28.1.17

Sabancı Vakfı’-Kısa Film Uzun Etki-Film Yarışmas ödül töreni-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Sabancı Vakfı-Kısa Film Uzun Etki-Film Yarışmas ödül töreni

Kısa Film Uzun Etki

Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunların sanat aracılığıyla ele alınması, sinemanın yaratıcı bakış açısından yararlanarak toplumsal konularda farkındalık oluşturulması amacıyla gerçekleştirdiği Kısa Film Yarışması’nın ödül töreni Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan’ın ev sahipliğinde 26 Ocak 2017 Perşembe günü Sabancı Center’de düzenlenen ödül töreninde sahiplerini buldu.


 “Kısa Film Uzun Etki” ismiyle ilk kez düzenlenen ve bu yılki konusu “Mülteci Kadınlar” olarak belirlenen, en fazla 5 dakika uzunluğunda olan filmlerde, mülteci kadınların sorunları genç sinemacıların bakış açılarıyla anlatıldı.

Yarışmaya toplam 126 kısa film başvurdu. Ön jüri değerlendirmesinin ardından belirlenen 15 filmin ve yönetmenlerinin isimleri Kısa Film Platformu üzerinden açıklandı.

Finale kalan 15 kısa film jüri tarafından değerlendirilen ve dereceye girmeye hak kazanan 3 kısa film, yarışmanın birincisine 15 bin TL, ikincisine 10 bin TL, üçüncüsüne 5 bin TL para ödülü verildi.

Kısa Film Yarışması ile yeni sanatçıların yetişmesine vesile olmayı da hedefleyen Sabancı Vakfı, genç sinemacıları usta isimlerle bir araya getiren yarışmada, Genç sinemacılar, Tolga Karaçelik, Yeşim Ustaoğlu, Sahra Karimi, Baran Seyhan, Sevil Demirci gibi usta isimlerle bir araya geldi.

”Mülteci Kadınlar” temalı yarışmaya, başvuran 126 filmden ön değerlendirmeyi geçen 15 film arasından ödüle hak kazananları Emin Alper, Tuba Büyüküstün, Ebru Ceylan, Stefan Arsenijevic ve Guy Seligmann’dan oluşan jüri belirledi.


Yekta Kopan’ın sunuculuğu üstlendiği ödül töreni açılış konuşmasında Güler Sabancı, “Charles Darwin’in bilim ve sanatın önemini ifade ettiği sözüne atıfta bulunarak: “ Bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Biz de Sabancı Vakfı olarak çalışmalarımızla toplumun bu iki kanadını güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Son 10 yıldır hibe programları yapıyor ve hibe programları ile toplumsal gelişmeye katkıda bulunuyoruz. Ama daha da önemlisi toplumsal gelişmenin anahtarı olan sivil toplumun gelişmesini destekliyoruz. Toplumsal kalkınma ile ilgili geliştirilmesi gereken konularda ilk adım; hiç şüphesiz ki geniş kitlelerde farkındalık yaratmakla başlıyor. Sosyal meselelerin sanat yoluyla ele alınmasının da konunun geniş kitlelere yayılmasında çok etkili olduğunu görüyoruz” ifadelerinde bulundu.


Yarışma hakkında sözlerine devam eden Sanancı “İlk yılında yarışmamızın temasını ‘mülteci kadınlar’ olarak belirledik. Araştırmalar gösteriyor ki; dünyadaki mülteci nüfusunun yüzde 70’i kadınlar ve çocuklardan oluşuyor. Zorunlu sebeplerle ülkelerini terk eden kadınlar, çeşitli saldırı, şiddet ve tehlikelerle karşı karşıya kalıyorlar. Mülteci kadınların ve tüm kadınların, tehlikelerden korunması ve eşit haklara sahip olması için harekete geçmek gerekiyor. Bunun ilk adımı da yaşanan sorunları görünür kılmak ve bu sorunların herkes tarafından anlaşılmasını sağlamaktan geçiyor. İşte sinema, işte sinema sanatı orada devreye giriyor. Yarışmamıza başvuran her bir film çok kıymetli. Sanatçılara, onların ifade gücüne ve yaratıcılıklarına duyduğumuz güvenle, ortaya çıkan kısa filmlerin çözüme giden yolda bir adım olmasını temenni ediyoruz. Mülteci kadınların sorunlarını görünür kılan filmlerin, mülteci kadınların sesini dünyaya duyurmak için kısa ama etkili birer araç olacağına bütün kalbimle inanıyorum” dedi.


“Duvar” filmiyle birinci olan Mustafa Koray Polat’a ödülünü Güler Sabancı takdim etdi. Mustafa Koray Polat, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, kendisinin de bir çocuğunun dünyaya geldiğini ve aldığı ödülü filminde rol verdiği mülteci kadının 4 çocuğunu yaşatmak için kullanacağını söyledi.

Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen bir anne ve kızının, bir fotoğraf makinesiyle hayata ve hatıralarına tutunmaya çalışmasını konu alan “Penaber” filmiyle ikinci olan Ramazan Kılıç’a ödülünü Zerrin Koyunsağan verdi. İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinden Ramazan Kılıç’ın yazıp yönettiği filmde üniversitenin Mısırlı öğrencisi Fatima Hossam ile Suriyeli öğrencisi Mahmoud Al-Atassi de rol aldı. İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Koç'un vermiş olduğu Deneysel Film ve Video dersi kapsamında çekilen filmin ekibinde de İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencileri yer alırken ana karakterleri ise üniversitenin öğrencilerinden Mısırlı Fatima Hossam ile Suriyeli Mahmoud Al-Atassi canlandırdı.
“Sınır” filmiyle üçüncü olan Ali Rıza Erdemir’e de ödülünü yarışmanın bu yılki mesajını oluşturan, Time, Newsweek gibi uluslararası yayınlar için objektifini dünyaya doğrultan, İran Azerisi asıllı, World Press Photo ödüllü dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Reza Deghati verdi.
Mansiyon ödülüne layık görülen “Bir Hayatlık Göz” filminin yönetmenleri Melih Can Dürser ve Beyza Kaya da ödüllerini yarışmanın sanat yönetmenliğini yürüten Zeynep Atakan’dan aldı.
Ödüllerin verilmesinin ardından ikinci yarışmanın teması açıklayan Sabancı, “Gelecek senenin temasını belirlerken yine sadece ülkemizde değil dünya boyutunda bir toplumsal sorunun, bir toplumsal yaranın üzerine basmak istedik. Gelecek senenin teması ‘çocuk işçiler’ oldu” dedi.
yilmazparlar@yahoo.com  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder