17.10.15

I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi
37 ÜLKE 125 MÜSLÜMAN DINI LİDER

I. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ sona erdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce düzenlenen ve dört gün süren  zirveye 37 ülkeden 125 üst düzey dini temsilci katıldı.
12-16 Ekim 2015 günleri İstanbul Conrad Hotel Konferans salonlarında düzenlenen zirve 16 Ekim 2015 Cuma günü Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in okuduğu sonuç bildirgesiyle sona erdi.

İstanbul Conrad Otel’deki zirveye, Pakistan, Hindistan, Kamboçya, Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Kore, Japonya, Myanmar, Fiji, Vietnam, Papua Yeni Gine, Avustralya, Kamçatka, Palau, Samoa gibi ülkeler temsilciler, Endonezya, Afganistan, Malezya, Bangladeş ve Sri Lanka Bakanlar düzeyinde katılırken Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve ve çok sayıda davetli katıldı.

Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce düzenlenen dört gün süren, başlığı “Kesret İçinde Vahdet Hikmet ve Barış’ı Birlikte Düşünmek” olan zirvenin gayesini Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,  “Bu toplantımızın en önemli gayesi, marifet alış verişinde bulunmaktır…”şeklinde temalandırdı.
Açılış konuşmasında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez “Başkanlığımızın tarihinde çok önem verdiğimiz bu toplantıyı milletimizin çok ama çok acı bir zamanında icra ediyoruz. Ankara’da hunharca katledilen insanlarımızın acısının yüreklerimizi yaktığı bu günlerde her birimizin buradaki varlığını onlara birer rahmet duası olarak gönderiyoruz. Ve izninizle her birinizi onlara birer Fatiha okumaya davet ediyorum
Dili, dini, rengi ne olursa olsun terör şebekelerinin ve ruhlarını, akıllarını ve bedenlerini bu şebekelere satmış katillerin emellerini boşa çıkaralım. Bu vesileyle milletimizin her ferdini bu acıyı yaşayan kardeşlerimize ve onların yakınlarına sahip çıkmaya acı ve kederlerini yürekten paylaşmaya davet ediyorum. Gelin, dili, dini, rengi ne olursa olsun terör şebekelerinin ve ruhlarını, akıllarını ve bedenlerini bu şebekelere satmış katillerin emellerini boşa çıkaralım. Onların bu topraklara kin, öfke, nefret, fitne ve fesat tohumları ekmelerine asla izin vermeyelim” dedi.

Ayrıca  özetle “Bu iletişim çağında bölgelerimiz arasındaki bu kopukluk ve iletişimsizlik hali anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum değildir…Ulus devletçilik, etnik milliyetçilik, fakirlik ve cehalet İslam’ın varlığına kasteden en büyük tehlikelerdir… Bizler bir vücudun organları ve bir binanın tuğlaları gibi dayanışma, yardımlaşma, her şeyden önce de iletişim içinde olmalıyız…Bu toplantı, İslâm dünyasında yaşanmakta olan sorunları başka coğrafyalara taşıma toplantısı değildir…Bu toplantı kardeşlik ahlakı ve hukukunun icaplarını yerine getirme toplantısıdır…Bu toplantı iyilik ve hayırda yarışma toplantısıdır. Bu toplantı tecrübelerimizi, birikimlerimizi paylaşma toplantısıdır. Bu toplantı kardeşlik ahlakının, kardeşlik hukukunun icaplarını yerine getirme toplantısıdır…Bir medeniyet, insanlığa takdim ettiği hikmeti kaybettiği zaman barışı da kaybediyor…Toplantımızın ana konusu Kesret İçinde Vahdet: Hikmet ve Barış’ı Yeniden Düşünmek başlığını taşıyor. Bir medeniyet insanlığa takdim ettiği hikmeti kaybettiği zaman barışı da kaybediyor. Barış olmadığı zaman hikmet de yok oluyor şeklinde gayeleri vurguladı.

İstanbul Valisi Vasip Şahin, "İnşallah buradan bütün İslam coğrafyasına bir barış nefesi, bir selamet mesajı yayınlanır bizler yeniden bir daha ve bir daha ayrılmayacak şekilde kardeş oluruz ve akan gözyaşı inşallah sona erer. Bu başlık tam da bugün, İslam coğrafyasının ve Müslümanların en fazla ihtiyaç duyduğu, en fazla üzerinde tartışması gereken, en fazla sonuçlarıyla ilgili birtakım şeyleri yapabileceği bir başlık. Ben Diyanet İşleri Başkanımıza ve teşkilatına şükranlarımı sunuyorum. Böyle bir başlığın barış şehri İstanbul'da ve bu salonda konuşuluyor olması bizim için, İstanbul için ayrı bir övünç kaynağıdır. İnşallah buradan bütün İslam coğrafyasına bir barış nefesi, bir selamet mesajı yayınlanır bizler yeniden bir daha ve bir daha ayrılmayacak şekilde kardeş oluruz ve akan gözyaşı inşallah sona erer" dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "insanlığın ayaklar altına alındığı, bütün değerlerin alt üst edildiği bir dönemde" yapılan toplantının çok anlamlı olduğunu vurguladı. Katılımcıların İstanbul'da camiyi, kiliseyi ve sinagogu aynı sokakta görebileceklerini, kentteki bu hoşgörü anlayışının asırlardır sürdüğünü belirten Topbaş, bu anlayışın bundan sonra da süreceğine inandığını ifade etti.

Afganistan İslam İşleri ve Hac Bakanı Feyz Muhammed Osmani " Türkiye ile Afganistan arasında geçmişi çok eskiye dayalı dostluklar bulunmaktadır. Ankara’daki terör benzer acı olayları her gün yaşayan Afgan halkı bu olayı duyar duymaz gözyaşı döktü ve ben olduğum evde ve arkadaşlarla duyduğumuz anda gözyaşı dökenler hanımlara ve çocuklara şahit oldum. Böyle terör olaylarını hangi taraftan hangi dinden kim yaptıysa biz kötülüyoruz ve böyle olayların özellikle Türkiyegibi bir ülkede son olmasını Allah'tan niyaz ediyoruz" ifadesini kullandı.

Bangladeş Din İşleri Bakanı Matior Rahman, yaşanan terör saldırıları nedeniyle başsağlığı diledi. Cahil ve işsiz insanların terör örgütlerince kullanılabildiğine dikkati çeken Rahman, bu konuda daha dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.

Çin İslam Cemiyeti Başkanı Halilunddin Chang Guangyang, Çin'de Müslümanların varlığının Hazreti Osman dönemine kadar dayandığını hatırlattı. Ülkede 2010 yılı nüfus sayımına göreMüslüman sayısının 23 milyona ulaştığını aktaran Guangyang, 35 bin cami bulunduğunu ifade etti.İslam'ın barış mesajının herkes tarafından doğru aktarılması gerektiğini kaydeden Guangyang, herkesin el ele vererek barışçıl bir dünya oluşturmaya yönelik çalışma yapılması gerektiğini bildirdi.

Endonezya Din İşleri Başkanı Lukman Hakim Saifuddin, genç Müslüman nüfus arasında negatif ve yıkıcı bir kültür yaratıldığını belirterek, yaşanan sıkıntılara eğitim sayesinde çözüm bulunabileceğini söyledi. Yaşanan sorunlarla başedidiği taktirde yine Müslüman dünyasının altın çağına ulaşabileceğine dikkati çeken Saifuddin,Müslüman dünyasında hala ana sorunların olduğunu, bunların çözümlenmesi gerektiğini kaydetti.

Hindistan İslam Fıkıh Akademisi Genel Sekreteri Muhammed Amin Usmani, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çok önemli atılımlarda ve yardımlarda bulunduğunu ifade ederek, Osmanlı döneminde İslama çok büyük hizmetler yapıldığını bildirdi,

Kutsal değerlerle dünyadaki Müslümünların korunması için Türkiye'nin başarı işler yaptığını ve bunu da herkesin bildiğini belirten Usmani, İslamaleminin bugün çok büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Malezya Başbakanlık Din hizmetleri Müsteşarı Abdullah Bin Muhammed Zin, ülkesinde çeşitli din ve ırkların bir arada barış içinde yaşadığını belirtti. İslam dünyasının bugünkü durumundan bir an önce kurtulması gerektiğini aktaran Zin, "Müslümanlığı yükseklere taşımalıyız" dedi.

Pakistan Başmüftüsü Muhammed Rafi Usmani, Müslümanların birlik ve beraberliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Usmani, Ankara'daki patlama nenediyle başsağlı dileklerini ileterek, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu vurguladı. Usmani, "Türkiye Osmanlı hilafetinin ülkesi. Siz ey Türkler, sizin damarlarınızdaki kanınız hilafet kanıdır. Müslümanhalkları olarak kalben sizinle birlikteyiz. Siz bütünMüslüman ümmetinin arkanızda olduğunu biliniz" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Suriye halkına kapılarını açtığını da bildiklerini belirten Usmani, Türkiye ile Pakistan arasındaki kardeşliğin her zaman süreceğini de sözlerine ekledi.

Sri Lanka İslam İşleri Bakanı Mohammed Hashim Abdul Haleem, Ankara'daki terör saldırısından büyük üzüntü duyduğunu ifade ederek, terörizmin hiçbir zaman barışa katkı sağlamayacağını vurguladı.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da Müslüman ülkelerde olağanüstü adalet, özgürlük önemi ve sorumluluğunu belirti.
Zirve aynı zamanda Asya-Pasifik Müslüman toplulukların Müslüman dünya ve İslamofobi geleceği üzerine İslam dünyasında yeni etkileri     İslam dünyasını karşı karşıya iki büyük sorunlar olduğunu söyledi. "Bizim ilk sorun Filistin meselesi ve Mescid-i Aksa. Müslüman coğrafya siyasi ve entelektüel bölünmüş. İslam ülkeleri kendi iç sorunlarının nedenlerini analiz etmek zorunda ... sosyal sorumluluklar elde oıduğu sürece dua ile hiçbir zafer yoktur.” İslam dünyasının ikinci mesele kolonizasyon, meslekler, terör ve İslamofobi dahil olmak üzere dış müdahaleler olduğunu sözlerine ekledi.

8 oturum halinde dört gün süreyle, Bölgesel Ölçekte Müslümanlar; Sorunlar, Çözüm Önerileri, İşbirliği İmkanları’, ‘Müslüman Dini Kurumlarda Din Eğitimi Hizmetlerine Yönelik Sorunlar, Çözüm Önerileri, İşbirliği İmkanları’, ‘İslam Dünyasında Yeni Düşünce Formları ve Asya Pasifik Ülkeleri Müslüman Milletlerine Olumsuz Etkileri’, ‘Ortak Sorunlar Temelinde Müslüman Dini Azınlıklar ve İslam Dünyasının Geleceği’, ‘Ülke Temsilcileri Genel Sunumu’, ‘İslam Dünyasında Derinleşen Dini Sorunlar; İslam Karşıtlığı ve Kendini Savunma Stratejileri Karşısında Tutarlı ve Yaşanabilir Bir Medeniyet Tasavvuru’ konuları masaya yatırıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in okuduğu sonuç bildirgesiyle zirve sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder