaldığı gibi sistemli ve
hızlı bir şekilde yükseliyor.”
Türkiye’nin
Ekonomik ve Sosyal Gerçekleri
Kongrede, Türkiye’nin
içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal krizlere dikkat çeken Özdağ, AKP iktidarını
sert sözlerle eleştirdi. Fakirleşen halkın, zenginleşen bir azınlık tarafından
yönetildiğini belirten Özdağ, gelir dağılımındaki adaletsizliği ve
yolsuzlukları rakamlarla ortaya koydu. Özellikle emekli maaşlarının ve asgari
ücretin düşen alım gücüne vurgu yaptı.
“2002’de emekli maaşı ile 8
çeyrek altın alınabiliyorken, bugün ancak 2.5 çeyrek altın alınabiliyor. Asgari
ücretlinin maaşı her geçen gün eriyor. Halk açlıkla mücadele ediyor, zenginler
ise servetlerini artırıyor,” diyen Özdağ, hükümetin ekonomik politikalarını
yerden yere vurdu.
Sessiz İstila ve
Organize Suçların Tehlikesi
Özdağ, Türkiye’nin karşı
karşıya olduğu en büyük tehditlerden birinin demografik yapıdaki bozulma
olduğunu belirterek, sığınmacı ve kaçak nüfusa dikkat çekti. Ülkenin sessiz bir
istilaya uğradığını ifade eden Özdağ, Suriyelilerden Afganlara, Afrikalılardan
diğer kaçaklara kadar milyonlarca kişinin ülkeye akın ettiğini söyledi.
Uyuşturucu ve yasa dışı
bahis çetelerinin sokaklarda devletin yerine geçtiğini belirten Özdağ, bu durumun
toplumu derinden sarstığını şu sözlerle dile getirdi:
“Uyuşturucu artık dağ köyündeki çobanın da ortaokul öğrencisinin de eline
ulaşıyor. Gençliğimiz elimizden alınıyor. Bu kahrolası düzen yıkılmalıdır.”
Zafer Partisi’nin
Umudu ve Hedefi
Konuşmasının sonunda, Zafer
Partisi’nin ikinci olağan kongresinin ardından daha güçlü kadrolarla yola devam
edeceğini belirten Özdağ, Türk milletine umut vermeye devam edeceklerini ifade
etti. Mustafa Kemal Atatürk’ün ideallerini yaşatmayı sürdüreceklerini ve bu
hedefe ulaşmak için her türlü mücadeleyi vereceklerini şu sözlerle vurguladı:
“Türklük kaderim, İslamiyet seçimim diyen Hoca Ahmet Yesevi’nin izinden
gidiyoruz. Bu kongreden, Türk milletinin zaferi çıkar.”
Zafer Partisi, yalnızca bir
siyasi hareket değil, halkın umudu olarak güçlü bir duruş sergilemeye devam
ediyor.
milli birlik ve
beraberliğimizden asla ödün vermeyecek, hiçbir şekilde ülkenin bölünmesine
fırsat tanımayacaktır. Türk Milleti’nin tarihi misyonu ve manevi değerlerini
rehber edinen Zafer Partisi, sadece teröre karşı değil, terörü destekleyen her
türlü yapı ve anlayışa karşı kararlılıkla mücadele edecektir.
Değerli Zafer Partililer,
PKK’nın ve onun siyasi
uzantılarının bölücü emellerine karşı milletimizin feraseti, vatanseverliği ve
birlik ruhu en büyük gücümüzdür. Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden taviz
vermeden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye
halkına Türk Milleti denir” anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz. Türk
kimliğini, milli birliğin ve vatandaşlık hukukunun temeli olarak koruyacak,
hiçbir siyasi baskıya boyun eğmeyeceğiz.
Zafer Partisi olarak,
terörle mücadelenin sadece güvenlik alanında değil, ekonomik, sosyal ve
kültürel boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini biliyoruz. Gençlerimizi
uyuşturucu çetelerinden, yozlaşmadan ve bölücü propagandadan koruyacak eğitim
ve kalkınma projelerini hayata geçireceğiz. Bölgesel kalkınmayı hızlandırarak,
tüm yurttaşlarımız için eşit fırsatlar yaratacak, huzur ve refah dolu bir
Türkiye inşa edeceğiz.
Unutmayalım ki bu topraklarda
binlerce yıldır birlikte yaşayan, aynı bayrak altında kader birliği yapan Türk,
Kürt, Zaza ve diğer etnik kökenden yurttaşlarımız, ayrılıkçılığa karşı bir
arada durmayı defalarca başarmışlardır. Zafer Partisi, milli birlik ve
beraberliğimizin teminatı olarak, halkımızın her bir ferdine kucak açacak ve
adalet, eşitlik, özgürlük ilkelerini esas alarak ülkemizin geleceğini güvence
altına alacaktır.
PKK ve Destekleyen
Ülkelerle Mücadele
PKK’ya destek veren ülkelerin örgüt arkasındaki desteğini sonlandırmak amacıyla
çok boyutlu çalışmalar başlatılacaktır. Türkiye’nin uluslararası arenadaki
etkinliği artırılarak, terör örgütlerine lojistik ve siyasi destek veren
ülkelerin karşısında kararlı bir duruş sergilenecektir.
AKP'nin Ekonomi ve
Sosyal Politikalarının Faturası
Türkiye'de halk, AKP'nin 22 yıldır
sürdürdüğü yanlış politikaların ağır faturasıyla karşı karşıyadır.
Artan hayat pahalılığı, çiftçilerin
gübre dahi alamaz hale gelmesi ve emeklilerin sağlık hizmetlerinden
faydalanamaması, AKP'nin halkı mağdur eden ekonomi politikalarının açık
örnekleridir.
Beşli çeteye verilen milyarlarca
dolarlık ihaleler ve "kar korumalı mevduat" sistemine ödenen
astronomik faizler, halkın sırtındaki ekonomik yükü artırmıştır.
Dış Politika ve
Verilen Tavizler
AKP'nin dış politikada sıkışması sonucunda:
Doğu Akdeniz ve Mavi Vatan: Yunanistan’a yönelik tavizler
verilmiş, petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri durdurulmuştur.
Kıbrıs Politikası: Çözüm için federal yapı önerisi
yeniden gündeme getirilmiş ve Rum Kesimi’nin NATO üyeliğine destek iddiaları
ortaya atılmıştır.
Suriye Krizi: Türkiye’nin İdlip’teki
kontrolsüzlüğü, HTŞ’nin ilerlemesine zemin hazırlamış, ABD-İsrail-HTŞ ortak
operasyonları bölgedeki dengeleri değiştirmiştir. Bu süreçte PKK/YPG’nin
Suriye’nin kuzeyindeki varlığı güçlendirilmiştir.
Saray Rejiminin
Antidemokratik Baskıları
Öcalan’a TBMM’de konuşma hakkı
verilmesi tartışılırken, Türk milletinin anayasal hakları baskı altına
alınmaktadır.
“Etki ajanlığı yasası” gibi
özgürlükleri kısıtlayan düzenlemeler, halkın bilgi edinme hakkını elinden
almaktadır.
Saray rejiminin Gulag’ı olarak
nitelendirilen Silivri Cezaevi, rejime muhalif isimlerin susturulması için bir
araç haline gelmiştir.
İsrail ile Ticaret
ve Çelişkiler
AKP’nin "Filistin davası"
söylemine rağmen İsrail ile ticaretin devam ettiği belgelenmiştir.
İsrail limanları üzerinden Filistin
adına gerçekleştirilen ticaret, AKP’nin ikiyüzlü politikalarını gözler önüne
sermektedir.
Zafer Partisi olarak, bu ticaretin
detaylarını kamuoyuna açıklayacağız.
Zafer Partisi’nin
Kararlılığı
Zafer Partisi olarak, halkımızın mağduriyetlerini sona erdirmek, sığınmacı ve
kaçak politikalarında somut adımlar atmak ve milli çıkarları korumak adına
Anadolu Kalesi projesi kapsamında çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
AKP’nin yalanlarına ve antidemokratik uygulamalarına karşı Türk milletinin
yanında olmaya devam edeceğiz.
Zafer Partisi’nin
Mesajı:
Halkımızın ekonomik ve sosyal refahını sağlayacak, milli çıkarlarımızı
koruyacak ve Türkiye’yi güçlü bir geleceğe taşıyacak kararlılığı göstereceğiz.
Zafer Partisi Genel
Başkanı Ümit Özdağ'ın Kongre Konuşmasından Kesitler
Zafer Partisi Genel Başkanı
Prof. Dr. Ümit Özdağ, kongre konuşmasında parti teşkilatını harekete geçmeye
çağırırken, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorunlara dair partinin
çözüm önerilerini detaylandırdı. Özdağ, konuşmasında siyasi tarihine dair
önemli anekdotlar paylaşarak Anayasa’ya sahip çıkma iradesini vurguladı ve
partinin muhalefette olmasına rağmen sergilediği etkili performansın altını
çizdi.
Ekonomik Kriz ve
Çözüm Programı
Türkiye'nin içinde
bulunduğu ekonomik krizden çıkış için "Küreselleşme ve Ekonomik
Zafer" programını tanıtan Özdağ, neoliberal politikaların yerine
Türkiye'nin özgün koşullarını dikkate alan planlı kalkınma modeli önerdi.
Devlet Planlama Teşkilatı'nın
yeniden kurulması ve stratejik sektörlerde yatırım teşvikleri.
"4 Bölge 4 Deniz Projesi"
ile yeni Marmara Bölgeleri oluşturularak yatırımların ülke geneline yayılması.
İstanbul'un “İstanbul 3.0”
programıyla yüksek teknoloji merkezi haline getirilmesi.
Eğitim ve insan kaynaklarının
teknoloji üretimine uygun şekilde yapılandırılması ve Tekno Parkların
Anadolu'ya yayılması.
Zafer Partisi’nin Zafer Turizm ile
yabancı iş gücünü gönderip, Zafer Havayolları ile Türkiye'nin uzman insan
kaynaklarını geri getirme planı.
Kadın Güvenliği ve
Sosyal Politikalar
Kadınların güvenliği
konusunda somut adımlar atılacağını belirten Özdağ, Zafer Partisi iktidarında
sokaklarda huzurun hâkim olacağını ifade etti.
Uyuşturucu ve yasa dışı bahis çeteleriyle
mücadele,
gençleri rehabilite ederek topluma kazandırma hedefi.
Kadınların gece vakti bile güvenle
sokaklarda dolaşabileceği bir Türkiye sözü.
Eğitimin her kademesinde kaliteyi
artırma, köy okullarının yeniden açılması ve tarikat okullarının kapatılması.
Çevre ve Milli
Madencilik Politikaları
Zafer Partisi’nin çevre
mücadelesindeki kararlılığı, doğayı koruma ve milli kaynakları halk yararına
kullanma iradesiyle birleştiriliyor.
Yabancı maden şirketlerinin çevreyi
tahrip eden faaliyetlerine son verilecek.
Ormanların ve göllerin tekrar
canlandırılması için "Yeşil Vatan Projesi."
TSK ve Devlet
Kurumlarında Reform
Türk Silahlı Kuvvetleri ve
devlet kurumlarının yeniden yapılandırılacağını belirten Özdağ, bu konuda
kapsamlı bir reform planı sundu:
Tarikat ve cemaatlerin devlet
içindeki etkisinin sona erdirilmesi.
Türk ordusunun etkin savaş gücüne
dönüştürülmesi için "Çelik Miğfer Projesi."
GATA ve askeri hastanelerin yeniden
açılması, askeri okulların faaliyete geçirilmesi.
Teşkilatlara
Çağrı: Zafer Emekle Kazanılır
Kongre konuşmasında
teşkilat mensuplarına seslenen Özdağ, teşkilatçılıkta halkla yakın temasın ve
sahada olmanın önemine değindi.
İl ve ilçe teşkilatlarının daha
aktif çalışması gerektiğini belirtti.
Halkın sorunlarına çözüm üreterek
güven kazanılmasını istedi.
Vatandaşın taleplerine zamanında
cevap vermeyen parti yöneticilerini açıkça eleştirdi.
Hedef, Türkiye’yi
Yönetmek
Zafer Partisi’nin hedefinin
yalnızca TBMM’ye girmek değil, Türkiye’yi yönetmek olduğunu vurgulayan Özdağ,
teşkilatı %7 değil, daha büyük hedeflere kilitlenmeye davet etti:
"Ben Zafer Partililere
ancak zorluk, mücadele ve zafer vaat ediyorum."
Zafer Partisi'nin teşkilat
mensupları ve destekçileri için bu kongre, partinin hedeflerine ulaşmada bir
dönüm noktası olarak görülüyor.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder